TGK TOKAT’TA TOPLANDI
DGC’yi Sayman Mesut Güler temsil etti
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun (TGK) 12’nci Başkanlar Kurulu Toplantısı, 8 Federasyon ve buna bağlı 83 Gazeteciler Cemiyeti ve basın meslek kuruluşunun temsilcilerinin katılımıyla Tokat’ta yapıldı.
Denizli Gazeteciler Cemiyeti (DGC) Saymanı Mesut Güler’in temsil ettiği toplantı üç gün sürdü. Toplantıda yerel basının karşılaştığı sorunlar ve çözümü konuları masaya yatırıldı.
PROTOKOLE ZİYARET
12. Başkanlar Kurulu toplantısından önce TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı ve Cemiyet Başkanları, Tokat Valisi Ömer Toraman, Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu ve Tokat Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Ahmet Arat’ı makamında ziyaret etti. TGK üyeleri ayrıca, Tokat’ta düzenlenen 15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma etkinliklerin e katıldı.
TÜRK MEDYASI ÖNEMLİ BİR SINAV VERDİ
Toplantıdan sonra açıklanan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun 12. Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi’nde Türk basınının 15 Temmuz’da önemli bir sınav verdiğinin altı çizildi.
Özellikle yerel medyanın sorunlarına değinilen sonuç bildirgesinde şu görüşlere yer verildi: “Türkiye’nin dört bir yanından gelerek Tokat’ta toplanan 20 bini aşkın basın mensubunun temsilcileri olarak öncelikle, 15 Temmuz’un yıldönümünde darbeye ve darbecilere karşı olan kararlı tutumumuzu tüm Türkiye’ye bir kez daha duyurmak istiyoruz. Demokrasi adına Türk halkı ve Türk medyası 15 Temmuz 2016 gecesi önemli bir sınav vermişti ve Demokrasiye desteğimizin onurunu yaşıyoruz. Medyamız darbecilerin müdahalelerine rağmen yayınlarını sürdürerek darbeye geçit vermemiş, darbenin önlenmesinde çok önemli rol oynamıştı. Darbe girişiminin birinci yıldönümünde milletimize bir kez daha geçmiş olsun derken, darbe girişimini ve terörü lanetliyor, başta basın şehidimiz olmak üzere bu hain girişimde hayatlarını kaybeden demokrasi şehitlerimize Allah’tan rahmet, milletimize başsağlığı diliyoruz.
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonunu oluşturan gazeteciler federasyonları ve bu federasyonlara üye gazeteciler cemiyetleri ve basın meslek kuruluşları olarak, medya sektöründe yaşanan sorunlara ve çözüm önerilerine dikkat çekmek istiyoruz.
1. Medya sektörü hem ülkemizde hem de birkaç istisna hariç tüm dünya genelinde özgür olma, bağımsız haber yapabilme mücadelesi vermektedir. Ülkemizde özellikle 12 Eylül döneminde medya kurumları üzerinde büyük baskılar yaşanmıştır. Günümüzde de ifade özgürlüğünü kısıtlayan yasal kısıtlamalar vardır. Gazeteciler yazdıkları yazılar, yorumlar ve haberler nedeniyle yargılanmakta, tutuklanmakta, mahkûm olmaktadır. Bu durumun sona erdirilmesi, gazetecilerin tutuksuz yargılanması ve ülkemizde basın özgürlüğünün gerçek anlamda sağlanması gerekmektedir.
2. Medya sektöründe yaşanan temel sorunlardan bir diğeri, olumsuz çalışma koşullarıdır. Sendikalaşmanın adeta hiç olmadığı medya sektöründe çalışanlar düşük ücret almakta, uzun çalışma saatlerinde zor koşullar altında görev yapmaktadır. Yıpranma hakkından ise sadece Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü Basın Kartı olanlar yararlanabilmektedir.
3. Ülkemizde medya sektörü, avukatlık, doktorluk, mühendislik veya mali müşavirlik gibi mesleki standartlara ne yazık ki sahip değildir. Eğitimine, birikimine bakılmaksızın Türkiye’de herkes gazeteci/haberci olabilmektedir. Bu nedenle medya sektöründe acil olarak mesleki düzenlemeye gidilmelidir. Aynı kapsamda, sıradan dernek statüsünde olan basın meslek örgütlerinin sektörde söz sahibi olmalarını sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
4. Medya sektörünü yakından ilgilendiren devlet kurumları Basın İlan Kurumu ile Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünde, Anadolu basınını söz sahibi yapacak düzenlemeye gidilmelidir. Basın İlan Kurumu’nun oluşumunu içeren 195 sayılı kanun yeniden ele alınmalı, çağımız koşullarına göre güncellenmelidir. BYEGM Basın Kartları yönetmeliğinde de düzenleme yapılmalı, Türkiye’nin en üst çatı basın meslek örgütü olan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu, Basın Kartları Komisyonunda temsil edilmelidir. Ayrıca, internet haber yayıncılığı da göz önüne alınarak BİK ve BYEGM’de yeniden yapılanmaya gidilmelidir.
5- Yerel gazetelerimiz ekonomik anlamda çok zor bir dönemden geçmektedir. Gazetelerin can suyu olan ve aylık zorunlu giderlerin karşılanmasında önemli rol oynayan resmi ilân fiyat tarifesi son olarak Mart 2016'da ayarlandı. Bunun ardından döviz fiyatlarında yaklaşık yüzde 20’lere ulaşan yıllık artış yaşandı. Bunun sonucu gazetelerimizin dövizle satın aldığı kâğıt, kalıp, film ve boya gibi zorunlu kullanılan malzemelerin fiyatlarında da artış oldu. Bunun üzerine bir de başta SGK olmak üzere çeşitli işçilik giderleri ve vergiler de eklenince, yerel gazetelerimiz ekonomik anlamda zor günler yaşamaya başladı. Yerel gazetelerimiz Ocak ayından bu yana Bakanlar Kurulundan çıkacak kararı bekliyor. Mevzuat gereği, Basın İlan Kurumu Kasım Genel Kurulu’nda yerel gazetelerin resmi ilân fiyat tarifesinin 12 TL’ye arttırılması kararı alındı ve bu karar Bakanlar Kurulu’na sunulmak üzere Ankara’ya iletildi. Yerel basının nefes almasını sağlayacak bu kararı Bakanlar Kurulu'nun bir an önce onaylamasını bekliyoruz.
6-Teknolojinin hızla gelişimi ve internet ağının hemen hemen her noktaya ulaşması ile birlikte, ülkemizde internet haberciliği büyük bir gelişim göstermiştir. Bu nedenle İnternet Yasası bir an önce meslek örgütlerinin de katılımıyla ele alınmalı, daha fazla gecikilmeden çıkarılmalıdır. Çünkü; Sektörde yasal boşluktan kaynaklanan sorunlar, her geçen gün artmaktadır. İnternet medyasının gerek yayıncılık, gerekse BİK yardımları konusunda düzenlemeye ihtiyacı vardır. İstihdam sağlayan, gerçek anlamda habercilik yapan ve kurumsallaşan internet haber siteleri, yerel gazeteler gibi desteklenmelidir. Bu kurumlarda habercilik yapan meslektaşlarımız da, düzenleme yapılarak basın kartı alabilmelidir. Şantajcı ve korsan internet haber siteleri, sadece yasal düzenleme ile önlenebilir”