“TÜRK DÜNYASININ ORTAK ACISI HOCALI’YI UNUTMAYACAĞIZ!”

Türkiye Kamu Sen Denizli İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen (TES) Şube Başkanı Emre Erdoğan, Türk Dünyası’nın ortak acısı Hocalı’yı unutmayacaklarını söyledi.

Hocalı soykırımının 30’ıncı yıldönümü nedeniyle mesaj yayınlayan Erdoğan,  “Nerede bir Türk varsa,  hangi aziz Türk toprağında bir soydaşımız acı çekiyorsa aklımız orada kalır, gözyaşımız orada akar, yüreğimiz orada sızlar. Yenileri yaşanmasın diye aziz Türk milletinin tarih sahnesinde yaşadığı hiçbir zulmü, hiçbir acıyı, hiçbir meşakkati unutmayacağız, unutturmama gayretinde bulunacağız ki yenileri yaşanmasın. Kadim Türk milletinin tarih sahnesinde maruz kaldığı zulümleri, çektiği acıları, yaşadığı mağduriyetleri tarihin tozlu sayfalarına bırakmayacağız, milli hafızamızda daima diri tutacağız.  Tıpkı üzerinden 30 yıl geçen aziz Türk toprakları Hocalı’da yaşanılan vahşeti unutmadığımız gibi. Bilindiği gibi bundan tam 30 yıl önce soydaşlarımız Hocalı’da, Azerbaycan Türklüğünün ata yadigârı topraklarında, Azerbaycan Türklerinin kendi öz yurdunda, Dağlık Karabağ Bölgesi’ndeki Hocalı Kasabası’nda 25-26 Şubat 1992 tarihinde Ermenistan mezaliminin saldırganlığı ve acımasızlığının o çirkin yüzüyle karşılaşmış ağır bir saldırıyla zulme, vahşete ve soykırıma maruz kalmıştır. Azerbaycan Cumhuriyet’inden yapılan resmi açıklamada o gün Hocalı Beldesi’nde yaşayan 106’sı kadın, 63’ü çocuk, 70’ten fazlası yaşlı olmak üzere 613 Azerbaycan Türkü soydaşımız savunmasız bir halde kendi topraklarında hunharca ve alçakça katledilmiştir. Bununla birlikte rakamları binleri bulan soydaşımız yaralanmış, rehin düşmüş, kaybolmuş kendilerinden bir daha haber alınamamıştır. Soykırıma maruz kalan ve şahadet mertebesine eren soydaşlarımızın cesetlerine bakıldığında çoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, hamile kadınların karınlarındaki bebeklerin dahi bu zulme alet edildiği ortaya çıkmıştır” dedi.
“ZULMÜN ACISI HALA TAZE”
Ermenilerin Hocalı topraklarında yaşattığı zulmün hala tazeliğini koruduğunu kaydeden Erdoğan, “Bundan tam 30 yıl önce Hocalı’da meydana gelen bu acımasız katliama, yitirilen insanlığa, zulme uğrayan henüz beşikteki bebeklere, çocuklara, yaşlı analara, hunharca katledilen, esir edilen soydaşlarımıza uluslararası hukukta açıkça belirtilmesine karşın dünya devletleri sessiz kalmış, görmezden gelmiş, ses çıkarmamışlardır. Dünya devletlerinin Hocalı’da yaşananların derhal soykırım olduğunu kabul etmesi ve katliamın sorumlularına gerekli cezai müeyyideleri uygulaması en büyük arzumuzdur. Aziz Türk toprakları Hocalı’da Ermenistan kuvvetlerinin savunmasız sivil Azerbaycan Türklerine yaşattıkları zulüm bir insanlık suçu, tarihin en büyük acısı olarak milli hafızamıza kazınmış, yüreğimizde dinmez bir sızı olarak kalmıştır. Hocalı beldesinde yaşanılan bu elem verici korkunç olay Türk dünyasının yüreğinde derin izler bırakmıştır. Hocalı’da Ermeni kuvvetlerinin Türk topraklarına, soydaşlarımıza 30 yıl önce yaşattığı zulmün acısı hala tazedir. Hocalı’da bundan 30 yıl önce yaşanılan acıların sızısı geçmemiştir. Hocalı’da bundan 30 yıl önce verdiğimiz kayıpların kini diridir, dinmemiştir. Hocalı’da yaşanılanlardan sonra Azerbaycan Türklüğü sinmemiştir. Aziz Türk topraklarına göz dikenler, aziz Türk milletinin varlığına kastedenler bedelini elbette ödeyeceklerdir. Yıllardır esaret altında olan Azerbaycan Türklüğünün öz toprakları 2. Karabağ Savaşı’nın zaferi ile Dağlık Karabağ Bölgesi’nin büyük bir çoğunluğunun geri alınmasıyla feraha ermiştir.  Bu zaferle, Türk’ün şanlı bayrağını Karabağ’da dalgalandıran bilekler, Türkün şanlı zaferini tüm dünyaya duyuran yüreklerle aziz Türk toprakları bir nebze müreffeh olmuş, gönüllere su serpilmiştir. arabağ zaferinin bütün esir Türk yurtlarının azatlığına muştu olmasını, zulüm altındaki Türk beldelerinin uyanışına ve dirilişine vesile olması dileğimi yineliyorum. Kederde ve sevinçte ortak olan Azerbaycan-Türkiye kardeşliğinin sonsuza kadar süreceğinden şüphe duymadığımı söyleyerek, 21. yüzyılın en büyük facialarından biri olan Hocalı katliamında kaybettiğimiz soydaşlarımızı rahmetle ve saygıyla anıyor, bir milli görev olarak Türk dünyasının bu büyük acısını unutmayacağımızı ve hafızalardan silmeyeceğimizi bir kez daha belirtmek istiyorum. Türk dünyasının güzide beldelerinde, ecdat yadigârı topraklarında acıların artık son bulmasını temenni ediyor, büyük Türk milletinin varlığı, birliği ve dirliğinin baki kalacağını bir kez daha ifade ediyorum” diye konuştu.

MESUT GÜLER