“TÜRKİYE’YE BİR KEZ DAHA SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 16 Nisan’da Türkiye’ye bir kez daha sahip çıkacaklarını söyledi.

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Denizli CHP İl Başkanlığı’nın  düzenlediği referandum değerlendirme toplantısına katıldı. EGS Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen toplantıya İl Başkanı Teoman Sancar ile Denizli Milletvekilleri Melike Basmacı ve Kazım Arslan İlçe ve belediye başkanları ve çok sayıda partili katıldı.

“OLUP BİTİYE GETİRDİLER”

İl Başkanı  Teoman Sancar,  Denizli Milletvekilleri Melike Basmacı ve Kazım Arslan’ın ardından kürsüye çıkan Baykal, “Seçim yok ama hepimizi harekete geçiren bir zorunluluk ve ihtiyaç var. Kendimi vurdum Anadolu’nun yollarına, kaza köy her yeri gezip dolaşıyorum. Bizi bir araya getiren olay alışılmış bir siyasi parti olayı değildir. Siyasetinde bir zamanı vardır. Hepimiz bir araya gelmek durumundayız. Biz partici kimliğimizle değil, bir vatan olayı dolayısıyla bir aradayız. Söz konusu olan artık Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türkiye Cumhuriyeti’ni dimdik ayakta tutmamıza zarar veren her tehlike karşısında kaplan gibi bir arada olacağız. Önümüze birden bir anayasa değişikliği getiriliyor. Türkiye son 15 yılda 17 anayasa değişikliği yaptı. Olması gerektiği gibi uzlaşmayla yaptı.  İhtiyaç vardı, doğruydu. Bir sorun tartışma çıktı mı? Şimdi ilk kez bir Anayasa değişikliği tasavvuru uzun süre konuşuldu., taslağı birden bire ortaya çıktı. Bir siyasi partinin organlarında konuşuldu mu? Boş kağıdı imzaladılar, üstüne birileri Anayasa değişikliğini yazdı. Kimler yazdı diyoruz. Anayasa değişikliğinin müellifi, yazarı belli değil. Anonim bir anayasa değişikliği. Niye anonim. Utanıyor musunuz bu anayasa değişikliğinden. Bunu hazırlayanlar kimseyi uyandırmadın, tartışmadan, dillendirmeden bu işi olup bittiye getirme kararıyla yola çıktılar” dedi.

“DÜZELTİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”

Anayasa değişikliğinin Meclis’ten de yangından mal kaçırır gibi geçirildiğini belirten Baykal, “Allah aşkına bu anayasa tartışması nereden çıktı . Neyi halledeceksin, niye değiştireceksin sen Türkiye’de anayasal sistemi. Temelini, özünü, Türkiye Cumhuriyeti’ni 1921 yılından günümüze kadar daima dimdik ayakta tutulmuş temel ilkesini değiştirecekler. Tüm anayasalarda Türkiye Cumhuriyeti milletin egemenliği ve meclisin üstünlüğü ilkesine dayanır. Bizim anayasamızın temelinde kişi egemenliği yoktur. Millet egemenliği söz konusudur. Bu hayatın yaşanan gerçeklerinden kaynaklanan bir sonuçtur. Kimin sözü geçecek,güçlünün mü? Hayır, milletin. Serveti, gücü, inancı, mezhebi ne olursa olsun bütün vatandaşlarımız hepsi aynı şekilde ve eşit olarak bu devletin tümüne sahiptir. Bu anlayışla Türkiye mücadele yaptı, meclis yaptı. Savaşı yöneten bir meclisimiz var. Bu ülkeyi bugüne kadar bu millet yönetti. Bundan sonra da millet yönetecek. Egemenlik milletindir ve millet kimsenin kapıkulu değildir olmayacaktır. Şimdi bir tek adam anayasası getiriyorlar. Hiç uzatmayayım, ben bu işin içinde yıllarca koşmuş birisi olarak kimseye haksızlık yapmadan bu anayasaya tek adam anayasası diyorum. Bu anayasayı savunun bir tane saygın anayasa profesörü görmedim. Bir tek hukukçu görmedim. İmza veren milletvekilleri arasında anayasa profesörü, meclis başkanlığı yapmış, Adalet Bakanlığı yapmış değerli insanlar var. Ama onlar da biliyorlar ki; bu iş yanlıştır. Bunu söyleyemiyor olabilirler. Bunun telafisi mümkün değil. Şimdi yapılacak yanlışın düzeltilmesi mümkün değildir” diye konuştu.

MHP’Yİ ELEŞTİRDİ

Anayasa değişikliği konusunda ortaya çıkacak iki tehlike konusunda vatandaşları uyaran Baykal, referandumda anayasanın kabulü ile başkanlık rejimi geçilmesi durumunda memurların dikkatli olması gerektiğini söyledi. Baykal, konuşmasında MHP’yi de Anayasa değişikliği konusundaki tutumu nedeniyle eleştirdi. Yeni anayasada hiçbir açık maddenin olmadığını, aksine her şeyin gizlenerek her maddenin yol altına döşenen mayın gibi yerleştirildiğini ifade eden Baykal, "Anayasanın 123. Maddesi’nin 3. cümlesine şu da eklenmiş. Oraya bu ifade konularak Cumhurbaşkanına kamu tüzel kişiliği oluşturma, yapma hakkı da teslim edilmiş. Bu anayasa değişikliğine göre Türkiye’de devlet yapısında  eyalet yapısını kurmak mümkün müdür değil midir? Bu anayasanın içinde saklı bir düzenleme . Mesala bu gerçekleştirilebilir mi? Şu ana kadar TBMM evet demezse yapılamazdı. Eğer hayır derseniz öyle olmaya da devam edecektir. Ama bu anaya çıkarsa Cumhurbaşkanı tek başına, düzenleme yetkisiyle yapıp ilan edebilecektir. Bu konuda hassa olduğunu söyleyen ve yok hayır böyle bir şey yok diye iddia eden, bu projenin yardımcıları, destekçileri için söylüyorum. Bakın getirdiniz anayasa projesini, 16. Maddenin içinde anayasanın 123. Maddesine ne eklenmiştir, bir bak. Gizlemişler oraya. Arayıp bulacaksın. Meclisin yetkisine ortak kılıyor tüzel kişilik ihdas etme yetkisine. Canım söz verdi yapmayacak. Olabilir yapmayacaktır belki. Ama bir süre önce bu konudaki düşüncesini herhalde hatırlıyoruz değil mi? Bundan sonra yapmayacağı konusunda kim kefil olacak bize.  16 Nisan’da bütün Türkiye’de bu yükselen dalga, muhteşem bir sonuç sağlayacak. Buna güveniyorum. Gittiğim her yerde bu manzarayı gördüm. Buradaki bu beraberliğin arkasında bir teptip, bir organizasyon yok. Yürek var, akıl var, vatanseverlik var. Bu yeter. Bu duyguyu paylaşan herkesi ikna etmemiz gerekir. İkna edeceğiz. Buna inanıyorum. Her birinize güveniyorum, yürekten kutluyorum. İyi ki , birlikte Türkiye’ye bir kez daha sahip çıkacağız, 16 Nisan’da verdiğiniz karar sadece bu projeyi durdurma kararı olmayacak, aynı zamanda 23 Nisan’da TBMM’nin yeniden açılışı gibi etkisizleştirilmek istenen Meclisi biz 23 Nisan ruhuyla yeniden açacaksınız. 29 Ekim’de kurulan  Cumhuriyetin içini boşaltma girişimini 16 Nisan’da siz yeniden ayağa kaldıracaksınız. Hep birlikte Türkiyemiz’e 9 Eylül’de İzmir’i kurtarmış gibi bir mutluluğu birlikte bize yaşatacaksınız” dedi.  Baykal daha sonra partililerle birlikte İzmir Marşı’nı söyledi. Baykal toplantı öncesi EGS’deki tarım fuarında  incelemelerde bulundu. MESUT GÜLER