Uşak’ın Cennet Köşesi: Ulubey Kanyonu

Denizli-Ulubey arası yaklaşık 120 kilometre. Uşak il sınırları içinde bulunan Ulubey Kanyonu, Türkiye’deki doğal zenginliklerin bir parçası.

Ulubey Kanyonu, ABD’nin Arizona Eyaleti’nde bulunan Büyük Kanyon’dan sonra dünyanın en büyük ikinci kanyonu.Toplam 75 kilometre uzunluğa sahip.Kanyonun içinden Banaz Çayı akıyor. Ayrıca kanyon doğanın muhteşem görüntüsünün içinde tarihide önümüze sunuyor.Taştan oyulmuş su yolları arasında yürümek ve manzarayı seyretmek çok ayrı keyif veriyor. Kanyonun ortasında bulunan Clandras Köprüsü’nü ve şelaleyi görmeden gitmeyin.

Bu bölgede tırmanma sporları yapılmakta, balonla gezinti de düzenlenleniyor. İsterseniz kanyonun yüksek tepelerinde çadır kurup kamp yapabilirsiniz. Ulubey Kanyonu’na gezi  planlamak istiyorsanız size en doğru zamanın bahar ve yaz ayları olacağını söyleyebiliriz.

SEYİR KEYFİ: CAM TERAS

Cam Teras, 2015 yılında hizmete açılmış.  İçinde büyük bir kafeterya bulunan alan tamamen camlarla kaplı. Kanyonla örtüşen harika bir mimariye sahip. Terasa çıktığınızda aşağının uçurum olma fikri ne kadar korkunç gelsede, o muhteşem manzarayı kaçırmamanızı tavsiye ederiz.

CLANDRAS KÖPRÜSÜ

Frigyalılar döneminden kalan köprü, Karahallı İlçesi’nde yer alıyor.Köprü Banaz Çayı üzerinde yer alıyor. Yaklaşık 2500 yıl önce yapılmış. Köprünün iki ucu dağ kayalarının üserine oturmuş.

Taşların yüzleri kalemle işlenmiş ve kemerlerin iri taşları zıvanalı olarak birbirine iyice kenetlendirilmiş. Kemeri kasnak biçiminde.Köprü fil ayağı tabir edilen iki ana gövdeden oluşmuş sabit kaya üzerine bindirme tekniğiyle inşa edilmiş. Hangi amaçla yapıldığına ait hiçbir iz bulunmamakta. Ancak kilit taşlarından birinin oynaması üzerine son yıllarda beton ile tamir edilerek orijinalliğini yitirmiş. Clandras Köprüsü ve çevresi bölge için önemli bir mesire yeri. Clandras Köprüsü'nün hemen yanında yer alan Karahallı Elektrik Santrali'nden boşaltılan su, bir kanal ile köprünün yanı başından, 17 metre yükseklikten dökülüyor.

ANTİK BLAUNDUS KENTİ

Ulubey İlçesi Sülümenli Köyü sınırları içinde kalan Blaundus Antik Kneti 1. derece sit alanı olarak tescil edilmiş. Blaundus; Büyük İskender’in Anadolu Seferleri’nden sonra Makedonya’dan gelenler tarafından kurulmuş ve şehir halkının kendilerine Makedonyalı Blaundus adının verdiği söylenmekte.

Büyük İskender’den sonra Bergama Krallığına ardından da Roma İmparatorluğuna bağlanan kentini, Roma döneminde önemi artmış. Derin vadilerle çevrili bir yarımada üzerinde yer alan kentin önemli yapıları arasında kale, tapınaklar, tiyatro, stadyum ve kaya mezarları bulunuyor.

Kentin, bazı kalıntıları günümüze kadar gelebilmiş.Tiyatro binası, şehir surlarının dışında yamaca inşa edilmiş. Tiyatronun sahnesi tamamen yıkılmış. Oturma sıralarının bir kısmı sağlam kalmış. Surlar içerisinde kalan şehrin merkezi ise Ion düzeninde yapılmış bir tapınak ve irili ufaklı yapılar yer alıyor. Şehrin mezarları (nekropol) ise iki farklı alanda yer almakta. Birincisi; kentin kuzeyinde yer alan mezarlık ve birkaç Tümülüs, ikincisi ise kentin doğusunda yer alan vadide yer alan kaya mezarları. Kaya mezarları 2 li, 10 lu ve 12 li tarzda yapılmış. Tonozlu yapıdaki kaya mezarları nişli odacıklar ve sabit lahit tipinde. Kaya mezarlarının çoğunda beyaz sıva, sıva üzerinde ise kızıl, mavi, yeşil boyalarla yapılmış hayvan ve bitki motifleri ile bezenmiş. Antik kentin dışında kalan alanda Ion tarzında ikinci bir tapınak ve tamamı 14 adet olan ancak bugünlerde sadece bir tanesi kemer yer almakta.

ATANAİL ALTINOLUK