VİCDANLARI RAHATLATACAK BİR KARAR BEKLİYORUZ

1960, 1980, 28 Şubat darbeleri ve 15 Temmuz darbe girişiminin ülkede onarılması imkansız yaralar açtığını anlatan Özkan, "Darbelerin gerçek amacı, cuntacılara 'bizim çocuklar' diyen ABD'nin Türkiye'yi kontrol altına alması, ülkenin zenginliklerini kullanmasıdır." diye konuştu. 

Özkan, 1980 darbesinin de 1960 darbesinin ruh ikizi olduğunu ve şartların uygun hale gelmesi için terör olaylarının tırmandırıldığını dile getirerek, aynı zihniyetin 28 Şubat 1997 yılında post modern darbeyi gerçekleştirdiğini kaydetti. 

O dönem Milli Güvenlik Kurulu toplantısında başlayan operasyonla milli iradenin teslim alınmaya çalışıldığını ifade eden Özkan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Anayasada temel hak ve özgürlüklerin kanunla sınırlandırılabileceği ifade edilmiş olmasına rağmen başörtülü kızların eğitim ve çalışma hakları ucube yönetmeliklerle ortadan kaldırılmıştır. YÖK Genel Kurulu kılık kıyafet genelgesi yayınlayarak başörtülü kızların üniversiteye girmesini engellemiştir. Memur kadınlar görevlerinden uzaklaştırılmış, haklarında soruşturma başlatılmıştır. Erkekler de eşi başörtülü olduğu gerekçesiyle mesleklerinden ihraç edilmiştir." 

Özkan, 15 Temmuz darbe girişiminde ise dış güçlerin FETÖ'yü kullandığını belirterek, kamu kurumlarına sızan FETÖ'nün 17-25 Aralık'ta umduğunu bulamayınca 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirdiğini kaydetti. 

28 Şubat darbesinin sadece Türkiye'yi hedef alan bir darbe olmadığını, dünyada tüm Müslümanları kapsayan küresel haçlı saldırısı olduğunu dile getiren Özkan, 28 Şubat darbesinin 2002 yılında AK Parti'nin iktidara gelmesiyle anayasal ve yasal demokratikleşme reformları sayesinde etkinliğinin zayıfladığını söyledi. Özkan, "Yargıdan, cuma günü görülecek 28 Şubat davasında vicdanları rahatlatacak bir karar bekliyoruz." dedi.

HABER MERKEZİ