YAŞLILARI YALNIZ VE İLGİSİZ BIRAKMAYIN

Çocukları tarafından terk edilme, fizyolojik çöküntüye uğrama, giderek sosyal çevresini kaybetme gibi yaşanmışlık ve duygular yaşlıları intihara sürükleyebiliyor. Dünya Sağlık Örgütü istatistikleri, yalnız yaşayan yaşlı insanların ailesiyle ya da bakımevinde yaşayan yaşlılara göre daha fazla intihara meyilli olduğunu gösteriyor. Psikolog ve Aile Danışmanı Ebru Özer Özkul, işe yaramama duygusuna bürünen yaşlıların kendilerini umutsuz, çaresiz hissettiklerini ve birçoğunun gelecekle ilgili hayallerinin olmadığını belirterek, özellikle yalnız yaşayan ve hayattan bir beklentisi olmayan yaşlıların depresyon duygusuyla birlikte intihara meyilli olduklarını söyledi. Yaşlıların toplumdan soyutlanmaması, yalnız bırakılmaması, alışık oldukları çevreden ve insanlardan koparılmaması gerektiğini kaydeden Ebru Özer Özkul, yalnız yaşayan yaşlılara sosyal destek sağlanması, bakım hizmeti verilmesi, eğer gerekiyorsa kurumlara yerleştirilmesi çağrısında bulundu.

Devletin ve belediyelerin evde bakım hizmetlerinin bu anlamda değerli olduğunu ifade eden Özkul, “Eşi, çocukları ve sosyal desteği olmayan insanların depresyona girme olasılığı fazla. Yakınları onları mümkün olduğunca ziyaret etmeli ve değerli olduklarını hissettirmeli, eğer gerekiyorsa kendilerine psikolojik destek sağlanmalıdır” dedi. Ebru Özer Özkul, statü sahibi bazı insanların da emekli olunca kendilerini işe yaramaz hissedip mutsuz olduklarını ve depresyona girebildiklerini dile getirdi. Genç olsun, yaşlı olsun intihara meyilli kişilerin duygusal hassasiyetlerinin daha fazla olduğunu belirten Psikolog Ebru Özer Özkul şunları söyledi, “Psikolojik dayanıklılığı az olan insanlar olumsuz duygularını kontrol edemiyorlar. Yardıma ihtiyaçları var ama bunun farkında değiller. Kendi varlığını ortadan kaldıracak kadar negatif duygular içine giriyorlar. Eğer bir yakınımızın böyle bir duygu durum içine girdiğini fark edersek psikolojik yardım almasını sağlamalıyız. İntihara meyilli olan insanlar genellikle bunun sinyallerini verir. Ailesinin, arkadaşlarının, komşusunun farkına varması gerekir.

Bazı insanlar birden fazla kez intihar girişiminde bulunabilirler. Belki ilk seferde kendini öldürme kastı olmayabilir, dikkat çekmeye çalışıyordur. Fakat biz her seferinde bunu ciddiye almalıyız. Burada sembolik bir yakarış olduğunu fark etmeliyiz. İntihar girişimi aslında ‘Beni gör, beni duy, benim değerimi bil, beni önemse’ mesajıdır.” Toplumda intiharların en çok evlilik ve ilişki sorunlarından kaynaklandığını anlatan Ebru Özer Özkul, onu ekonomik sebeplerin takip ettiğini dile getirdi. İnsanların aldatılma, terk edilme, reddedilme gibi durumlarda, bunun bir süreç olduğunu ve geçeceğini idrak etmesi ve bir miktar acıya katlanabilmesi gerektiğini söyledi. Özkul, bu gibi durumlarla kendi yarasını sarabilecek dayanıklılıkta olmayan bireylerin ise psikolojik yardım almalarını önerdi.