“YÜZ YÜZE EĞİTİM DEVAM ETMELİ”

Veli-Der Denizli Şube Başkanı Elif Bekci, gençlerimizin ve ülkemizin geleceği için yüz yüze eğitime devam edilmesini istedi.

6 Şubat’ta on ilde ard arda meydana gelen iki depremde hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralı tüm vatandaşlarımıza ise acil şifalar dileyen Bekci, “Bilim insanlarının uyarılarını dikkate almayan, alınması gereken önlemleri bir kenara bırakıp akla ve bilime aykırı tutum sergileyen, yapılan imar afları ile yalnızca siyasal rant anlayışını egemen kılan bu yönetim anlayışı nedeniyle binlerce canımızı kaybettik ve binlerce canımız yaralandı. Depremden kurtulan binlerce insanımız da bu kış şartlarında yaşam mücadelesi vermektedirler. Depremin başından itibaren arama-kurtarma çalışmalarında ve yardımların toplanıp dağıtılmasında yaşananlar bize göstermiştir ki; liyakatsizlik, iş bilmezlik, kuralsızlık, plansızlık, öngörüsüzlük ve koordinasyon eksikliğinin faturasını hep beraber ödüyoruz. Ülkemizde yaşanan her faciada olduğu gibi bugün de kader planında var denilerek sorumluluk alınmaktan kaçınılmıştır. Yaşanan felaket sonrası halkımız yine kendi dayanışma ve birliği ile yaralarını sarmaya, acılarını paylaşmaya çalışmaktadır. Ortaya çıkan bu ağır yıkım sonrasında her şeyi ama her şeyi en iyi ben bilirim düşüncesiyle ve yalnızca siyasal bir muhasebe hesabıyla hareket eden, bilim insanlarının, demokratik kitle örgütlerinin, tüm muhalefetin eleştiri ve önerilerine kapalı bir iktidar anlayışı devam ediyor. Bunun son örneği üniversitelerde yüz yüze eğitime ara verilmesi oldu. Bu kararın gerekçesi olarak da depremde evlerini yitiren insanlarımızın barınma ihtiyacını karşılamak için KYK yurtlarının tahsis edileceği belirtildi. KYK yurtlarının böyle olağanüstü dönemlerde kullanılması düşünülebilir belki ama depremzedelerin barınma sorunun çözümü için birçok alternatif olanak varken, KYK yurtları en son düşünülmesi gereken yerler olmalıdır. İlk etapta eğitimi gözden çıkarmak adeta gençlerimizin geleceğini hedef almak ve kaosa davet çıkarmaktır. Bu zor zamanlarda dahi gençlerimizin, ülkemizin geleceği öncelenmeli üniversiteler açık kalmalıdır. Depremzedelerin barınması için diğer devlet olanakları kullanmalıdır” dedi.

 

YARALAR BİR AN ÖNCE SARILMALI”

 

Uzaktan eğitimin kısa ve uzun vadede ciddi olumsuzluklara sebep olacağını belirten Bekci, şunları söyledi: “Oysa salgın hastalık döneminde okulların kapalı tutulmasının; yol açtığı öğrenme kayıpları, sosyal ve duygusal uyum sorunları ile ne denli olumsuzlukları ortaya çıkardığı üzerinde ortaklaşılan bir tespittir. Bu yıl üniversiteden mezun olacak gençler yalnızca 1.5 yıl yüz yüze eğitim görmüş olacaklar ki bu, bir kuşağı kaybetmek anlamına gelir. Şu an üniversite öğrencisi olan 2 ve 3 sınıflar pandemi ve deprem nedeniyle doğru dürüst eğitim almadan mezun olacaklar. Üniversiteler ve okullar sadece eğitim görülen yerler değil aynı zamanda sosyal ve duygusal ihtiyaçların giderildiği yerlerdir. Diğer taraftan Üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesi kısa ve uzun vadede ciddi olumsuzluklar yaratacaktır. Aşağıda belirtmiş olduğumuz maddeler bir an önce hayata geçirilerek yaralar sarılmalıdır! Hayatın bir an önce normalleştirilmesi yönünde, travma sonrası stres bozukluğunun giderilmesi eğitim kurumlarının açık tutulması ile mümkündür. Tüm önlemler alınarak okullar ve üniversiteler açık tutulmalıdır. Afet Bölgesindeki üniversiteler çevrimiçi eğitim kapsamına alınabilir, deprem bölgesi dışında kalan üniversitelerde öğretime bir an önce başlanmalıdır. Deprem bölgesindeki üniversiteler de öğrenim görenler öğrenciler, deprem bölgesi dışındaki üniversitelere geçici nakilleri yapılıp buradaki ailelerinin yanında misafir öğrenci olarak eğitime devam edebilirler. Afet bölgesindeki illerde orta ve ilköğretim öğrencileri için tek katlı (çadır, konteyner) okullarda bölgede psikososyal eğitim veren uzman görüşleri de alınarak uygun olan sürede eğitim başlamalıdır. Özellikle psikolojik danışmanlık ve rehber öğretmen kadroları artırılmalı, atamaları yapılmalı ve hızla bölgede çalışmalara başlatılmalıdır. Ülkemizde ataması yapılmayan yüz binlerce öğretmen bulunmaktadır. Çok hızlı bir biçimde öğretmen ihtiyacı için atamaları yapılmalı, fiziksel olarak hazır olan tüm okullar hızla eğitime açılmalıdır. Afet bölgesinin ve ülkemizin yeniden normalleşmesinin uzun erimli bir süreç olduğunu ve birçok sorun ile karşı karşıya kalabileceğimizi biliyoruz. Bu süreçte, bu sorunlarla baş edebilmek için; başta bilim insanları, eğitim bilimciler, ruh sağlığı uzmanları, sosyal bilimciler, sendikalar, meslek odaları, üniversiteler, siyasi partiler ile ivedi olarak çözüm üretmek üzere kurullar oluşturmalı, bu zor zamanları ortak akıl ile aşmalıyız. Öğrenci Veli Derneği olarak çocuklarımızın eğitim hakkını dün olduğu gibi bu günde savunmaya devam edeceğiz.”