“ZEYTİNİ KORUMA DEĞİL, ZEYTİNE KIYMA KURULU GELİYOR”

CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Mecliste Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Üretim Reform Paketine dün akşam Sanayi Komisyonunda eklenen ve “korsan” olarak adlandırdığı önergelerin paketin içeriğiyle ilgisiz olduğunu ve tasarının artık amacından saptığını savundu.

    Arslan, tasarının zeytinlik, mera ve kıyıları korumak dururken talana açtığını, koruması gereken alanları bırakıp son dakika önergesiyle emekli milletvekiline üniversitesine kadro ve maaşla dönme olanağı getirdiğini; özelleştirmelerde kamu zararına yol açan bakan ve bürokratların ödemesi gereken bedellerin affedilmek istendiğini belirtti. Denizli Milletvekili ve Sanayi Komisyonu’nun CHP Grubu Sözcüsü Kazım Arslan, “Tasarı amacından sapmıştır, torbadan çuvala dönmüş, sanayici taleplerini gölgede bırakmaya başlayan bir fırsatçılığa kaymaktadır” dedi.

“TASARI AMACINDAN SAPMIŞTIR”

Arslan, “Üretim reform paketi adıyla komisyonumuza gelen tasarı, dün akşam itibariyle tümüyle amacından sapmiştir. Tasarıya üretim reformuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan maddeler eklenmeye devam etmiştir. Sanayicinin, esnafın sorunlarını çözmek için yola çıkan tasarı, dün akşam tasarı bittikten sonra alelacele getirilen korsan maddelerle torbadan çuvala dönmüştür.”

“AKADEMİSYEN VEKİLE KADRONUN TASARIYLA NE İLGİSİ VAR?”

“Milletvekilliği biten akademisyenin profesör maaşı ve kadrosuyla üniversitesine dönmesinin, hem emekli vekil maaşı, hem profesör maaşı almasının üretim reform paketiyle ne ilgisi var? Özelleştirmeler sonucu kamu zararına yol açmış bakanlar kurulu üyelerine, özelleştirme bürokratlarına geri ödetilecek paraların korsan bir yasa maddesiyle affedilmesinin üretim reform paketiyle ne ilgisi var? Bu son dakika önergesi, zeytinliklere kamu yararı bahanesiyle saldıranların yeni oyunudur.

Zeytine, meraya, kıyıya çare bulmak varken, son dakika önergesiyle üniversite adı değiştirmenin üretim reform paketiyle ne ilgisi var? Milletvekilliği biten akademisyenin aynı kadrosuyla üniversitesine dönmesine, bunca genç akademisyen kadro beklerken hem emekli maaşı, hem de profesörlük maaşı almasının üretim reform paketiyle ne ilgisi var? Üretim reform paketi amacından sapmış, sanayicinin taleplerini gölgede bırakmış, zeytin çiftçisini, mera hayvancısını, kıyılarda yaşam süren vatandaşı kaygıya sürüklemiştir. Tasarı, birçok maddesine destek verdiğimiz sanayi bölgeleri, ticaret, organize sanayi alanlarındaki maliyet yükünün hafiflemesi, teşvik ve indirimlerinin ötesine geçmiş, artık kaygı verici hale gelmiştir.”

“SANAYİ VE MADENCİLİK TARIMA RAĞMEN OLMAZ”

“Sanayi üretimiyle hiçbir ilgisi olmayan zeytinlik sahaların içinde “ancak” geçen istisna maddelerle madenciliğe, toz ve duman çıkaran tesise, sanayiciliğe açılması, hükümetin tarımı yok edecek utanç verici tutumudur. Sanayi ve madencilik tarıma rağmen olmaz. Zeytini yok ederek, ithalata bağımlı bir tarıma giderek sanayicilik yapılmaz.”

“ZEYTİN YASASINA DOKUNMAYIN”

“1995’ten beri korunan zeytin yasası, tümüyle doğrudur ve asla dokunulmamalıdır. Bizim bu konuda hiçbir uzlaşımız yoktur. Zeytin, mera ve kıyı maddelerini, getirdiğiniz istisnaları genel kurulda derhal geri çekin…”

“ZEYTİNLİKLERE DALMAK İSTEYEN KİŞİLER VE ŞİRKETLER HANGİLERİ?”

Bu zeytinlik maddesine evet oyu veren vekillere hatirlatmak isterim. Zeytinin ölüm fermanına karşı çıkan Tarkan’a “zeytinliği mi varmiş” diyen sayın bakana soruyorum: Size bu zeytinlik, mera ve kıyı kanunu için hangi şirketler, hangi isimler baskı kuruyor? İktidara yakın hangi şirketler, yatırımları kapıda hazırlamış da bu yasanın çıkmasını bekliyor? Zeytinlikleri, mera ve kıyıları talan edecek bu tasarı için kimler bakanlığa baskı kuruyor ama komisyona gelemiyorlar? Tasarıya karşı çıkan kurumlar, STK’lar, vatandaşlar bize her türlü yolla ulaşırken, zeytinlik, mera ve kıyılara girmek isteyenler neden bugüne kadar tek bir açıklamayla komisyona gelemedi? Hangi bilimsel rapor, hangi siyasi ve ticari ittifak zeytinlikleri talan etmeye kalkıyor? Bakanlık ve enstitülerde Zeytin Yasası’nın mevcut hâline karşı görüş bildiren varsa bu kurumların raporları neden tarafımıza şimdiye kadar ulaştırılmamıştır? Kıyı alanlarında dolguyu artıracak ve sanayi alanı ile hastane kurulmasını öngörecek tasarı için hangi şirketler, isimler, tüzel kişiler, kurumlar sizden talepte bulunmuştur?”