HAMİDİYE ZİRAAT MEKTEBİ’NDEN GÜNÜMÜZE TARIM ÖĞRETİMİ-1

Türkiye’de ilk zirai öğretim 1848’de Ayamama Çiftliği’nde başladı. 1891’de Halkalı Yüksek Ziraat Mektebi öğretime başladı. O dönemde Selanik Ziraat Mektebi, Bursa’daki Hamidiye Ziraat Mektebi, İstanbul Ziraat Mektebi, Adana Ziraat Mektebi var. Cumhuriyet döneminde tarımsal eğitim ve öğretime büyük önem verilir.

Bayram öncesi Bursa Ticaret Borsası’nın davetlisi olarak “Tarımsal Arayış Zirvesi” ne katılmak için günübirlik Bursa’ya gittim. Borsa Başkanı Özer Matlı ile tarım, gıda ve güncel konularda sohbet ettikten sonra zirvenin yapılacağı salona gittik.

Bursa Ticaret Borsası Proje ve İş Geliştirme Sorumlusu Serhat İlseven’in yönetiminde ilk oturumda tarım alanında başarılı iki kadın girişimci Eda Halıcı ve Beyza Aydın’ın başarı hikayesini dinledik. Tüm zorluklara rağmen tarımsal üretimde önemli çalışmalar yapan genç iki kadın girişimcisinin çalışmalarını sizlerle daha sonra paylaşacağım.
İkinci oturumda ise Serhat İlseven’in araştırarak ve ustalıkla sorduğu sorular ve katılımcıların interaktif katılımı ile çok verimli bir söyleşi gerçekleştirdik. Toplantı sonrası akşam yemeği için Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne gittik. Bu sıradan bir lise değil. Tam 132 yıllık bir geçmişi var. Cumhuriyet öncesi kurulan ilk tarım okullarından.

Okulda gördüklerim ve anlatılanları dinledikten sonra tarım öğretiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım. Bu konuyu biraz daha araştırmaya karar verdim. Kütüphanemde bazı dergilerin birleştirilmesi ile tek cilt olarak duran “Zirai Öğretimde 110.Yıl” kitabını okumaya başladım.

Yüksek Ziraat Mühendisi Hadiye Tunçer, 1958’de “Kırk Yıllık Meslekdaşlarımız” başlığı ile 24 ziraatçı, veteriner hekim ve ormancı ile röportajlar yapıyor. Röportaj yapılan o isimler şunlar: Nesip Karaçay, Mahfi Eğilmez, Zihni Derin, Süreyya Özek, Şefik Kolaylı, Hikmet Ülgen, Fazıl Keyder, Kimon Bafralı, servet Candan, Muhlis Erkmen, Yaşar Özey, Nadir Uysal, Ali Rıza Uluçam, Naki Bekmen, Reşat Atala,Nuri Avcı, Abidin Ege, Tevfik Tarman, Şevket Arı, Hüdai Ekerman, M. Ekrem Üzümeri, S.Fehmi Kalaycıoğlu, Nihat İyriboz

Türk Yüksek Ziraat Mühendisleri Birliği “Zirai Öğretimde 110. Yıl” eserinde bu röportajlar yayınlanıyor. Bayramda herkes tatildeyken bu röportajları okudum. Çok şey öğrendim. Röportaj verenleri ve Hadiye Tunçer’i bu değerli çalışmasından dolayı saygıyla anıyorum.

AİLESİNE RAĞMEN ZİRAATÇI OLMAYI SEÇEN MAHFİ EĞİLMEZ 

“Ben Rüştiye’yi bitirdiğim zaman ailem Bakırköy’de oturuyordu. O zamanki Mektep(Halkalı Ziraat Okulu) Müdürü Mazhar Bey’de bize komşu idi. Ben ve kardeşim, ikimiz de Mazhar Bey’i tanıdığımız için ziraatçı olmak istedik. Mazhar Bey bizi kimyadan imtihan etti ve Bursa Ziraat Mektebi’ne yollamağa(göndermeye) karar verdi.
Ailemden hiçbirisi ziraatçı olmadığı için bizim de bu mesleği seçmemizi istemiyor, bu isteğimize itiraz ediyorlardı. Fakat biz o kadar ısrar ettik ki nihayet 1309’da(1892) Bursa’ya yollamak mecburiyetinde kaldılar. Tarlada çalışmak kardeşimi çok yoruyordu. Bundan hiç hoşlanmamıştı. İki sene zor dayanabildi ve iki sene sonra Mektebi terk etti… Ben Bursa’dan iyi bir diploma alarak Halkalı Yüksek kısmına geçtim.”

Bu sözler 1942 yılına kadar ormancılık konusunda en deneyimli isimlerden biri olan Mahfi Eğilmez’e ait. Mahfi bey, bugün Türkiye’de ekonomi yazıları, kitapları en çok okunan yazarlardan Mahfi Eğilmez’in dedesi.

Bursa’da ziyaret ettiğimiz Lise, 1891’de 2. Abdülhamit döneminde açılan Bursa’daki Hamidiye Ziraat Mektebi. Mahfi Eğilmez’in dedesinin de mezun olduğu okul.

ZİRAİ ÖĞRETİM 1848’DE AYAMAMA'DA BAŞLADI

Türkiye’de ilk zirai öğretim 1848’de İstanbul Yeşilköy’de Ayamama Çiftliği’nde başlar ama çok kısa süre sonra buradaki okul kapanır. 1891’de Halkalı Yüksek Ziraat Mektebi öğretime başlar. İlk yıl sadece veteriner okulu öğrencisi alınır. Ertesi yıl okul Halkalı Ziraat ve Baytar Mektebi adını alarak hem ziraat hem de veteriner öğrencisi alır. İlk mezunlarını 1894’te verir. Bu okul ise 1928’de kapanır.

O dönemde Selanik Ziraat Mektebi, Bursa’daki Hamidiye Ziraat Mektebi, İstanbul Ziraat Mektebi, Adana Ziraat Mektebi var.

Cumhuriyet döneminde tarımsal eğitim ve öğretime büyük önem verilir. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi 1930’da Tarım Bakanlığı’na bağlı Yüksek Ziraat Mektebi adıyla kurulur. İlk öğrencileri Atatürk Orman Çiftliği’nde staj yapıyor. 16 Haziran 1933’te Yüksek Ziraat Enstitüsü olarak tam anlamıyla bir ziraat üniversitesine dönüştürülür. Daha sonra kurulan Ankara Üniversitesi’ne bağlanır. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi 1955’te, Erzurum’daki Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi 1958’de öğretime başlar. Sonrasında ziraat fakültelerinin sayısı artar ve bugün sayısını bile bir çırpıda söyleyemediğimiz çok sayıda ziraat fakültesi ve bu fakültelerden mezun on binlerce işsiz, atama bekleyen ziraat mühendisi var.

GENÇLERİN ZİRAAT MERAKI

Okuduğum röportajların çoğunda o dönemin gençlerinde özellikle kentlerde yaşayan gençlerde ziraata karşı büyük bir ilgi var. Bursa’da 1891’de 26 bin dönüm arazi üzerine kurulan Hamidiye Ziraat Mektebi o dönemin tarımla ilgili önemli okullarından birisi. Aynı dönemde Selanik Ziraat Mektebi, Adana Ziraat mektebi var. Bu okullarda okuyanların büyük bölümü Halkalı Ziraat Mektebi’ne gider.

Birçoğu eğitim için o zaman moda olan Fransa’ya veya Almanya’ya, Macaristan’a gönderiliyor. Eğitim sonrası hepsi yurda dönerek ülkeye büyük hizmetler veriyor. Aralarında bakan, müsteşar, profesör olanlar var. Zihni Derin gibi ülkeye çay tarımını kazandıran ziraatçılar var. Hepsinin ortak özelliği ülkesini ve işini çok sevmeleri ve çok çalışmaları.

OKUL ALANI 26 BİN DÖNÜMDEN 300 DÖNÜME DÜŞTÜ

Bursa’daki Hamidiye Ziraat Mektebi 1891’de toplam 26 bin dönüm alan üzerine kurulmuş. O günden bu yana azala azala okul alanı 300 dönüme gerilemiş. Aslında bu alanda neredeyse elden çıkacakken Özer Matlı başkanlığındaki Bursa Ticaret Borsası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin de desteği ile burayı proje okulu olarak seçerek ve destekleyerek bir anlamda okulu kurtarıyor.

Daha yakın zamana kadar okulun arazileri, işletmeleri kiracıların elindeydi. Son 1,5 yılda Özer Matlı’nın çabaları ile kiracılar tek tek çıkarılarak araziler, işletmeleriyle birlikte öğrencilerin kullanımına sunuluyor. Daha önce öğrenciler sadece sınıfta teorik ders görüyor, araziye inemiyor. Çünkü araziler başkalarına kiralanmış.

Öğrenciler şimdi yaklaşık 300 dönüm alandaki arazilerde bitkisel üretim yapıyor. Küçükbaş hayvancılık, gezen tavuk yumurtası üreticiliği, atçılık ve diğer faaliyetleri uygulamalı eğitim olarak yapıyor.

Okulun içindeki tarihi konak bu yıl ilk kez öğrenci alan bir ana okuluna dönüştürülüyor. Doğa ana sınıfı açılarak 15 çocukla eğitime başlanırken, gelecek Eylül ayından itibaren 45-50 çocukla devam edecek. Ana sınıfında doğa ile iç içe çocuklar eğitim görecek. Okul sahasını gezerken dikkatimizi çekti 14 anıt ağaç var. Hepsi koruma altında.

Hamidiye Ziraat Mektebi ile ilgili değerlendirmelerime gelecek yazımda devam edeceğim.
 

Diğer Yazılar