HAYVAN İTHALATI 15 YILDIR KESİNTİSİZ SÜRÜYOR

Hayvancılıkta 2010 yılında başlayan ithalat 15 yıldır aralıksız sürdürülüyor. Kırmızı et fiyatlarını düşürmek bahanesiyle 2010 yılında başlayan ve kısa sürede sona ereceği söylenen ithalat tam 15 yıldır artarak devam ediyor. Geçen 15 yılda Türkiye’nin canlı hayvan ve et ithalatı 12 milyar dolara ulaştı.
Ramazan ayında gıda fiyatlarının artmaması için büyük çaba gösteriliyor. Gıda Komitesi Üyesi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımı ile 22 Ocak’ta gıda sektörü temsilcileriyle bir toplantı yapıldı. Ramazan öncesi gıda fiyatları ile ilgili alınacak önlemlerle ilgili olarak sektör temsilcilerine bilgi verildi. Toplantıdan sadece 1 gün sonra Et ve Süt Kurumu 40 bin baş kasaplık hayvan temin ederek piyasaya sunacağını duyurdu.
Et ve Süt Kurumu’nun açıklamasında şöyle denildi: “Piyasa regülasyonu ile görevli olan Kurumumuz yaklaşan Ramazan ayı öncesinde tüketicilerimizin uygun fiyatla kırmızı ete ulaşması için bir dizi tedbirler almıştır. Bu kapsamda; fahiş fiyat artışlarının önüne geçmek amacı ile Kurumumuzca, TİGEM işletmelerinde hazır bulunan canlı kasaplık hayvanların yanı sıra, Ramazan ayının başına kadar yaklaşık 40.000 canlı hayvan tedariki yapılacaktır. Söz konusu hayvanların kesimi yapıldıktan sonra elde edilecek karkas etler, uygun fiyattan PERDER üyesi marketlere, Tarım Kredi Kooperatifi marketlerine, yemek firmalarına ve et sanayicilerine ulaştırılacaktır. Böylelikle her Ramazan ayı öncesinde sebepsiz yere yapılan fahiş fiyat artışlarının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
ESK, 15 yıldır “ithalat ofisi” gibi çalışıyor
Sadece Ramazan ayı için değil Et ve Süt Kurumu 2010 yılından bu yana ithal et ve ithal hayvanla kırmızı et piyasasını düzenlemeye çalışıyor. Et ve Süt Kurumu’nun daha önce yapılan sektör toplantısında, hazırlanan raporlarda ithalatın çözüm olmadığı vurgulanmasına rağmen ithalattan vazgeçilmiyor. Kuruluş amacı ülke hayvancılığını geliştirmek, üreticiyi desteklemek olan Et ve Süt Kurumu, 2010 yılından beri adeta “ithalat ofisi” gibi çalıştırılıyor.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 26 Şubat 2024 günü Hayvancılığın 5 Yıllık Yol Haritası’nı açıklarken ve daha sonraki açıklamalarında hep hayvan ithalatının sonlandırılacağını söyledi. Son olarak 30 Ocak’ta 4. Tarım Şurası’nın açılışında da hayvancılık yol haritasını hatırlatarak amaçlarının ithalatın bitirilmesi, üreticilerin uygun maliyetle üretim materyallerine sahip olması ve tüketicilerin de uygun fiyatla bu ürünlere ulaşması olduğunu söyledi.
“İthalat bitecek” diyerek daha çok ithalat yaptılar
Daha önceki tarım bakanları da hayvan ithalatının, et ithalatının sonlandırılacağına dair açıklamalar yapmış hatta tarih bile vermişlerdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildikten sonraki ilk tarım bakanı Bekir Pakdemirli 2022’de ithalatın biteceğini, ihracata başlanacağını müjdeledi(!) Ancak, en fazla ithalat O’nun döneminde yapıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 21 Kasım 2019’da 3. Tarım Şurası’nın sonuç bildirisini açıklarken ihtiyaç olmadıkça hayvan ve et ithalatı yapılmayacağını söyledi. 2010 yılından bu yana göreve gelen bakanların hemen hepsi “İthalata son vereceğiz” diye açıklama yapmasına rağmen ithalat artarak devam etti. İthalat artarken üreticiye verilen destekler azalıyor. Üretici ithalat nedeniyle üretimden çıkmak zorunda kalıyor. Bu nedenle hayvan varlığı azalıyor. Süt üretimi düşüyor.
2025’te planlanan 520 bin baş besilik hayvan ithalatı başlıyor
Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü, 2025 yılında 520 bin baş besilik hayvan ithalatı yapılacağını ve bu ithalatı da Et ve Süt Kurumu’nun yapacağını daha önce duyurmuştu. Geçtiğimiz günlerde Besilik sığır ithalatı 1. Dönem listeleri Hayvancılık Genel Müdürlüğü internet sayfasında yayınlandı.
Besilik sığır ithalatı listelerini yayınlayan Hayvancılık Genel Müdürlüğü konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
Kapasiteye göre ithal hayvan sayısı belirlendi
1- 2025 yılı besilik sığır ithalatı başvurularında talep edilen toplam miktarın, Bakanlığımızca izin verilen toplam miktardan fazla olması nedeniyle besi işletme kapasitesi 200- 400 arası olan toplam başvuru sayısı 4.254 olan her bir işletmeye 32 baş, besi işletme kapasitesi 401-600 arası olan toplam başvuru sayısı 2.213 olan her bir işletmeye ise 35 baş besilik izni verilmiştir. İşletme besi hayvanı ahırı kapasiteleri 601 baş ve üzeri olan 2.177 işletmeye ise talimatta belirlenen kota oranlarına göre hesaplama yapıldıktan sonra çıkan miktardan % 60,8 düşüm yapılarak işletmelere verilecek izin miktarları hesaplanmıştır.
2- Besilik Sığır İthalat Talimatına göre yayınlanan izin listesindeki yetiştirici dönem sıralaması, yetiştiricinin İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne verdiği başvuru dilekçesinin tarih ve saatine göre yapılmıştır.
3- 2025 yılı Besilik Sığır İthalatı kapsamında 8.644 işletme müracaat etmiş olup; işletmelerin toplam izin miktarı 400.000 baştır.
4- Besilik sığır ithalatı kapsamında aynı sevkiyat içerisinde işletmesi için belirlenen verilen izindeki hayvan miktarını eksik alan veya hiç almak istemeyen yetiştiricilerin olması durumunda; eksik alan veya almak istemeyen işletmelerden kalan besilik sığırların toplamı, aynı sevkiyat içerisinde isteyen tüm işletmelerin izin miktarlarına eşit oranda Et ve Süt Kurumu tarafından dağıtım yapılacaktır.
5- Başvuru sahibine yılı içerisinde aynı işletme için 31.12.2025 tarihinin sonuna kadar sadece bir kontrol belgesi düzenlenecektir.
6- Yayınlanan izin listesinde işletmesi için belirlenen besilik erkek sığır miktarını alacak olan yetiştiriciler, Et ve Süt Kurumu tarafından talep edilen evrakları belirlenen süre içerisinde (talep edilen evraklar ve belirlenecek süre ESK’nın web sitesinde yayınlanacaktır) Et ve Süt Kurumunca belirlenen adreslere teslim etmelidir.
7- Yayımlanan izin listesinde yer alan yetiştiricilerin, Et ve Süt Kurumu ve Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünce talep edilen belgeleri süresi içerisinde teslim etmemesi ya da belgelerinin uygun görülmemesi durumunda besilik sığır ithalat izinleri geçersiz sayılacaktır.
8- Başvuru sahibine aynı işletme için sadece bir kontrol belgesi düzenlenecektir.
9- Kontrol belgesi onaylandıktan sonra izin verilen besilik sığırların başka bir işletmeye mücbir sebepler dışında satışı ve devri yapılmayacaktır.
10- Onaylanan kontrol belgelerinde mücbir sebepler hariç olmak üzere, kontrol belgesiyle hayvan girişi olmaması şartıyla geçerlilik süresi değişmeksizin giriş gümrüğü ve GTIP haricinde değişiklik yapılmayacaktır. (Mücbir sebepler hariç). Ayrıca, kontrol belgesi onaylandıktan sonra başvuru sahibine döner sermaye ücretinin iadesi ilgili mevzuat gereği yapılamamaktadır.
11- Besilik Sığır İthalatı ile ilgili iş ve işlemler Besilik Sığır İthalat Talimatı ve yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre yürütülecektir.
Besilik sığır fiyatı belli oldu
Et ve Süt Kurumu, 2025 Yılında ithal edilecek besilik sığırlar için satış fiyatını açıkladı. Kurum’dan yapılan açıklamaya göre “Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayımlanan “Besilik Sığır İthalatı Uygulama Talimatı” kapsamında Kurumumuzca ithal edilecek olan besilik sığırlar için 3 Şubat 2025 tarihi ve sonrasında imzalanacak olan sözleşmelerde satış fiyatı “228,00 TL/Canlı Kg + KDV olarak belirlenmiştir.” denildi.
Tarımsal desteklerde hayvancılığın payı 5 yılda yarı yarıya azaldı
Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu ve Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na bakıldığında sadece son 5 yılda hayvancılığa verilen desteklerin toplam destek içerisindeki payı yarı yarıya azaldı.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidara geldiği Kasım 2002 öncesine bakıldığında; 2001’deki ekonomik kriz nedeniyle tarım destekleri adeta tırpanlandı. 2002’de toplam tarımsal destek 1 milyar 868 milyon liraydı. Bunun sadece yüzde 4’ü olan 83 milyon lira hayvancılığa destek olarak verildi. 2003’te destek tutarı 2 milyar 804 milyon liraya çıkarıldı. Hayvancılığın payı yine yüzde 4 ile sınırlı kaldı ve 107 milyon lira destek verildi. Sonraki yıllarda yüzde 8 yüzde 10, yüzde 14, yüzde 13 gibi devam etti. İlk kez 2008’de tarımsal destekler içerisinde hayvancılığın payı yüzde 20’nin üzerine çıktı ve yüzde 23 oldu. 2013 yılında yüzde 31, 2020 yılında ise toplam tarım destekleri içinde hayvancılığın payı yüzde 41’e ulaştı.
2020 yılında ödenen tarımsal desteklerin toplamı 19 milyar 161 milyon lira olurken, hayvancılığın payı yüzde 41 ile 7 milyar 823 milyon 503 bin lira oldu. Bu 2002’den bu yana en yüksek orandı. Fakat 2020’den sonra tekrar düşmeye başladı. 2021’de 22,9 milyar lira toplam desteğin 7,3 milyar lirası yani yüzde 32’si hayvancılığa verildi. 2022’de 39,1 milyar lira desteğin yüzde 25’i olan 9,7 milyar lirası hayvancılık desteği olarak üreticiye ödendi. 2023’te 65,3 milyar lira desteğin yüzde 23’ü olan 15.3 milyar lirası, 2024 yılında ise 91,5 milyar liralık toplam tarım desteğinin yüzde 22’si olan 19,7 milyar lirası hayvancılık desteği olarak ödendi. Bu yıl tarıma 135 milyar lira destek ödenmesi öngörülüyor. Bu desteğin yüzde 20’si olan 27,1 milyar lirası hayvancılığa destek olarak ödenecek. Yani, 2020 yılında hayvancılığın payı yüzde 41’e ulaşmışken bu yıl bu pay yüzde 20’ye düşecek.
Tarım Kanunu uygulanmıyor
Yeri gelmişken hatırlatalım; 2006 yılında kabul edilen Tarım Kanunu’na göre tarımsal destekler Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde 1’inden az olmaması gerekiyor. Kanun bunu emrediyor. Ama 2006’dan 2025’e kadar geçen 19 yılda Kanunun bu hükmü hiç uygulanmadı. Çiftçiye verilmesi gereken destek yerine daha az destek verildi. Çiftçiye ödenen tarımsal destekler Kanunun çıkarıldığı 2006 yılında Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde 0,60’ı, ertesi yıl olan 2007’de yüzde 0,63 ile en yüksek seviyede gerçekleşti. Bu oran 2023 yılında yüzde 0,24’e kadar geriledi. Yapılan hesaplamalara göre 2006-2023 döneminde çiftçiye ödenmeyen toplam destek 541 milyar liradır. Bu destek tam olarak ödense hayvancılığın alacağı destek de daha yüksek olurdu.
Diğer Yazılar