3 BİN YIL GÖK DEYİP KAVGA DÖVÜŞ UZAYA ÇIKMAK

Geçtiğimiz hafta ilk Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı Uzay Yolculuğuna başladı ve Uluslararası Uzay İstasyonu’na ulaştı. (İlk Türk demiyorum çünkü; Alper Gezeravcı uzaya çıkan 2. Türk asıllı insan oldu. Bununla ilgili kesinlikle hak vereceğiniz serzenişimi yazının sonuna bıraktım)

Her zamanki gibi Twitter’da ya da Medyada birçok eleştiri ya da çok çok abartılı övgüler gördüm. Ben de biraz yorumumu katmak istedim.

Alper Gezeravcı’nın CV’sine baktığımda saygıdan ayağa kalktım desem yalan olmaz. Bu değerli insan eğer Amerika’da doğsaymış, çok yüksek ihtimalle gerçek bir Astronot olurmuş. (Gerçi sanırım artık gerçek bir astronot olarak geçiyor ama süreci tam bilmiyorum) Nasa’daki benim diyen Astronot’dan geri kalır bir CV’si yok. Coğrafya kader olayı Alper Bey de baya bir işlemiş.

Gelelim çok çok konuşulan ‘Abi parayı basan gidiyor zaten kandırıyorlar milleti çok abarttılar’ olayına.

Alper beyin katıldığı yolculuk 55 Milyon Dolar ile satın alınabilen bir uzay turu. Sanırım 4. seferini yapıyormuş. Daha önce de iş adamları ve hiç bireyden geri kalmayan zengin Arap dostlarımız katılmış.

Evet, astronot gibi medyaya pompalanması beni de biraz güldürmüştü ama sonra düşünüp araştırdım. (Bunu size de öneririm bu arada) Bu olayı ilkokulda, ortaokulda çocuklara gösterdiler. Çocuklara fikirlerini sordular. Çocuklar gerçekten bu olaydan çok etkilenmiş gibi duruyordu. Kusura bakmayın ama 55 Milyon Dolar, 55 çocuğa hayal kurdurtabilmek için çok uygun bir rakam.

Örnekle güçlendirmek gerekirse Apollo görevinden sonra Amerika’da Mühendislik fakültelerine başvuru yüzde 72 artmış mesela.

Abi sen 55 Milyon Dolara gelene kadar 1000 TL verip, çocuğuna oyuncak bir teleskop aldın mı? Gidip bir enstrüman çalmasına teşvik ettin mi? Yoksa oyalansın diye önüne Youtube mu açtın?

Para pul deme. Bu oyuncaklar 1000 lira. Çocuğuna Youtube izlettiğin televizyon en az 10 bin lira. Ya da sordun mu çocuğuna Ne olmak istiyorsun sen büyüyünce? Diye.

Seçim çalışması diyenler de 1961’de Kennedy’nin Apollo görevini ilk açıklarken, tatlı bir pazar kahvaltısında açıkladı sanıyorlar sanırım. Ay’a çıkma projesi Kennedy’nin seçim çalışmalarından biriydi. Bunu bir mitingde söyleyerek başlattı. Seçim propagandaları böyle olacaksa, açıkçası başım gözüm üstüne.

Twitter’da buna biraz muhalif birini, kansız olarak damgalayan saçma sapan insanlara da denk gelmedim değil. Onları salın zaten. Onlar olayın farkında bile değil. İnsanların gündemi ekonomi olabilir bunu istemiyorlar olabilir, eleştirile de bilir ama bunu eleştirene kansız demek de çok saçma bence.

Toparlamak gerekirse devlet bence harcayabileceği en mantıklı paralardan birini harcadı. Ama şimdi bir serzenişte bulunacağım.

60 yıldan fazla devam eden Uzay yolcuğu tarihinde, 2 Türk asıllı insandan bahsedebiliyoruz sadece. 2!

10’dan fazla Türk Cumhuriyetinden 100 milyondan fazla Türk kökenliden sadece 2 kişinin adı uzay yolculuklarında geçmiş!

Bakın ırkçılık yapmıyorum neden birden ulumaya başladığımı belirteyim.

Ya biz Gök Tanrı inancından geliyoruz. Bizim kültürümüz bildiğin gökyüzüne bakmakla başlıyor. Kanımızda var bu bizim. Tüm varoluş destanlarında, inanışlarımızda gökyüzü var. Tüm dünya ateşe, dağa taşa, Güneşe, Ay’a taparken biz Gökyüzüne bakmışız.

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethederken yıldızların konumuna göre, fethi 1 hafta ertelemiş bir insan.

Ya 1920’lerde daha ilk pervaneli uçak yapılalı 20 yıl olmamışken biri çıkıp ‘İstikbal Göklerdedir’ demiş. Bu laf öyle yaşlı birinin ‘Evladım işine gücüne sahip çık’ lafı değil ki.

Neden biliyor musunuz?

Hayalsiz yaşamışız. Koca bir toplum olarak hayal kurmadan yaşamışız. Atatürk’ün bir hayali vardı. Sultan Mehmet’in hayali vardı. Cengiz’in, Atilla’nın hepsinin hayalleri vardı.

 

Ama benim dedemin yoktu. O yıllar önce geçim derdinden, Almanya’ya işçi olmaya gitmiş onun tek hayali hayatta kalmaktı. :)

Diğer Yazılar