ADIYLA İMTİHAN EDİLEN ŞEHİR

Bütün sözüne güvendiğim gazeteci büyüklerim yerel seçimler konusunda fikrini anlatırken ben de bu furyaya tek yazılık katılmaya karar verdim.

Bildiğiniz üzere Deniz’e kıyımız olmamasına rağmen bu güzide şehrimizin adı Denizli. Denizlili olmayan dostlarımızla konuştuğumuzda her zaman, “Neden böyle?” sorusunu alıyorum. Size kelimenin tarihini anlatacak değilim ama insanların Denizli’de deniz olmamasına şaşırmasına bazen inanamıyorum.

Denizi olan şehre ‘denizli şehir’ denmez.

Çeşme’de koca bir çeşme yok, Bodrum yerin altında değil. Bir kişi de konuyu bu açıdan sorgulamıyor.

Neyse sinirimizi attıysak ana konuya gelelim.

Denizli’ye deniz geliyor! Büyük proje! gibi söylemler, vaatler olurdu eskiden. Hatta sanırım 1-2 dönem önce Osman Zolan da bu furyaya uymuştu.

Abi bir şehirde deniz yoksa… Yoktur yani 

Denizli’de denize gelene kadar olmayan o kadar fazla şey var ki…

Sayalım;

Denize gelene kadar bu ülkenin en iyi konumlarından birinde olan bu şehirde çevre tatil merkezlerine gidilen bir hızlı tren ağı yok.

Denize gelene kadar bu şehirde merkeze daha yakın bir havaalanı yok.

Denize gelene kadar bu şehirde asla mantıklı işletildiğini düşünmediğim neredeyse sadece nikah kıyılan kültür merkezleri var.

Denize gelene kadar dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama artan mülteci, sığınmacı nüfusu var.

Denize gelene kadar Denizli’nin trafik sorunu var.

Denize gelene kadar 1 milyondan fazla nüfusu olan şehirde sadece 1 güzel sanatlar lisesi, 1 açık hava tiyatrosu var.

Daha birçok mikro ve makro sorun yazabiliriz bu listeye. Zaten bence bu deniz-li Denizli olayı eskisi kadar ünlü değil. Milletin ekonomi gibi yüzmekten daha büyük dertleri oluştu.

Bence isme değil de içeriğe odaklanmak şehrimiz için diğer şehirlerden bir tık daha geçerli.

Saygılar.

Diğer Yazılar