ATATÜRK, DENİZLİ’YE KAÇ KEZ GELDİ?

Selamlar;

Baştan söyleyeyim. İki kez geldi ama konu bu değil. Linke tıklamanızı sağladıysam olayı biraz daha derinleştirme vakti geldi. Sonra belki Denizli’nin güncel durumuna bağlarım, henüz bilmiyorum.

İlki, Milli Mücadele sırasında Afyonkarahisar, Uşak ve Denizli cephelerini teftiş etmek için gelmeyi planladığı fakat iç isyanların başlaması sebebiyle iptal ettiği için bir gönül borcu niteliğinde 10 yıl sonra Silifke’deki çiftliğine giderken yaklaşık 1 saatliğine uğradığı aslında İzmir’den gelirken mola verdiği gezisi.

Bir saatlik deyip geçmeyin. O dönem bunu duyan Denizli halkı tren garına akın etmiş , dükkanlar kapatılmış. Denizli halkı rayların sağında solunda tren garının her yerine doluşmuşlar ve Mustafa Kemal Atatürk’ün gitmesine izin vermemişler. Atatürk yakında buraya özel olarak geleceğini ve uzun uzun görüşeceklerinin sözünü vererek zar zor ayrılmış.

Denizli insanı bilirsiniz sabırsızdır, özel hissetmeyi de çok sever :) Atatürk tamam gelicem dedi de ne zaman? Ne zaman? Atatürk çiftliğinden İzmir’e döndüğünde Denizlili bir heyet Ata’yı ziyaret edip, yine sorarlar: “Atam ne zaman geleceksiniz?”

“Geleceğim” der Atatürk, “Hem de bir gece misafiriniz olacağım, sabrediniz”

Gelelim hepimizin de bildiği ama aslında sadece bildiğimiz ve söyleyip söylemediğini bile teyit edemediğimiz ‘büyükçe bir köy’ söyleminden öteye araştırma gereği duymadığımız ikinci ziyaretine… Detaylara falan da boğmayacağım merak etmeyin ama ortamda satılacak bilgiler vereceğime de emin olabilirsiniz.

1930 yılının sonlarında Cumhuriyet rejimini ortadan kaldırmak isteyen gruplarının Menemen’de başlattığı isyanı bastıran Atatürk, biraz Anadolu’da neler oluyor diye kontrol etmek ister. İsyanı bastırmasının Anadolu’daki özellikle Ege bölgesindeki yansımalarını merak eder ve başlar yolculuğa. Bu da ‘Büyük Ege Gezisi’ olarak adlandırılır.

Mustafa Kemal, İzmir’den çıktıktan sonra Denizli’de şehrin içinde 1 gece geçirmek istediğini belirtmiş ve gerekli düzenlemelere başlanmış.

Yaklaşık 45 kişilik bir heyetle Denizli’ye gelen Atatürk için o dönem Cumhuriyet Halk Partisi İl Binası olan bugün Etnografya Müzesi olarak bildiğimiz Bayramyeri’ndeki bina tahsis edilmiş. Atatürk burada bir yorgunluk kahvesi ve sigarasını içmiş. Sonra da askeri birliklerden başlayarak Denizli turuna start vermiş.

Bu arada kalabalıktan bahsetme gereği bile duymuyorum. Kayıtlara göre bir çocuk, fotoğrafçının dikkatiyle son anda ezilmekten kurtarılmış, gerisini siz düşünün.

Fakat az önce de dediğim gibi diğer 45 kişi buraya sığamayacağından PTT’de, Ziraat Bankası’nda ve milletvekillerinin evlerinde kalmış. Bu arada ekibin içinde bakanlar falan var. Yardımcıları Atatürk ile aynı evde kalıyor sadece.

Bir dizi ziyaretten ve halkla sürekli iç içe olduktan sonra öğle yemeğini Çamlık’ta yiyen Atatürk, en son belediye binasına gelmiş ve aslında biz Denizliler için çok önemli, onore edici bir söz söylemiş:

‘Sizlerle fazla konuşmaya gerek duymadım. Zira, hakikati anlamış ve partimize tamamen bağlı bir şehir içinde bulunduğumu hissediyorum.’

Bu cümle ilk bakışta sizlere biraz yavan gelmiş olabilir ama 1931 yılının Denizli’sine bakmanızı ve bu sözü söyleyen kişinin kim olduğunu tekrar düşünmenizi istiyorum.

3 katlı ev olmayan, büyükçe değil bildiğin köy olan, hizmet sektörünün olmadığı, savaştan yeni çıkmış nüfusu yaşlı Denizli’yi gözlemleyen dünyayı dize getirmiş büyük bir deha diyor bunu. Diyor ki; benim amacımı, derdimi anlamışsınız. Cumhuriyeti kurarken ihtiyaç olan tüm dinamikleri anlayıp uygulamaya çalışıyorsunuz.

Eklemek isterim ki; Menemen olaylarından sonra aslında çok ciddi bir gözlem yapma amacıyla geldiği bir şehirde söylüyor hem de.

Öyle köy möy falan dediğine dair bir belge bulamadım ben. Dediyse bile biz neden yukardaki söz yerine bunu aldık onu da anlamadım.

‘Sizlerle fazla konuşmaya gerek duymadım. Zira, hakikati anlamış ve partimize tamamen bağlı bir şehir içinde bulunduğumu hissediyorum.’

Atatürk’ü evinde hissettirmek… Ne büyük bir onur…

Hani şehirlerin girişlerinde Atatürk’ün o şehir için dedikleri yazılır ya da hikayeler anlatılır ya, biz Denizlililere de bu söz her zaman hatırlatılmalı. Her yere yazılmalı. Çünkü bugün büyükçe bir köy olmayan ‘metropol’ Denizli uyuşturucu kullanımında, suç oranlarında ilk 5’te…

Saygılar…

Diğer Yazılar