DÜNYANIN EN GÜZEL İKİNCİ ŞEHRİ

Şimdi size bir şehir anlatacağım. Bu şehir benim hayatımda gördüğüm en güzel ikinci şehir. Bu şehir önceden dünyanın en ünlü şehirlerinden biri(ydi). Hatta bazen kızlara da ismi veriliyordu.

Müslümanı, Hristiyanı, Ermenisi, Yahudisi, Arabı yıllarda burada el ele kol kola yaşadı. Başkenti olduğu ülkenin ekonomisi de yavaş yavaş büyürken diğer tarafta inanılmaz kültürel zenginlikleriyle bolca turist çekiyordu.

Sonra ne mi oldu? Önce yakın komşusunda bir savaş çıktı. Bu ülke de gerçekten çok güçlü ve kapasiteli bir ülke olduğundan tabiki, insanın yaşama hakkına saygı gösteriğinden sığınmacıların çoğunu ülkesine kabul etti. Ettikçe etti , ettikçe etti. Bu ülkeye gelenler de bahsettiğim şehirde yaşamayı tercih ettiler.

Aradan zaman geçti, sığınmacıların sayısı arttı. Arttıkça, ‘Ya biz de varız, neden bizim de isteklerimize göre yönetilmiyoruz’ demeye başladılar. Hemen meclise girdiler ve mecliste söz sahibi oldular.

Radikal sayılabilecek Müslüman ağırlıklı sığınmacı çektikleri için etraflarında ve komşularında onlar gibi olmayanlarla mücadele etmek istediler ama bunu yapacak aslında çok büyük güçleri yoktu o küçük grubun.

Sonra Hizbullah diye bir oluşumla anlaştılar. Dediler ki; biz sizi tanıyoruz. Mecliste kendinizi temsil de edebilirsiniz. Siz burada takılın ve yanı başımızda bizden olmayanlarla biz uğraşırsak dikkat çekeriz,  siz istediğiniz gibi savaş verin.

Savaşlar verildi. Ülkenin müslüman olmayan ciddi bir azınlığı vardı. Bu azınlık da savaş vermeye karar verdi. Kimsenin ne seçime inancı vardı, ne başka bir şeye. Onlar da seslerini çıkarıyorlardı ama daha tam anlamıyla savaşın hakkını vermiyorlardı.

Bir gün bu karşı grup bir otobüsün içinde silahlı saldırıya uğradı şehrin orta yeri denilebilecek bir noktada. Bu insanların hepsini öldürdüler.

Ve geçmiş olsun…

Bir savaş başladı; o dünyanın en güzel ülkelerinden birinde, o kadim şehirde… Ve 15 yıl sürdü. Aslında hala devam ediyor. Psikolojik olarak devam ediyor. Olan ülkeye oldu. Olan dünyaya oldu.

Lübnan ve bana göre Dünya’nın en güzel ikinci şehri Beyrut, yerle bir oldu. Önceden Ortadoğu’nun Paris’i denilen, aydınların , sanatçıların çıktığı, Ortadoğu'nun marjinalliği ile ünlü Beyrut neredeyse yok oldu. Bu arada bundan birkaç yıl önce gittim Beyrut’a. Evet tüm olan bitene rağmen hala harika bir yer.

Ama asla bir İstanbul değil….