İŞLERİ HEP TERS GİDENLER- FARELER VE İNSANLAR (JOHN STEİNBECK)

İrlanda kökenli Amerikalı yazarımız Steinbeck toplumcu, gerçekçi ve yalın eserleri ile tanınır. Dönem dönem işçi sınıfına dahil olan Steinbeck Gazap Üzümleri ve Bitmeyen Kavga gibi eserleri ile işçi ve emekçinin sorunlarına derinlemesine değinmiştir. 1962 yılında Nobel Ödülüne layık görülen yazar, daha önce de Pulitzer Ödülünü almıştır.

1937 yılında yayınlanan Fareler ve İnsanlar adlı eseri hem bir hikaye hem de bir tiyatro oyunu olacak şeklinde kaleme almıştır. Hikayemiz Büyük Buhran devrinde geçer.  Büyük Buhran 1929'da başlayan ve etkileri 1930'lu yıllar boyunca devam eden ekonomik ve sosyal buhrana verilen isimdir. Özellikle sanayileşmiş ülkeleri etkileyen bu bunalım dönemi daha sonra tüm dünyayı sarmıştır. Bu dönemde tüketimin aşırı düşmesi nedeniyle birçok işletme iflas etmiş ve işsizlik hızla yükselmiştir.

George ve Lennie, bu büyük buhran döneminde Amerika'da çiftliklerde yaşıyorlar ve çalışıyorlar. İkisinin para biriktirerek çiftlik alma hayalleri vardır. George zeki ve iş bilir bir kişilikken, Lennie güçlü kuvvetli ama zekâ eksikliği olan bir gençtir.  İkisinin bir hayali vardır: kendi çiftliklerine sahip olma. “Anlaşılan herkesin kafasında bir çiftliği var.”

Lennie'nin sevdiği tüylü ve yumuşak nesnelere dokunup okşama hastalığı var. Bu dürtüsüne engel olamaz ve başına sürekli iş açar; bir fareyi ve köpeği istemeden öldürür, bir kadının elbisesine dokunması sonucu neredeyse linç edilir vs.

Çalışmak için gittikleri yeni çiftlik sahibinin karısı ile de benzer bir durum yaşanır ve Lennie kadının istemeden de olsa ölümüne sebep olur.  

Lennie’nin peşine düşen güruhtan önce George arkadaşını bulur, kimsenin onun canını yakmaması için ona hikayeler anlatırken Lennie’yi başından vurarak öldürür.

Eserdeki ana tema ekonomik koşulların getirdiği olumsuz sonuçlar çerçevesinde emekçi sınıfının zorlaşan çalışma şartlarıdır. Büyük buhran döneminde bazı toprak ve iş yeri sahipleri emekçi sınıfına gerilemiş ve artan işsizlik sonucu emeğin değeri iyice düşmüştür.

Diğer bir tema ise dostluk, yalnızlık ve paylaşımlardır. “Gece oldu mu odana kapanıp kitaplarını okumaktan başka yapacak iş yoktur. Kitaplar da beş para etmez. Asıl gerekli olan, arkadaştır... yanında bir can bulunmasıdır.”

Diğer bir tema da kader ve kadercilik. “Bazan ister istemez yaptığımız şeyler vardır."

Benim okuduğum 1951 baskısının çevirmeni Yaşar Nabi Nayır’dır. Eserdeki basit ve kaba tabirleri Türkçemize çok güzel aktardığını düşünüyorum.

Birçok defa sinemaya ve tiyatroya uyarlanmış eseri Denizli Devlet Tiyatrosu Hasan Kasapoğlu Sahnesinde izleme şansım oldu.

Şiddetle okunmasını önerdiğim 110 sayfalık bu küçük dev esere puanım 7; muhteşem oyunculuklardan dolayı tiyatro oyununa ise puanım 8.

AKILDA KALANLAR

Biri anlatır, öteki duymaz veya anlamazsa kulak asma, hepsi boştur. Asıl mesele, insanın konuşması, ya da dilini tutup bir köşede oturması. Geri yanına kulak asma.

George bir sürü saçmasapan laf edebilir, ne çıkar? Asıl sorun, konuşabilmektir. Karşısında bir adam bulmaktır. İşte bu.

Kafalarında çiftliklerini taşıyan ne adamlar tanıdım.

Diğer Yazılar