KUMDAN YÜREK – ABDULRAZAK GURNAH SÖMÜRGECİLİK, İSYAN, ZİHİNSEL ESARET

Zanzibar doğumlu Abdulrazak Gurnah'ın dokuzuncu romanı olan Kumdan Yürek dünyada 2017 yılında; ülkemizde ise İletişim Yayınları tarafından 2021 yılında yayımlanmıştır.  Özelde kahramanımız Salim'in ebeveynlerinin ayrılığı ile başlayan ve hayatını tamamen değiştiren olayları ve sebeplerini; genelde batılı devletlerin sömürgecilik faaliyetlerinin sonuçlarını ele alır. Shakespeare'in Kısasa Kısas adlı oyunundan esinlenilerek yazılmış olan eserimiz, klasik edebiyatın olmazsa olmazı iyi ve kötü mücadelesini içerir.

İletişim yayınlarının gereksiz bir şekilde eserin başına koyduğu ilk söz fazla detaylı ve kitabın sonunda olsa amaca daha çok hitap edebilir. Kitabı okuyacakların bu bölümü sona saklamasını spoiler yememeleri adına şiddetle öneriyorum. Çünkü yazarın bütün eserleri bir şekilde hep aynı konuyu takip ediyor: Sömürge dönemi Afrika halkının bunalımları.

Kumdan Yürek de benzer şekilde sömürge dönemi sonrası Zanzibar halkının yaşadıklarına odaklanmış durumda. İngiliz istismar dönemi sonrası devrim ve iktidar mücadeleleri ile daha da yıpranan halkın yine kurtuluş çaresi olarak işkencecisine koşması yer yer esprili bir şekilde anlatılır.

Gurnah’ın kalemi sade, cümleleri gereksiz tamlamalardan uzak ve düşünce yapısı akıcıdır. Ama ileri düzeyde okuyucu için bu sadelik basitlik gibi de algılanabilir. Çünkü eserde zeka parıltısı taşıyan kelime oyunları, söz öbekleri pek bulunmamaktadır. “Randevu memuru kapıyı çaldı, açmadan önce birkaç saniye bekledi. Bize kapıyı açtı, sonra arkamızdan girip kapıyı örttü.”   örneğinden görüleceği üzere Milli Eğitim ortaokul seviyesi anlatımlar mevcut eserde. Konu da 500 yıllık bir eserden alıntı olduğu için, romanın özgünlüğü konusu kafa karıştırmaya adaydır. Hatta okuyucu ister istemez “bu eser nasıl Nobel ödüllü bir yazara ait olabilir!” diye sorgulayabilmektedir.

Benim bu konuda bir teorim mevcut. Yaşar Kemal gibi bir dev yazara verilmeyen bu ödül bu eserin yazarına nasıl verilmiş diye Denizli Kitap Kulübünde de tartıştık. Bence Gurnah Afrikalı bir yazar olduğu için bu ödüle layık bulunmadı. Afrika’dan çıkmış bir yerli, batılı değerler ile eğitilerek nasıl uygarlaştığını gösterdiği için ödüle layık bulundu.

Eserde bizlerin ilgisini fazladan çeken Türklerle ilgili bir iki cümle bulunmaktadır. Yazarın emperyalistlere karşı verilen geçmiş mücadeleleri incelediği ve bunlara saygı duyduğu anlaşılıyor.

Ezilmiş ve sömürülmüş halkların sesi olduğu için esere puanımız 6.

 

Akılda Kalanlar

"Kimse İngilizlere buraya gelmeleri için yalvarmadı," dermiş annemin babası. "Geldiler çünkü açgözlüler ve dünyayı varlıklarıyla doldurmadan edemiyorlar. "

Yine de hayal etmeyi denemelisin. Vahşet ile aramızda sözcüklerden başka bir şey yok, o yüzden tek seçeneğimiz hayal etmeyi denemek.

Karanlıkta gözünü aç ve haline şükret. Zihnindeki karanlık köşelerden korkma yoksa öfken gözünü kör eder.

Şükret, şükretmek sevginin başlangıcıdır.

Seyahatlerin sırasında kulağını kalbine yakın tut.

Çünkü anne sütü diye itaat ve yenilgi emdim.

Sorular yalnızca yakınlık ve deneyim ile anlaşılabilecek şeyleri basitleştirir.

Annem bazen öyle bomboş bakardı, sanki gözleri geriye dönmüş de içeri bakıyormuş gibi.

İntihar insanın gözüne bakar, doğumundan beri çeker ve ömür boyu üzerinde dolaşır.

Gereksiz gösteriş işte, şiir gibi, ne kadar karmaşık olursa o kadar güzel olur diye düşünüyorlardı.

O zamanlar bir Avrupalı gözleriyle görüp isim verene kadar nehirlerin, göllerin, dağların, hayvanların varlığı kanıtlanmamış sayılırdı.

Yüksek yerdekilerin bütün çocukları da yüksek yerlere yerleştiriliyordu. Aileler böyle yapar, hiç değilse yağmalarının güvenliğini sağlamak için.

İngilizler rahatını bozmadık millet bırakmamışlar, kimin elinde iyi bir şey varsa alıp götürmüşler, şimdi pejmürde zenciler ve Türklerden bir takım bunlardan pay almaya geliyor.

Babalarla uğraşmak hep kolay değildir, hele kendileri de babalarından sevgi görmemişlerse

Sonuçta insanı uzun vadede mutsuz eden şeyler kelimeler değillerdi. İnsanı mutsuz eden anılardı, solmak bilmeyen, yerinden oynamayan karanlık anlar.

Kibar da olsa zenci zencidir.

Diğer Yazılar