SEVGİLİ ARSIZ ÖLÜM- LATİFE TEKİN

Sevgili Arsız Ölüm Latife Tekin'in ilk kitabıdır. Yazar bu ilk kitabını 1983'te yayınlamıştır. Gabriel Garcia Marquez’in başını çektiği Büyülü Gerçekçilik akımına dahil edebileceğiniz bu roman yayınlanır yayınlanmaz büyük bir ün kazanmıştır.

Bu noktada Büyülü Gerçekçilik akımını biraz anlatmak gerekiyor. Büyülü Gerçekçilik Latin Amerika'da ortaya çıkmış bir tarz denilebilir. Özellikle Gabriel Garcia Marquez’in Yüz Yıllık Yalnızlık eseri ile dünyaca ün kazanmış ve büyük hayran kitlelerine ulaşmıştır. Patrick Süskind - Koku, Tom Robbins - Parfümün Dansı, Hasan Ali Toptaş - Gölgesizler gibi eserleri bu kapsamda değerlendirebiliriz. Latife Tekin'in Sevgili Arsız Ölümü de Türk Edebiyatına etki eden Büyülü Gerçeklik tarzındaki ilk önemli eser olmuştur.

Eser özünde Orta Anadolu'daki köylerinden büyük şehre göç eden bir ailenin kente ve modern hayata uyum sağlama sürecini konu almaktadır. Beş çocuklu bu aile, uyum sürecinde birçok sıkıntılar yaşamaktadır ve yazar bu süreci anlatırken yerel halk dilini, şivesini özenle kullanır. Aslında yazar Latife Tekin de Kayseri’den İstanbul’a göç eden bir ailenin kızıdır. Romandaki Dirmit karakteri yazarımızı temsil etmektedir.

Romanda çeşitli hikâyelere ve destanlara göndermeler yapmaktadır. Örneğin Dede Korkut ya da Robin Hood gibi. Bunun yanı sıra melekler, cinler ve periler de romanda sıkça karşımıza çıkar. Bu şekilde doğaüstü öğeler sayesinde okuyucuya büyülü bir ortam sunulmaktadır.

Yazarın bu eser için geniş bir araştırma yaptığını düşünmekteyim. Seçilen kişi ve yer isimleri ile kelimelerin tesadüf olmadığı ortadadır. Örneğin Huvat isminin anlamı toplayıcı, koleksiyoncu olup romandaki karakterin özelliklerinden biridir. Dirmit ise Kayseri yöresine ait bir üzüm çeşididir. Bu örnekler de gösteriyor ki yazar eserini her yönden eksiksiz yazmaya çalışmış.

Yazar kısa ve net cümlelerle hikâyeyi şiirsel bir şekilde okuyucuya aktarmakta ve okuyucuyu eserin içine çekmektedir. Ama konuyu takip etmekte zorlandığım dönemler olmadı değil. Çünkü konuyla ilgili birçok cümleyi ve önermeyi art ardına duymak ve bunları toparlamak açıkçası zor olmakta ve bazen okuyucunun dikkatinin dağılmasına sebep olabilmektedir.

İnsan kitabı okurken özellikle Dirmit'in maceralarına kendini kaptırıp gidiyor ama Büyülü Gerçekçilik anlamında Marquez’in eserlerinin tadını ne yazık ki tam olarak bulamıyoruz. Bunun sebebi de yazarın eseri belli bir sayfaya sıkıştırma isteği. Çünkü Marquez’in eserleri ile Koku ya da Parfümün Dansı romanlarını ele aldığımızda yazarlar 80-100 yıllık belki daha fazla bir süreci roman haline getirmişler. Sevgili Arsız Ölüm 15 - 20 yıllık bir süreci okuyucuya aktarma iddiasında. Burada birçok veriyi, birçok olayı yazar okuyucuya vermeye çabalıyor ki bu kadar çok bilginin bu kadar kısa sürede okuyucunun kafasında şekillenmesi beni biraz zorladı. Bundan dolayı da dönem dönem dikkat dağılıyor; okuyucu bunu fark etmeden başka konuya geçildiği oluyor. Bu da kitaptan alınan zevki sınırlıyor.

Genel olarak beğendiğim bir eser oldu. Puanım 7,5 / 10.

Akılda Kalanlar

Bir sevdiğin olmazsa şiir yazmazsın.

Dirmit o günden sonra hep sözcüklerden bir yorgana sarındı.

Dirmit annesi başında söylenirken birdenbire ilk şiirini yazdı. Söz yerine, kâğıda gözyaşı dizdi.

Başını babasının göğsüne dayayıp, derin bir kuyudan çıkrıkla su çeker gibi, uzun uzun ağladı.

Kabukları kaldırayım deme, derin yaralar açarsın...

Yüreği uçup gidecek diye korkusundan elini yüreğinin üstüne bastıra bastıra dolandı.

Gız nettin?!

Diğer Yazılar