SOĞUK İKLİMDEN BİR ÜÇLEME – JON FOSSE

Şair, yazar ve çevirmen olan Jon Olav Fosse 1959 Norveç doğumludur.  Öncelikle oyun yazarlığı ile tanınmış ve ünlenmiştir. Modern Norveç Edebiyatının en etkili isimlerinden olan Fosse’nin eserleri birçok dile çevrilmiştir. İlk çıkış tarihi 1983 olan Fosse’nin oyunları Henrik İbsen’den sonra en çok sahnelenen Norveçlidir. Bazı oyunları beyaz perdeye aktarılmıştır. Yazar 2023 yılında Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülmüştür. Ödül komitesi yazarın eserleri için "kararsızlığın en büyük kaygısı ve azabıyla kuşatılmış bir alan" ve “yazıları, ilahi olanla bir ilişki kurabilecek bir belirsizlik durumuna yaklaşıyor.” ifadelerini kullanmıştır. MonoKL Yayınları tarafından 2021 yılında Türkçe basımı yapılan eseri Norveççe aslından çeviren Banu Gürsaler Syvertsen; kitabın kapak tasarımı ise bir Sancar Dalman çalışması.

Bugünkü konumuz olan Üçleme, 2014 tarihinde yayımlanmıştır. Üç bölümden oluşan 160 sayfalık hikaye zamanı belirsiz bir dönemde, Norveç’in kıyı bölgesinde sürüklenen iki sevgilinin Alida ve Asle’nin hayatından kesitler sunar bize. Aileleriyle bağları bir şekilde kopmuş iki genç âşık birbirlerine tutunurlar zorluklar karşısında. Aşklarının meyvesi Sigvald ile yerleşecek, kök salacak yer ararlar.

Eser Norveç’in havasına uygun, sisler içinde geçer. Bir konudan diğerine, şimdiki zamandan geçmişe… büyülü gerçeklik kıvamında, rüyamsı, hayalimsi ilerler hikaye. Geçişler naif, pürüzsüz ve sarsıntısızdır. Toruna bakarken dedeyi görür okuyucu.. dalgayı izlerken rüzgarı hisseder. “Asle değil Olav, Alida da Alida değil Âsta, artık onlar Âsta ve Olav Vik,”

Açılıştaki İncil çağrışımları ile iyilik ve kötülük, ceza ve adalet, sevgi ve fedakârlık gibi büyük temalar sayesinde Üçleme, hacmen küçük olsa da çok daha ağır ve büyük bir kitap hissi verir. Sanki bir destan olacakmış da özeti de olur demiş gibi yazarımız.

Kendine has yazım tarzı esere yakışmış, hiç sırıtmıyor. Noktalama işaretlerini bence tam yerinde “kullanmıyor”, sadece virgül kullanıyor. Bu da esere akıcılık katıyor. “Kemancının kaderi kötü kaderdir, dedi Sigvald Baba Hep uzaklara, uzaklara gidecek, dedi Evet, dedi Asle Evet, uzaklara gitmek, sevdiklerinden ve kendinden uzaklaşmak, dedi Sigvald Baba Hep kendini başkalarına vermek, dedi Hep, dedi”

Eserin dili ve çevirisi okumayı duraklatmayacak şekilde şiir kıvamında ilerliyor. Kelimelerin seçimi ve anlatımın yalınlığı esere olumlu katkı veriyor. Yani, öyle ağdalı söz öbekleri beklemeyin, çırılçıplak anlatıyor yazar.

Fosse, üç hikâye boyunca temaları, karakterleri ve ayrıntıları etkili biçimde tekrarlar. Karakterler derinlemesine analiz edilmemiş olsa da yazarın okura söylemek istediği net şekilde anlaşılır.

Alışılmadık, okuyucudan sabır ve dikkat isteyen Üçleme (Trilogy - Trilogien) kesinlikle çok değerli ve okunmaya değer bir eser. Puanımız 7,5.

AKILDA KALANLAR

“Malı mülkü olanlar, bizim gibi hiçbir şeyi olmayanlara hükmediyor, diyor Alida Böyle bu işler, diyor Asle Ve böyle olmak zorunda, diyor Alida,”

“bunun neyle alakası var diye, gam ve kederle alakası var diye cevap verirdi, bir şeyin yasını tutuyor olmak, ruhunda bir acı taşımak ya da sadece elem, keman çaldıkça uçup giderdi hüzün, bu uçup giden hüzün zamanla neşeye ve mutluluğa dönüşebilirdi,”

 “müzik ister cenazenin ardından kaldırılan kadehlere eşlik etsin, ister düğün demekte çalınsın, isterse dostların buluşup içtiği ve eşliğinde eğlenip dans ettiği müzik olsun, var olmanın verdiği ağırlığı hafifletirdi,”

“kemancının kaderi değişmezdi, malı mülkü olmayan insanlar Tann’nın kendilerine bahşettiği ikramları kullanarak yaşamlarını sürdürmeye çalışmak zorundaydılar, böyleydi bu, hayat böyleydi”

“en iyi müzik yavaştan çalmaya başlayıp, incecik tınılardan yükseklere taşımakla, hiçlikten muazzama çıkmak şeklinde olur, dedi,”

Diğer Yazılar