TENEKE – Bir Mücadele Romanı, Bir Siyasi Roman
Türk Romancılığının en büyük yazarı Yaşar Kemal 1923 Adana doğumludur. Yaşar Kemal dönem dönem ırgatlık, ırgat kâtipliği, memurluk, öğretmen vekilliği, traktör sürücülüğü ve çeltik tarlalarında kontrolörlük yapmıştır. Bu tür işlerde çalışmış olması sayesinde köylünün yaşadığı zorlukları eserlerinde doğru ve yalın olarak yansıtabilmiştir.

Denizli Kitap Kulübünün Kasım ayı seçimi olan Teneke isimli eserinde de Yaşar Kemal’in çeltik tarlalarında çalıştığı dönemin izleri net şekilde hissedilir. Eser bir orantısız güç ve mücadele romanıdır aslında. İdealist bir kaymakam ile yörenin baskın güçleri olan çeltik ağaları ile eşrafın arasındaki mücadelenin romanıdır. Kaymakamın şahsında devlet zayıf ve güçsüz tarafı temsil eder. Karşısındaki sermaye sahipleri ise her dönem güçlü ve baskın olmuş tarafı temsil etmektedir. Bu noktada eserin temalarından birinin devletin ve yönetimin (özellikle o dönem için) baskın güçler karşısında yenilmiş duruşu olduğunu düşünüyorum. Yani eser toplumcu-gerçekçi olduğu kadar siyasi bir eleştiridir de.
Kendisinin de Kürt kökenli olması ve yakın akrabalarının eşkıya olarak faaliyette bulunmuş olması nedeniyle, bu kesimler eserde olumlu resmedilmektedir. Eskinin eşkıyası Kürt Mehmed Ali kaymakam ile birlikte haksızlığa boyun eğmeyen bir köylüdür, sıtmaya, sivrisineğe karşı mücadele veren köylülere ön ayak olur. Fakat sıtma sorunu tüm kasabanın ve köylerin derdi değildir. Evleri, köyleri su içinde kalan köylüler ölüm kalım mücadelesi verirken, sorundan direk etkilenmeyen diğer kesimler mücadelede yer almazlar; yani ateş düştüğü yeri yakar ya da her koyun kendi bacağından asılır.
Yaşar Kemal’in eseri duru ve temiz bir Türkçe ile yazılmıştır. Fazladan süs, abartı olmaksızın, yeteri kadar betimleme mevcuttur. Benzer şekilde karakterler derinlemesine işlenmez, sadece olay üzerinde durulur. Asıl verilmek istenilen sermayenin kar hırsı, halk sağlığının geri planda bırakılması ve çarpık bürokratik işleyiş ile bu kavramların karşısında yer alan erdemli ve dürüst duruş okuyucuya net bir şekilde verilir. Yerel ağızlar ve söyleyişler esere zenginlik katar.
Genç kaymakam Fikret Irmaklı’nın göreve yeni başladığı zamanlarda etrafının eşraf ve ağalarca çevrilip, onlar tarafından el üstünde tutuluyor olması, bana Kuyucaklı Yusuf’un zayıf karakterli kaymakamı Salahattin’i hatırlattı eseri okurken. Bereket versin devamında Fikret Kaymakam dik duruş sergiledi de aciz köylüler bir süre rahata erdi.
Eserin finalinde kaymakam başka yere tayin olup giderken kazanan kaymakamı sürdüren eşraf ve ağalar olur. Hatta kitaba ismini veren sahne bu esnada yaşanır. Kasabalılar kaymakamı teneke çalarak uğurlar ki amaç burada kaymakamın gidişi ile dalga geçmektir.
Ben Ararat Yayınevi’nce 1967 yılında basılan nüshasını okudum. Daha sonra birçok yayın evince basılan eser, günümüzde Yapı Kredi Yayınlarınca basılmaktadır. Eser daha sonra tiyatroya da uyarlanmıştır. Yaşar Kemal’in ikinci romanı olan bu eser İnce Memed ya da Binboğalar Efsanesi gibi muhteşem eserlerin yanına yaklaşamasa da yazara olan sevgimizden esere puanımız 7.

Akılda Kalanlar
Yalan teşkilat kurmuş, doğru yalnızdır.
Aaaah, Atatürk, aah ki ah! Sen ölmeyeydin ki... Ölmeyeydin ki bizi çoluk çocuğa muhtaç etmeyeydin, hey aslanım yiğidim. Güzelim, babam...
Bıçak gibi keskin, hissedilir bir yalnızlık duydu. Ta iliklerinde duydu.
Diğer Yazılar




