BİR AYAĞIMIZ DENİZLİ’DE…

Kıymetli dostlar…

Yaklaşık 33 sene boyunca İstanbul’da gazetecilik mesleğinin bütün çilelerini ve güzelliklerini yaşayıp, dünya çapında haberler, röportajlar, seyahat yazıları, araştırmalar, yazı dizileri yazdıktan ve yöneticilik yaptıktan sonra emekli olup memleketimiz Denizli’ye geri döndük. 

Üç yılı aşkın bir zamandan beri memleketimizin tertemiz havası ve insanları arasında yine okumaya ve yazmaya, üretmeye devam ediyoruz. Doğup büyüdüğümüz Tavas Vakıf Mahallesi’nde kurduğumuz ve milletimizin hizmetine sunduğumuz kütüphane, çok zengin bir araştırma, kültür, sanat, edebiyat, din, tarih, sosyoloji, psikoloji, bilimsel eserlerle dolu. Bilhassa şehir dışından gelen okuyucularımız ve dostlarımız, kütüphanenin zenginliği karşısında hayretlerini dile getirmekten kendilerini alamıyor. 

Bizim yaptığımız, aslında okumayı ve yazmayı seven her gazetecinin yapması mümkün olan bir güzellik. İstedik ki, kitap ve kültür, memleketimizin her köşesine ulaşsın. Bütün eli kalem tutanlar, kendi memleketlerinde böyle bir hizmeti vücuda getirseler, ülkemizin gençlerinin ufku daha çabuk açılır ve dünya çapında daha çok ilim, fikir ve sanat adamları, mühendisler, araştırmacılar yetiştiririz. 

Nobel ödülü olan Prof. Dr. Aziz Sancar hocamız, bizim kendi köyümüzde yaptığımız gibi bir kütüphaneden yararlanamadan dünya çapında bilimsel başarılara imza attı. 
Ülkemizin en büyük ihtiyacı, gerçekten kütüphane ve laboratuvardır. Zira, bütün medeniyetler bu iki kaynaktan fışkırır. Dünyanın gelişmiş, bilim ve teknoloji üreten ülkelerine baktığımız zaman, kütüphane ve laboratuvar konusunda çok zengin olduklarını görürüz.

Bugün sayılarının 208’e ulaştığını bildiğimiz üniversitelerimiz, ülkemizin bütün şehirlerinde eğitim veriyor ancak, dünyada Cahit Arf,  Hüseyin Yılmaz, Halil İnalcık, Fuad Sezgin, Aziz Sancar gibi daha çok bilim ve kültür adamının yetişmesini temin edecek, kütüphanelere ve laboratuvarlara ihtiyacımız var.  

Bildiğimiz kadarıyla yakın bir geçmişte Denizli Büyükşehir Belediyesi yeni bir şehir kütüphanesi açtı. Daha önce de Acıpayamlı gazeteci, yazar, ressam, fikir adamı Gürbüz Azak hocamızın bağışladığı kütüphanesini Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde halkımızın hizmetine sunmuştu. Merkezefendi Belediyesi’nin de bir kütüphane ve kültür merkezi açtığını biliyoruz.

Dijital dünyanın hayatımızı kuşattığı bir zamanda kitap ve kütüphaneye kıymet veren, insanlarımızın okuması ve kendini sürekli yenilemesi için imkânlar hazırlayan bütün yetkililerimizi kutluyor ve alkışlıyoruz. Gençleri okumaya, araştırmaya, kendini geliştirmeye teşvik etmenin en güzel yolu bizzat okuyarak, araştırarak örnek olmaktır. 
Osmanlı Devleti’nde bilhassa Fatih Sultan Mehmed’den itibaren hemen bütün padişahlar, kendileri için hususi kütüphaneler kurmuşlardır. Sonraki yıllarda devlet adamlarının çoğu da bu kervana katılmış ve İstanbul, büyük şair Nedîm’in tabiriyle, sokaklarından ilim ve fen akan bir şehir haline gelmiştir. 

Denizlimizin de sokaklarından ilim, fen, kültür ve sanat akmaması için hiçbir engel yoktur. Zira çok şükür bizim insanımız çalışkandır, üretmeyi ve kazanmayı sever. Kazancının bir kısmını kitaba ve kültürel faaliyetlere ayırmayı başardığı zaman, şehrimizden ülkemiz ve dünya çapında insanlarımızın yetişmesi daha kolay olacaktır.
Bütün belediyelerimiz, en az şehirlerinin nüfusu kadar kitaba sahip olan kütüphaneler kursalar, başta belediye başkanlarımız olmak üzere, bütün mülkî ve idârî yetkililerimiz bizzat kütüphanelere giderek en az bir saat kitap okusalar ve gençlere örnek olsalar, yakın bir gelecekte Denizli’den dünyaya ışık saçan binlerce gencimiz yetişecektir. Böylece bir ayağımız Denizli’de, bir ayağımız bütün dünyayı dolaşan ve ışık saçan pergeller gibi gençlerimiz, dünyanın ahlakî, çevre ve insânî açıdan kötü gidişini durdurmada çok büyük bir rol oynayacaktır.

Bu ilk yazımızı okuyan dostlarımızın, evlerinden başlamak üzere, iş yerlerinde, öğretmen veya idareci iseler okullarında, fabrikatör iseler fabrikalarında, hastane sahibi iseler hastanelerinde birer kütüphane meydana getirmek üzere faaliyete geçeceklerini ümid ediyoruz. Kitaba yapılan yatırım en kalıcı ve sürekli kazandıran yatırımdır. Batılıların kütüphaneleri ve laboratuvarları, onları dünyanın süper gücü haline getirmiştir.

Bu köşede yazmamıza vesile olan Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı kıymetli dostumuz Osman Nuri Boyacı beyefendiye teşekkür eder, inşallah her hafta sizlerle buluşacağımızı hatırlatırız.

Diğer Yazılar