SINAV SINAV SINAV…

2023-2024 Eğitim-Öğretim yılı başladı ve eğitim ordusu, okulları doldurdu. Yeni yıl umarım hayırlara vesile olur. Yeni eğitim-öğretim yılı başladı başlamasına ama sistem gereği sınav telaşı da şimdiden sardı diyebiliriz.

Haydi! Hep birlikte kabaca hesap yapalım. Bir öğrencinin yılda 10 ders aldığını farz edelim. Bir dönemde her dersten ortalama 2 sınav olduğunu varsayalım. Bir öğrenci, bir dönemde 20 sınav sonucunda karne alacak. Bunu yıla vurduğumuzda sınav sayısı 40 oluyor. Bu yıl yönetmelikte değişiklik oldu ve ilkokulda sınav stresi yaşanmayacak. Eğitimdeki 4+4+4 sistemine göre öğrencimiz, ilkokul dönemini sınavsız şekilde geçecek. İlkokul diploması almaya hak kazanan öğrencimiz, ortaokula başlayacak. Ortaokulda da 160 sınava girecek olan öğrencimiz ortaokuldan mezun olmaya hak kazanacak.

Lise kapısına dayanan öğrenci için 160 sınav yeterli mi? Sisteme göre tabi ki de yeterli değil. Yok öyle diploma notuna göre okula yerleşmek. Ortaokuldan mezun olan öğrenci, Orta Öğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı’na girmek zorunda ki ona göre lise kaydı yapılsın. 2005 yılına kadar ‘Liselere Geçiş Sınavı’ adıyla anılan sınav, daha sonra ‘Orta Öğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı’ ismiyle öğrencilerin hayatında dönüm noktası olarak kaldı. Bu sınav, çoğu zaman okulların kapandığı hafta pazar günü yapılan, ilköğretim okullarını bitiren öğrencilerin girdiği bir sınav. Öğrenciler, bu sınavın sonucuna göre öğrenciler liselere yerleştiriliyor. Öğrencimiz 4 yıl sonra liseyi bitirdi ama 320 sınav geride kaldı.

Öğrencimiz, liseyi de bitirdi ve lise diplomasına kavuştu. Bitti mi? Kendisinin sınav olduğu hayatta sınav telaşı asla bitmez. Bu sefer üniversitelere yerleşmek için başka bir sınav. Lise bittikten sonra 3 aşamalı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) karşımıza çıkıyor. Milyonlarca öğrenci, YKS’ye göre üniversitelere yerleşmeye hak kazanıyor. Öğrencimiz diyelim ki bu sınavda da başarılı oldu ve eğitim fakültesine yerleşti. Yine her dönem için ayrı ayrı sınav geçirmek durumunda. Yazımızın başında ‘Öğrencimizin 10 ders aldığını farz etmiştik’, buradan devam edelim. Yılın 1’inci akademik yılında vize ve final olarak 2 defa sınava giren öğrencimiz, yarım dönemde yine 20 ve dönem olarak düşünüldüğünde de 40 sınav geçirmesi lazım. 4 yılda 160 sınava girerek üniversiteden mezun olmaya hak kazandı. İlkokuldan bu yana sadece derslerinden 480 sınav geçiren öğrencimiz, üniversite mezunu olup, öğretmen adayı olarak çıkan öğrencimizin sınav telaşı biter mi? Tabi ki de yok öyle bir dava, diploma var ama öğretmen olmaya yetmez. Bu sefer de Kamu Personel Seçme Sınavı’na (KPSS) tabii tutulması gerekiyor.

KPSS, kadrolara atanacaklar için kurumların kendi mevzuatına göre düzenleyecekleri giriş sınavına kabul edilecekleri belirlemek ve kadrolara atanmaya esas olacak yerleştirmeyi yapmak amacıyla kullanılacak olan puanları sağlayan ve ÖSYM tarafından yapılan merkezi bir sınav… Öğretmen adayımız bu sınavı da başarıyla geçtiği takdirde çiçeği burnunda öğretmen olarak ataması yapılacak ve hayata atılacak. Bizim basit bir örneğimiz üzerinden hayatı boyunca derslerden toplam 480 sınavı -Kaldığı derslerden tekrar sınava girmesi durumunu ve ders harici girilen sınavları hesap dışında bırakıyorum- geride bırakan öğrencimizin hayatı, sınav maratonuyla yarıya geliyor.

Son olarak bu kadar sınavı gözümüzde büyütmeden, yarınlara umutla bakarak yola devam etmekte fayda var. 2023-2024 Eğitim-Öğretim yılı eğitim ordumuza yeniden hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. Umarım başarı dolu bir yıl geçirilir. Sınavlara girecek kardeşlerime de şimdiden başarılar diliyorum.

Diğer Yazılar