DENİZLİSPOR VE BELEDİYE…

Esas değinmek istediğim konu biraz can sıkıcı. Onun için yazıya, gülümseten bir Nasreddin Hoca fıkrasıyla başlayayım istedim.
Çocuklar, pazara giden Nasreddin Hoca'nın etrafını sarmış.
“Hoca, bana düdük al!” demiş biri. “Bana da,bana da…” demiş bir diğeri.
Diğerleri de sırayla, “Ben de düdük isterim, bir tane de bana al.” demişler.
İçlerinden sadece biri Nasreddin Hoca’ya düdük parası vermiş. Hoca, parayı alıp pazara gitmiş.
Hoca, akşam pazardan dönünce çocuklar etrafını sarmış. Her biri düdüğünü istemiş. Cebinden bir düdük çıkaran hoca düdüğü, parayı veren çocuğa uzatmış.
Diğer çocuklar hep bir ağızdan bağırmış, "Hani bizim düdüğümüz?"
Nasrettin Hoca da çocuklara gülerek, "Parayı veren düdüğü çalar" demiş.
Gülümsedik mi?
Gülümsediysek, şimdi gelelim değinmek istediğim asıl konuya...
Mutlaka takip etmişsinizdir. Konu, son zamanlarda adeta kurumuş bir yaprak gibi oradan oraya savrulan, bir zamanlar Avrupa liginde yer almış şehrimizin en önemli tanıtım markaları arasında yer alan Denizlispor.
Takip edenler hatırlayacaktır, mevcut başkan gibi bundan önceki başkan da düzenlediği basın toplantısında, vatandaşların oylarıyla Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu Denizlispor’a para vermemekle suçlayıp, haddini aşan sözler söylemişti.
İsterseniz 306 bin Denizlili vatandaşın oylarıyla Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Sayın Bülent Nuri Çavuşoğlu hakkında söylediği sözlerden bazılarını hatırlayalım.
-An itibarıyla Denizlispor için, Bülent Nuri Çavuşoğlu kimliği hükümsüzmüş. Onun varlığını tanımıyorlarmış.
-Kendisini Belediye Başkanı olarak kabul etmiyorlarmış.
-O makama hiç yakışmıyormuş
-O makam kendisine 10 gömlek fazlaymış.
Bu arada bir tavsiyede bulunmaktan da geri kalmıyor Denizlispor Başkanı.
Bülent Nuri Çavuşoğlu derhal istifa edip, beyaz atletini giyip, tekrar aqua parkını işletmeye devam etmeliymiş.
Sebep ne?
Belediyenin parasını Denizlispor’a vermiyormuş.
Peki Sayın Denizlispor Başkanı’na soralım.
Siz Denizli seçmeninden 306 bin oy alarak seçilen kendisini Belediye Başkanı olarak tanımadığınızı söylüyorsunuz ya, Bülent Nuri Çavuşoğlu da, 40 oy alarak seçilen sizi, Denizlispor Başkanı olarak tanımıyorum derse ne yapacaksınız?
Parayı Denizli Büyükşehir Belediyesi verecekse, size ne gerek var?
Bundan önceki Belediye Başkanları verdiler de ne oldu?
İşin içerisine siyaset karıştı, takım 3. Lig’e düştü. Kimin ne yaptığı, kimin eli kimin cebinde belli değil. Hesap ortada, borç yaklaşık 450 milyon lira deniyor. Belki de daha fazla bilemiyoruz.
Başkanlığa aday olurken bunları bilmiyor muydunuz?
Biliyordunuz…
11 milyar 130 milyon lira borçla Belediye devralan bir Başkan ne yapsın?
Üzerine bir de 450 milyon liraları bulan Denizlispor’un borcunu mu üstlensin?
Denizli halkının parasını ve haklarını korumasın mı?
Denizlispor’a, bir yönetim kurulu oluşturarak Başkanlığına aday oluyorsanız, bu takımı düzlüğe çıkarmak için aday oluyorsunuz demektir. Bunun için de elinizi cebinize atacaksınız.
Ha baktınız olmuyor, o zaman bırakacaksınız.
Kısacası parayı başkası verecekse, parayı Belediye verecekse sizlere ne gerek var?
Bu arada Belediye Başkanı, takımın bütün iaşesini, şehir içi ulaşım ve deplasman ulaşımını karşıladıklarını söylüyor ve ekliyor, “Belediye benim babamın çiftliği değil. Ben Belediyenin parasını ulufe gibi dağıtamam” diyor.
Bu söylemin neresi yanlış?
Diğer Yazılar