TOPLU YAŞAM KÜLTÜRÜ…

Fotoğraftaki görüntü hemen hemen bütün apartman toplantılarının ana gündem maddesidir. Genellikle apartman yöneticisi açılış konuşmasına daire girişlerindeki bu görüntünün çok çirkin ve apartmanlarına yakışmadığını anlatan sözlerle başlar ve daha dikkat edilmesi, kapı önlerine rastgele çıkarılan ayakkabıların içeriye alınması veya kapalı dolaplara konulması uyarısında bulunur.
Toplantıya katılan apartman sakinlerinin hemen hepsi yöneticiye hak vererek ve birbirlerini de tasdikleyerek yapılan bu uyarıya kesinlikle uyulması, eşlerin ve çocukların da uyarılması konusunda görüş birliğine vararak diğer konuları da konuştuktan sonra dağılırlar. Herkes dairesine girerken kapı önündeki ayakkabıları kaldırır. Kapı önünü temizler.
Bu tertip ve düzen genellikle üç gün sürer. Dördüncü gün eski haline döner. Hemen hemen bütün apartmanlarda durum aynıdır. Zaman zaman kendi oturduğum apartman sakinlerinden de bu konuyla ilgili şikayetler alıyorum. Yeni Olay internet sitesindeki köşe yazılarımı takip eden, “Lütfen bu konuyu köşene taşı…” diyen komşularım var.
Kendim de 12 daireli bir apartmanın yöneticiliğini yaptığım için, kapılarının önünü, ekli resimlerdeki gibi kullanan kat maliklerinin, apartman yöneticilerini nasıl sıkıntıya soktuğunu çok iyi biliyorum.
Toplu yaşam kültüründen yoksun kat maliklerinin bulunduğu bir apartmanı paylaşmak, hele hele böyle bir apartmanda yöneticilik yapmak inanılmaz derecede zor bir olaydır.
Hatta zordan da öte sevimsiz bir olaydır.
Yaşadıkları ortamın temiz ve düzenli olmasını, ortak alanlardaki asansör ve otomat gibi aksamın dakik ve düzenli çalışmasını, kendilerine her konuda iyi hizmet verilmesini isteyen apartman sakinleri, iş istedikleri bu hizmetlerden dolayı (kendi paylarına düşen) bedelini ödemeye geldiği zaman sevimsizleşir, apartman yöneticilerine de, diğer kat maliklerine de apartmanı dar ederler.
Dar ettikleri yetmezmiş gibi kapılarının önünü de (ekli resimdeki gibi) kullanmaya devam ederler.
Kapı önüne ayakkabı bırakma alışkanlığı olan apartman sakinlerine, o ayakkabıları içeri alma alışkanlığını kazandırmak, deveyi hendekten atlatmaktan çok daha zordur.
Bu konuyla ilgili daha önce çok yazı yazanlar olduğunu da biliyorum. Ricacı dostları kırmamak amacıyla, (YARARI OLMAYACAĞINI BİLE BİLE) bir sefer de ben seslenmiş olayım. Kim bilir belki de bir kişiye ulaşabilirim, faydam dokunur.
Kapılarının önünü ayakkabı çöplüğü gibi kullanan apartman sakin(ler)i…
Bak güzel kardeşim,
Oturduğun yer bir apartmansa, toplu yaşam kurallarına uymak zorundasın. Daire benim diye dairenin dışında kalan alanları, paşa gönlünün istediği gibi kullanamazsın. Buna hakkınız yok.
Senin evinde görmek istemediğin bir görüntüyü, komşuların da görmek zorunda değil.
Ne hakkın var bu çirkinliği, komşularına yaşatmaya.
Yapma lütfen.
Umarım bu yazıyı okuyan bir kişiyi bile doğru davranmaya yönlendirebilirim.
Güzel günlerde buluşmak dileğiyle kendinize çok iyi bakın. Sevgiyle kalın
Diğer Yazılar