BARIŞ

Çocuğun gördüğü düştür barış.
Ananın gördüğü düştür barış.
Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış.
Akşam alacasında, gözlerinde ferah bir gülümseyişle döner ya baba elinde yemiş dolu bir sepet ve serinlesin diye su, pencere önüne konulan toprak testi gibi ter damlalarıyla alnında... Barış budur işte.
Evrenin yüzündeki yara izleri kapandığı zaman ağaçlar dikildiğinde top mermilerinin açtığı çukurlara, yangının eritip tükettiği yüreklerde ilk tomurcukları belirdiği zaman umudun, ölüler rahatça uyuyabildiklerinde, kaygı duymaksızın artık, boşa akmadığını bilerek, kanlarının, barış budur işte.
Barış sıcak yemeklerden tüten kokudur akşamda yüreği korkuyla ürpermediğinde sokaktaki ani fren sesi ve çalınan kapı, arkadaşlar demek olduğunda sadece.
Barış, açılan bir pencereden, ne zaman olursa olsun gökyüzünün dolmasıdır içeriye; gökyüzünün, renklerinden uzaklaşmış çanlarıyla bayram günlerini çalan gözlerimizde. Barış budur işte.
Bir tas sıcak süttür barış ve uyanan bir çocuğun gözlerinin önüne tutulan kitaptır.
Başaklar uzanıp, ışık! Işık! - diye fısıldarlarken birbirlerine!
Işık taşarken ufkun yalağından.
Barış budur işte.
Kitaplık yapıldığı zaman hapishaneler
Geceleyin kapı kapı dolaştığı zaman bir türkü ve dolunay, taptaze yüzünü gösterdiği zaman bir bulutun arkasından cumartesi akşamı berberden pırıl pırıl çıkan bir işçi, barış budur işte.
Geçen her gün yitirilmiş bir gün değil de bir kök olduğu zaman gece de sevincin yapraklarını canlandırmaya.
Geçen her gün kazanılmış bir gün olduğu zaman dürüst bir insanın deliksiz uykusunun ardı sıra.
Ve sonunda, hissettiğimiz zaman yeniden zamanın tüm köşe bucağında acıları kovmak için ışıktan çizmelerini çektiğini güneşin.
Barış budur işte.
Barış, ışın demetleridir yaz tarlalarında, İyilik alfabesidir o, dizlerinde şafağın.
Herkesin kardeşim demesidir birbirine, yarın yeni bir dünya kuracağız demesidir ve kurmamızdır bu dünyayı türkülerle.
Barış budur işte.
Ölüm çok az yer tuttuğu için yüreklerde mutluluğu gösterdiğinde güven dolu parmağı yolların şair ve proleter eşitlikle çekebildiği gün içlerinde büyük karanfilini alacakaranlığın. Barış budur işte.
Barış sımsıkı kenetlenmiş elleridir insanların sıcacık bir ekmektir o, masası üstünde dünyanın. Barış, bir annenin gülümseyişinden başka bir şey değildir.
Barış Ve toprakta derin izler açan sabanların tek bir sözcüktür yazdıkları: Ve tren ilerler geleceğe doğru kayarak benim dizelerimin raylanı üzerinden buğdayla ve güllerle yüklü bir tren. Bu tren barıştır işte.
Kardeşler, barış içinde ancak derin derin soluk alır evren.
tüm evren, taşıyarak tüm düşlerini.
Kardeşler, uzatın ellerinizi.
Barış budur işte.
Yannis Ritsos (Çeviren: Ataol Behramoğlu)
Yannis Ritsos, Yunan Edebiyatı’nın dünyaca ünlü şairlerindendir. Yazdığı şiirler bütün dünyaca biliniyor ve okunuyor. Bizde Nâzım neyse, Yunan halkı için de Ritsos odur. Türkiye’de en çok bilinen ve okunan şairdir.
İlk olarak “ Barış “ şiirini, Ataol Behramoğlu’nun “ Kardeş Türküler “ adlı seçme şiirler kitabında okumuştum. Çeviri öyle güzeldi ki, âdeta büyülendim. Sanki şiir Yunanca değil de, Türkçe yazılmış. Okuyunca çeviri hissi uyandırmıyor insanda. Böyle güzel çevirmenlerin olması insanı sevindiriyor. “ Kardeş Türküler “ kitabında başka güzel şiir çevirileri de vardı. Dünyanın o büyük şairlerini de böylece tanıma ve bilme olanağı doğuyor.
Bizde Ritsos’un güzel çevirmenleri var: Özdemir İnce, Herkül Milas, Cevat Çapan... belki başka da vardır benim bilmediğim. Çeviri çok önemli, büyük emek ister. Çeviri yapılan ve çevrilecek dili iyi derecede bilmek gerekiyor. Yabancı dilleri iyi bilenler ve Türkçe’yi okurken yazarken iyi kullananlar başarılı çeviri örnekleri veriyor.
Bu çeviri örneklerinden biri de Ritsos’un “ Barış “ şiiri. Çevrildiği zamandan beri güzelliğinden hiçbir şey yitirmemiş. Barış’ı evrensel ve insancıl boyutlarda ele almış şair. Şiiri okurken soyut bir barıştan çok, yaşanan ve yaşanması gereken gerçeklik gözümüzün önüne geliyor. Şiirde emekçi bakışı gözle görülür olarak ortaya çıkıyor. Emeği ve alı teriyle yaşayanların istediği ve ortaklaştığı bir anlatım görüyoruz şiirde. Herkesin işinin, aşının ve ekmeğinin olduğu güvenceli bir yaşamdır istenen.
Ritsos, hem düzyazı şiirlerin güzel bir örneğini vermiş, hem de duygu yüklü şiirlerin yazarıdır. Güzel çeviriler onun ülkemizde daha çok okunmasını sağlamıştır. “ Barış “ şiiri okunduktan sonra Ritsos’un başka güzel şiirlerinin aranışı içine girilecektir. Ataol Behramoğlu, Özdemir İnce, Herkül Milas ve Cevat Çapan Seçme Şiirler’le bunun güzel örneklerini vermişlerdir. Başka ülke insanlarının birbirini tanıması ve bilmesi böyle güzel çeviri örneklerinden geçiyor. Ritsos’un “ Barış “ şiirini okuyun, seveceksiniz.
Diğer Yazılar