ACIPAYAM YOLLARI…
Bugünlerde yöremizin halk müziklerini dinliyorum. Bu türküleri dinlerken büyük keyif aldığımı söyleyebilirim. Dinlerken en hassas yerlerinize dokunuyor türküler; âdeta yürek telleriniz titriyor. Genç sanatçılar Burdur, Acıpayam, Tavas ve Muğla yöresinin türkülerini yeni yorumlarla daha dinlenilir hâle getirmişler.
Türküler, insanların yaşamlarını en iyi veren halk ezgileridir. İyi dinlendiğinde bu türküler, bize bu havayı duyumsatır. İnsanların üretim ilişkileriyle, uğraşlarıyla, yaşam biçimleriyle türküler, kaynaklandıkları yeri güzel anlatır. Geçmişteki yaşam biçimlerini, gelenekleri, âdetleri, oyunları bize en iyi şekilde türküler yansıtır.
SEVGİNİN ÖNÜNE ÇIKARILAN ZORLUKLAR
Bu türküde birbirini seven iki insanın önüne çıkarılan engeller anlatılmaktadır. Sevginin önüne birtakım insanlar zorluklar çıkarır. Aynı zamanda geçim derdi de türküde verilmekte. Eş, sevdiğini kınalı elleriyle bırakıp Aydın ellerine çalışmaya gidecektir. Kınalı gelin üzgündür, bunaltı içindedir, gözü yaşlıdır. Sevdiği, ağlama güzelim diye, teselli etmeye çalışır. Ay gibi parlayarak yine geleceğini söyler.
Güney (Burdur), Acıpayam’ın topraksız ve az topraklı köylüleri, yıl boyunca geçimlerini sağlayabilmek için Aydın Ovası’na çalışmaya giderlermiş. Gittikleri yerde hastalanan ve o zamanın yaygın hastalığı sıtmaya yakalananlar olurmuş. Tarım işçileri para biriktireceğiz diye, en temel ihtiyaçlarını bile kısma yoluna giderlermiş. İyi beslenemediği için hastalanan ve hastaneye gidemediği için orada ölenler de olurmuş.
YOKSUL KÖYLÜLERİN DRAMLARI TÜRKÜLERE KONU OLMUŞ
Babam buna benzer insanlık dramlarını ara sıra anlatırdı. Hatta sıtmadan ölenleri isim isim söylerdi. Ekmek parası için gittiği yaban ellerde ölmesi, bizi çok üzerdi. Sessizce geçiştirilip anlatılanlar hayatın gerçekleriydi. Yoksul köylülerin yaşadıkları dramlar türküleştirilmiş, yaşananlar türkü tadında verilmiş. Türküler hiç yalan söylemez. Halk müziği sanatçıları, derlemeciler dinlediklerini türküleştirerek günümüze aktarmıştır.
YÖREYİ EN GÜZEL ÖZAY GÖNLÜM ANLATIR
Ege Bölgesi’nde halk müziğinin en gelişkin ve özgün şeklini Burdur, Acıpayam, Tavas ve Muğla yöresinde görüyoruz. Acıpayam ve Tavas yöresinin türkülerini yerel ağızla, en iyi seslendiren Özay Gönlüm’dür. Özay Gönlüm’ün yapışık üç sazdan oluşan Yaren adında bir sazı vardır. Halk müziği sanatçısı Tuğba Ger, Özay Gönlüm’ün Yaren’le saz çalma geleneğini sürdürüyor
Özay Gönlüm’den sonra başka sanatçılar da yerel ağızla türkü söylemeye devam ediyor. Makbule Kaya, Hâle Gür, Nazlı Öksüz, Tolga Çandar, Tuğba Ger, Ümran Özdemir bu geleneği kendilerine özgü yorumlarıyla sürdürüyor.
Tuğba Ger’in yorumuyla bu türküyü ilk defa dinliyorum; çocukluğum, yaşadığım yörenin yaşam biçimi, bir bir gözümün önünden geçti. Çocukluğumuzu bu türkülerin özünde buluyorum. Çocukluğumuz bizim en saf yanımız. Türküleri sadece dinleyip geçmeyelim, sözlerinin anlamlarına da dikkat edelim. Uzun yıllardır söyleniyorsa bu türküler, insanların yaşamını doğru yansıttıkları içindir. Canımız sıkıldığında, moralimiz bozulduğunda, türkü dinlemeyi ihmal etmeyelim. Türkülerin güzelliğini içimizde hissedelim.
Diğer Yazılar