ANNELER GÜNÜ

Analardır adam eden adamı,

Aydınlıklardır önümüz sıra gider.

                                Nazım Hikmet

Anneler Günü, Antik Yunan mitolojisindeki pek çok tanrı ve tanrıçanın annesi olan Rheaonuruna verdikleri yıllık ilkbahar şenlikleriyle başlar. Antik Romalılar da, ilkbahar şenliklerini, M.Ö 250 yıllarında ana tanrıça Kibele onuruna kutluyorlardı.

Amerika’da AnnaJarvis adlı genç kız üç yıl arayla babasını ve annesini kaybeder. Kimsesi kalmayan genç kız, bu durumu kabullenemiyor. Bunalıma giren AnnaJarvis’i asıl yaralayan şey ise, annesinin sağlığında yeterince sevgi gösterememiş, bu duygusunu ona hissettirememiş olduğu düşüncesidir. Artık geriye dönüş mümkün değildir. Zamanla annenin yaşamadığını kabullenmeyi öğrenir. Aradan geçen zamanda bu hüznünü sevgiye çevirir ve annesinin mezarını her ziyaret edişte hüzünden çok ona olan sevgisini ve bağlılığını hatırlar.

Amerika’nın Filedelfiyakentinde yaşamını sürdüren Jarvis, döneminde annelerin yetişkin çocukları tarafından yeterli ilgi ve saygı görmediğini; ihmal edildiklerini düşünür. Kendisi de annesi sağken ona yeterli ilgi gösterme fırsatını bulamamıştır. Annesine olan sevgi ve bağlılığını kendi içinde ödemek, vicdanen de olsa rahatlamak için hayattan ayrıldığı günü her yıl kutlamaya karar verir. Bu özel güne daha büyük anlamlar yükleyerek tüm annelere adar.

Genç kız kendisi gibi annelerinin sağlığında yeterince ilgi gösteremeyenlerin olduğu bilinciyle hareket eder. Çocuklar anneler sağken gerekli ilgiyi göstermelidir. Sağken bu ilgi gösterilmemişse, hayattan ayrıldıktan sonra yaşanan hüzünler bir işe yaramaz. Önemli olan annelerin sağlıklarında gösterilen sevgidir, saygıdır. Bundan sonraki kuşakların annelerin gerçek değerini anlamaları ve bu duyguyu yaşamaları için çaba gösterir.

9 Mayıs 1905’te annesini kaybeden Jarvis, bundan üç yıl sonra da tüm Amerika’da ilk kez “ Anneler Günü “ kutlamasına tanıklık eder. Mayıs ayı ikinci Pazar günü kutlanan “ Anneler Günü “ ilkin yüzlerce kişinin desteğini alır. Altı yıl sonra, 1914’te Başkan WoodrowWilson Mayıs ayının ikinci Pazar gününü tatil ilan eder ve “ Anneler Günü “ Amerika’dan başlayarak tüm dünyaya yayılır. Anneler Günü’nün tarihçesi böyledir.

Evet anneler çocukların büyümesinde ve gelişmesinde çok önemli görevler üstlenir. Biraz düşünecek olursak, biz büyüyünceye kadar anneler kim bilir hangi zorluklara katlandı. Anneler Günü’nün böyle bir tarihçesi varken, biz bu günü yılda bir kez hediye verme günü olarak anladık. O gün herkes, hangi hediyeyi alacağının telaşına düştü. O gün her yerde alış veriş adeta tavan yaptı. Annelerimizi hediyelerimizle mi seveceğiz? Hediye alacak durumumuz yoksa, onları sevmemiş mi olacağız? Bunları biraz düşünelim, onlar bizden hediye değil, gerçek ve yapmacıksız sevgi istiyor. Anne sevgisini niye bir güne sığdıralım ki! Bence anneler 365 gün ilgiye hak ediyor. Bu ilgiyi yeterince gösterebildiğimiz söylenemez. Yaşamdaki sıkıntılar, yaşam koşullarının zorlukları, bunlara eklenebilir.

Biz onlardan sorumlu olduğumuzdan, zaten ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüyüz. Anne sevgisini bir güne sığdırmaya çalışırsak, diğer günler sanki sorumluluktan kaçmak gibi oluyor. Peki o gün hediye alabilenler annelerini seviyor da, alamayanlar sevmiyor diyebilir miyiz? Sevmez olur mu, onlar da seviyor, hem de çok; ama sevgilerini farklı şekilde gösteriyorlar. Hali vakti yerinde olanlar, bu törensel günü keyifle yerine getirebiliyor. Onlar için bu gün şenlikli bir şekilde geçebiliyor; yani hayatı yakalayabiliyorlar. Milyonlarca çalışan, zorluklar içinde yaşam sürdüren insanları da düşünelim. Hem çalışıp, hem de bin bir zorluk içinde çocuklarını büyüten anneleri unutmayalım. Belki böyle bir günden haberleri bile yoktur. Asıl bu anneler hak ediyor Anneler Günü’nü. Evde, tarlada, sanayide, soğukta, sıcakta, her koşulda çalışmak zorunda kalan anneleri aklımızdan çıkarmayalım. Sadece alış veriş yapabilme olanağını elde edenleri düşünmeyelim, bugün tüm anneleri kapsayabilmeli...

Hediye alamayan çocuklar farklı bir şekilde sevgilerini gösterebilir. Örneğin evi temizlemek, anneye sabah kahvaltısı hazırlamak, evi derip toparlamak, anneye gülümseyerek sevgisini göstermek de önemlidir. Bu sevgiyi göstermenin çeşitli biçimleri vardır. Bu çocukların biraz da becerisine ve anlayışına kalmış bir şey. Bütün bu çabaları gören annelerin ne kadar sevindiklerini görebilirsiniz. Eksiksiz tüm annelerin rahat ve huzur içinde yaşamaları, toplumsal yaşamın adilliğiyle de ilgili. Toplumsal eşitlik ve özgürlüğün sağlandığı yerlerde, böyle günlere ihtiyaç da kalmaz. O zaman zaten herkes mutluluk ve huzur içinde yaşıyor olacaktır.

Çocuklar için iyi ders çalışmak, okulda çalışkan bir öğrenci olmak da annelerin yüzünün gülmesini sağlar. Annelerin sağlığında olması gereken örnek davranışları gösterirsek, annemizi mutlu etmiş oluruz. Çocuklar bir gün kendilerinin de anne baba olacaklarını düşünerek, sorumlu davranırlarsa, annelerin sonsuz gülümseyişini sağlayabilirler. Her anne çocuklarının rahatı için çırpınır durur. Bu nedenle anneler her zaman saygıyı hak eder.

İster evde, ister işyerinde çalışsın, tüm annelerin bu anlamlı ve güzel gününü kutlarız.

Diğer Yazılar