ÇİMENLER YAYILMADAN ÜZERİNİZE
İyi geçirdiniz mi geçen yılı
Sevindiniz mi hiç sağlıklı olduğunuz için
Tan ağarırken uyandınız mı hiç
Kaç kez izlediniz güneşin doğuşunu
Kaç kişiye armağan verdiniz nedensiz
Sabahları işe giderken ya da çıktığınızda
dışarı öylesine
Yolda bir kediyi okşadığınız oldu mu
Sıkıca tuttu mu hiç parmağınızı yeni
doğmuş bir bebek
Kokladınız mı onu
Şaşırdınız mı hiç yaz gecelerinde yıldız
çokluğuna
Kaç oyuncak aldınız kendinize
Kaç kez güldünüz gözlerinizden yaş gelinceye
Sarıldınız mı hiç yaşlı bir ağaca
Çimenlere uzanıp
Çocukluğunuzdan kalan bir şarkıyı
söylediniz mi hiç
Hiç taş kaydırdınız mı sularda
Kaç kez yem verdiniz kuşlara
Dalında sevip kokladınız mı bir çiçeği
Kaç kez bir alkımı
Ya da armağanla sevinen bir çocuğun
gözlerindeki ışığı gördünüz
Kaç mektup aldınız
Aradınız mı hiç eski bir dostunuzu
Küskün olduğunuz biriyle barıştınız mı
Kaç kez ayırdına vardınız mutlu olduğunuzun
Hiç düşündünüz mü
Bu küçük şeylere bağlı olduğunu iyi bir yılın
Yeni yılda düşünün
Yayılıp çimenlerin üzerine
Çimenler yayılmadan üzerinize
Jacques PREVERT ( 1900- 1977 )
Fransız şair ve senaristtir. Proles adlı şiir derlemesindeki sözcük oyunlarıyla büyük yankı buldu. Toplumsal umut ve aşk üzerine baladlarıyla ve yaptığı resim, kolaj çalışmalarıyla bilinir. Fransızların Can Yücel’i diye söylenir bizde. Sandalyeci Kadınlar Türküsü şiirini Can Yücel Türkçe’ye kazandırmıştır. Aşkın ve toplumsal iyiliğin şairidir PREVERT. Az şeyle çok şey anlatmayı amaçlayan bir teknikle yazar şiirlerini. Andre Gide, Prevert’e yazdığı bir mektupta şöyle der: “Sevgili Jacques Prevert sizin şiirlerinizi okumak ne büyük sevinç! – Seçkin dostlarıma okuyorum onları – ben okudukça bir daha oku, gene oku, tekrar oku diyorlar. Benim gibi onlarda sizinle dost oluyorlar.
O, birçoğumuzun gözünden kaçan gerçek bir dünyanın yaratıcısıdır. Çocukların, işçilerin, kadınların, kuşların sesleri duyulur onun şiirlerinde. O’nun şiirleri hayatı yaşanılır kılmayı amaçlayan sınıfların mücadelesiyle kesişir. Prevert’i okuyun, seveceksiniz. A. Kadir Paksoy da şiiri güzel çevirmiş, âdeta Prevert’i Türkçe konuşturmuş. Yalın, duru, anlaşılır bir çeviri; okurken dizeler kanatlanıyor.
Diğer Yazılar