CUMHURİYET VE SANAT  

Sanat, Cumhuriyet Devrimleri ‘nin önemli ve vazgeçilmez bir parçasıdır. Mustafa Kemal Atatürk sanatı destekler ve gelişmesi için elinden gelen yardımı sakınmadan yapar. Sanatın gelişimi Cumhuriyet’le başlar diyebiliriz. Önceden de sanatsal çalışmalar oluyor ama kurumsal gelişim, Cumhuriyet’in desteği ile oluyor. 

1934’lerde İran devlet başkanı Türkiye’ye ziyaret edecektir, onun hazırlıklarına girişilir. Herkes güzel yerleri gezdirme taraftarıdır. Mustafa Kemal ise farklı düşünür; bir opera hazırlanmasını ister. Kimse bu konuları bilmez, bilinmeyen bir alanda çalışılacaktır. İran’ın ünlü destanlarından olan Şahname’den yararlanılarak bir libretto yazılır, yazan Münir Hayri Ege’dir. “ Özsoy “ operasının hazırlanma görevi Adnan Saygun’a verilir. Şimdiye kadar hiç yapılmamış bir işi, Adnan Saygun büyük bir heyecanla yürütür. Adnan Saygun, daha 27 yaşında genç bir öğretmendir. Türkiye’nin bu ilk operası zorunlulukların bir sonucudur. Bir yerde sanata yönelmeyi hayat dayatmıştır. 

Mustafa Kemal, opera çalışmalarına bazen kendisi, bazen de Sovyet elçisini göndererek denetliyor. Bir ay gibi çok kısa sürede güzel bir ilk yapıt ortaya çıkıyor. O zamanki çalışmaların heyecan ve coşkusunu da düşünün. 

Hazırlıklar bitmiş, Özsoy operasıyla İran devlet başkanı ağırlanıyor. Bu çalışma, bizim müzik alanında ses getiren önemli bir çalışmadır. Çalıştığımız, emek harcadığımız zaman, bizim de değerli işler yapabileceğimiz, bu müzik yapıtıyla ortaya çıkmıştır. Evrensel boyutta sanat yapıtlarının ortaya çıkması ya özgür bir ortamda olur, ya da sanata gönül vermiş devlet adamlarının desteği ile olur. 

Bizim ünü dünyayı bulan sanatçılarımız Cumhuriyet’le birlikte gelişip serpilme ortamı bulabilmiştir. Sanat kendine elverişli iklimi özgür ve demokratik ortamlarda bulur. Özgür olmayan, baskıcı ortamlarda sanat üretimi olmaz, sanatçı kendi iç dünyasını yansıtamaz. Sanatçı özgürlük ister, sınırlamalardan hoşnut kalmaz. 

Gürer Aykal’lar, Suna Kan’lar, İdil Biret’ler, Ruhi Su’lar, Zülfü Livaneli’ler, Rahmi Saltuk’lar, Sadık Gürbüz’ler...daha aklıma gelmeyen birçok müzik insanı bu elverişli iklimde yetişmiştir. 

Yalnız müzik alanında değil, güzel sanatların başka alanlarında da ünü dünyaya yayılmış, çok değerli İnsanlar yetişmiştir. Başta Nâzım Hikmet, Aziz Nesin, Yaşar Kemal, Fakir Baykurt, Orhan Kemal, Rıfat Ilgaz... değerli ve önemli edebiyat adamlarımızdandır. Sinema alanında Yılmaz Güney, Tarık Akan, Tuncel Kurtiz...gibi sanatçılarımız yetişmiştir. Bunlar Cumhuriyet ortamında yetişen övünç kaynaklarımız olan sanatçılar. 

 

Diğer Yazılar