GÜNEYLİ GENÇLERE FUTBOLU SEVDİREN ADAM
Çocukluğum Yeşilova’nın Güney köyünde geçti. Ortaokul yıllarında iki iyi insanla karşılaştık. Bunlardan biri Şenol beydi; uzun yıllar ortaokulda kâtiplik yaptı. O güler yüzlü insan, köyde hemen herkesle iyi iletişim içine girdi. Gençler ona Şenol abi diye seslenirdi. Bütün gençleri adlarıyla çağırmak gibi bir iyi özelliği vardı Şenol abinin. Emeklilikten sonra Yeşilova’ya yerleşti.
Şenol abiden sonra yanılmıyorsam Hulki Bey geldi; o da işine bağlı bir insandı, uzun yıllar çalıştı Güney Ortaokulu’nda. İnsanlarla iletişim kurmakta üstüne yoktu. Futbol tutkunu olduğundan gençleri futbola yöneltti. Köy futbol için son derece elverişli bir yer. Gençler doğal bir alan olan Küçük Çayır’da futbol oynardı. Okul çıkışlarında, işten arta kalan zamanlarında Hulki Bey gençlerle birlikte oldu. Onlara futbolun güzelliklerini, bedensel gelişimde yararlı olduğunu, kötü alışkanlıklardan koruduğunu da anlatıyordu. Gençler Hulki abilerini dinliyorlar, onun dediklerini yapıyorlardı.
İYİ İLETİŞİM KURARDI
Gençleri eğitmek, yönlendirmek, enerjilerini doğru yönde kullanmalarını sağlamak önemliydi. Spor, müzik, resim ve okuma gibi etkinliklerdi bunlar. Spor ve sanatsal etkinlikler, insanı insan eden unsurlar aynı zamanda. Gençlerin uğraşacak, ilgilenecek bir şeyleri olmalıydı. Hobileri olan gençler iyi insan olmaya, kendilerini geliştirmeye elverişlidir. Hulki Beyin kendisi de futbol tutkunu olduğundan, gençler aradıklarını bulmuştu. Spor etkinlikleri de bir disiplin işidir. Bu disipline uymayanlar sporda da başarılı olamaz. Spor etkinlikleri olduğunda çalışmalara zamanında gidilip gelinecek, bu konuda titizlik gösterilecekti. Hulki Beyin futbol tutkusu gençleri etkiliyor, ağabeylerine uyuyorlardı.
KÖYÜN FUTBOL SEVEN GENÇLERİ
Güneyspor’un oyuncuları köyün futbol seven gençleriydi. Futbol oynayanlar, futbol oyunlarını izleyenler yine öğrencilerdi. Bunların arasında birçok arkadaşımız var: Atıf Akkuş, Hasan Akşit, Ünal, Mevlit Aydın gibi… Anımsayamadığım başka arkadaşlarım kusura bakmasın. Onların da bu oyunun gelişip yaygınlaşmasında yararları çok oldu. Bu saydığım arkadaşlardan önce Güney’de spor yapılmıyor muydu? Yapılıyordu elbet, yapılmaz mı... Büyük ağabeyler ilkokulun bahçesinde voleybol oynarlardı. Ortaokul açılınca, bahçesinde daha çok oyun oynanmaya başlandı. Biz çocuklar ağabeylerin oynadığı voleybolu keyifle izlerdik. Geride çoğu arkadaş kaçan topları tutardı; top tutan arkadaşlar da kendilerini oyunun bir parçası gibi hissederdi.
SPOR, GENÇLERİ KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN KORUR
Hulki Bey gibi insanların futbolla olan ilişkisi gençleri olumlu anlamda yönlendirdi. Futbol oyunu, köyde gençleri kavgadan, dövüşten, sigara gibi bağımlılık yapacak alışkanlıklardan korudu. Spor etkinlikleri sayesinde, gençlerin olumsuz davranışlara yönelmesinin önüne geçildi; daha doğrusu buna zamanları kalmadı. Metin Kurt‘un (Türkiye futbolunun efsane ismi ) dediği gibi bizim gençler stadyumda değil, çayırda top oynuyordu. Çayır doğaldı, eskiden çayırın çevresi sulak alanlarda çevriliydi; hatta bazı yerler bataklıktı. Küçük Çayır’daki Davut Pınarı’nda şırıl şırıl su akardı. Tarlaya işe gidenler oradan su ihtiyaçlarını gideriyordu. Köyün hayvanları da oradan kana kana su içerdi.
O GENÇLERİN HEPSİ İYİ İNSANLAR OLDU
Sporun etki alanında kalan, futbolla ilgilenen o gençler hiçbir olumsuz davranış içine girmedi, hepsi iyi insan oldu. Daha sonrada bu iyilikleri devam etti. İnsanın asıl işinin dışında uğraştığı bir şey olmalı. Bizim gençler de tarım ve hayvancılığın dışında kalan boş zamanlarında futbolla ilgilendiler. Bundan onlar yararlandı; hem bedensel olarak sağlıklarını korudular, hem de arkadaşlık ilişkileri gelişti; dayanışma ve takım ruhu kazanma açısından, kendilerini eğittiler.
Hulki Beyin de olduğu bu futbol oyunlarında, etkinlik Güney’in dışına taştı. Karşı köylerle maçlar yapıldı, onlarla da kaynaşma, tanışma fırsatı doğdu. Bu karşılaşmalar oyunun niteliğini artırdı. Güneyspor’un arkasında destekçileri var mıydı? Hayır, hiçbir çıkar gözetmeksizin tamamen amatör ruhla oynanıyordu. Gençler kendi olanaklarıyla futbol etkinliğini sürdürdü. Köyler arası maçlarda futbol sahasına gelenler çok olurdu. Futbol maçları köyler arasındaki iletişimi de güçlendiriyordu. En azından gittikleri her köyden gençler tanıyorlardı; bu da az bir şey sayılmaz. Artık gençler bu uğraşıyı düzenli yapmaya başladı. Hulki Bey, onların yanında bir yönetmen niteliklerine sahipti.
GÜNEY’İN İLÇE OLMASI KONUŞULUYORDU
Güney’in sporun gelişkin olduğu zaman, nüfusun da kalabalık olduğu zamandı. O zaman köyün giriş tabelasında nüfus 3 bin 200 yazıyordu. O zamanlar Güney’in ilçe olması bile tartışılıyordu. Kültürel gelişmişlik de bunun yanına konmalı. Köye günde 20-30 gazete girerdi. Gazeteler Denizli’den gelirdi; gençler oradan gelecek otobüsten gazete almak için beklerdi. Beş altı kahvehane vardı, her kahvehaneye mutlaka gazete girerdi. Eskiden kahvehaneler okuma yerleriymiş, oralara kıraathane denirmiş. Gazeteler çok okunurdu kahvehanelerde, okumak için sıraya girerdi insanlar. Futbol oynayan gençler, kültürel gelişmeyle kendilerini tamamladılar. Gelen gazeteyi biri okur, yanındaki insanlar dinlerdi. Gazeteler o zaman için, önemli haber kaynaklarımızdı. Kahvehanelerde ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel durumu tartışılırdı. O zamanlar ülkeyle birlikte köyde bilinç patlaması ortaya çıktı. Gençler arasında tam bir okuma yarışı vardı. Okuyanlar dinlenir, önemsenirdi.
OKUMANIN GETİRİSİNİN İYİ OLDUĞU ZAMANLAR
Büyükler artık her şeyi gençlere soruyordu. Onlar okuyor, onlar daha çok şey biliyor, denirdi. Gençlere güvenilmesi son derece güzel bir şey. Gençler konuşurken herkes onları dinlerdi. Lisede, üniversitede okuyan gençler kahvehanedeki konuşmaları canlandırır, bir şeyler kapmak için, onların yanına toplanırdı köylü gençler. Onlar dışardaki okullardan geldiklerinden bilgileri tartışılamazdı. Biraz kafalı çocuklar için babalar, “Ceketimi satar yine okuturum! “ derdi. Okumanın da getirisinin iyi olduğu zamanlar.
ADINA FUTBOL TURNUVASI DÜZENLENDİ
İşte Hulki Bey, böyle kültürel gelişmişliğin olduğu zamanda köyümüze geldi. O da kendi bildiklerini gençlerle paylaştı. Gençlerin hem iyi bir sporcu, hem de iyi birer insan olmaları için çabasını esirgemedi. Köyümüzün ortaokulunda çalışan iyi insanlardan biriydi. En son onu Güney Festivali’nde gördüm; sarıldık, öpüştük. Yine capcanlı, genç ruhluydu Hulki Bey. Güney Festivali sırasında adına, bir futbol turnuvası düzenlenmiş. Bu bilgileri Facebook’tan öğrendim. Arkadaşlar iyi yapmışlar, bir değerbilirlik örneği. Köyümüzde genç ruhların geliştirilmesinde, yararı çok olan Hulki ağabeyi saygıyla selâmlıyoruz.
Diğer Yazılar