ŞİMDİLİK
Rüştü'den gelen mektup Oktay Rifat'a...
Önce bütün şairlere selâm
Sonra şunu söylemek isterim
Ölüm hiç de güzel değil
Ne sabah var ne akşam
Sokakların ellerinden öperim
Bana yaşamasını öğretmişlerdi
Dost olsun, düşman olsun
İnsanlara iyi günler dilerim
Söyle sarı saçlı daktiloya
Ben yokum artık
Vefasız dostlara hatırlat
Kimseye kalmaz o dünya
Nasıl unuturum güzeldi yaşamak
Fakat hakkı varmış Oktay'ın
" Hatıralar dal istiyor
Kuşlar gibi konacak."
Şimdilik adlı kitabından alındı.

Muzaffer Tayyip Uslu, 1922- 1946 yılları arasında yaşadı. Zonguldak Lisesi'nde Behçet Necatigil öğretmeniydi. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde okudu, yoksulluk ve hastalık nedeniyle okulu bitiremedi. O da arkadaşı Rüştü Onur gibi veremden öldü.
24 yaşında hayattan ayrılan bu şairin şiirlerini sesli kitaptan dinlerken anlıyoruz ki, şair bu işin kuramını da biliyor. Paul Valeri'den, başka Avrupa şairlerinden, gerçekçilik akımından, şiirimizin geleceğinden söz ediyor; halk şiir geleneğinden yararlanılarak iyi şiir yazılabileceğini şiir diliyle anlatıyor.
Kısacık yaşamında şiir üzerine çok düşünmüş, bu konudaki düşüncelerini yalın bir dille ortaya koymuş. Şairin zengin bir şiir kültürü var; şiirlerini bu birikim üzerine kurmuş. Bu sözleri herkes söyleyemez; ancak bu konularda kafa yoranlar, örnekler gösterenler, düşünce üretiminde bulunabilir.
Bu yetenekli şair, arkadaşı Rüştü Onur gibi veremden kurtulamamış. O zamanın koşullarında demek ki, vereme yakalanınca kurtuluş yok. Demek ki, tıp bilimi o kadar gelişmemiş, veyahut çare olamıyor daha.
Biraz daha yaşasaydı, kim bilir daha ne güzel şiirlere imza atacaktı. Şiirleri dinlerken bu 24 yaşındaki gencin kültürel birikimine hayran kalıyorsunuz. Gerçek şiir, ancak ders kitaplarının dışına çıkıldığı zaman öğrenilebilir. Milyonlarca insanın ders kitaplarının dışında şiire rastlamadığını, bildiğimize göre! Şiir konusuna böyle baktığımızda, yazılanlar biçim ve içerik açısından olağanüstü. Hayat, olduğu gibi, abartmasız, hayattan alınarak yansıtılmış bu şiirlere. Şairler, yaşadıkları sürece gerçeğe en yakın şeyler üretmişler. Muzaffer Tayyip Uslu'nun şiirleri insancıl duygularla örülü; okurken insanı sarıp sarmalıyor, içinizdeki gençlik duyguları şahlanıyor.
Muzaffer Tayyip şiirlerinde, gençlik ve genç insanların duygu dünyasına çok iyi girmiş. Şiirleri dinlerken insan, bu güzel anlatım karşısında âdeta büyüleniyor. Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip'in yaşamını konu alan Kelebeğin Ömrü adında bir sinema filmi de yapıldı. Yılmaz Erdoğan'ın yapımcılığını yaptığı bu film olağanüstüydü. Şimdiye kadar şiir konulu bir film ilk defa yapılıyor diye biliyorum.
Filmde genç şairlerin şiirlerini nasıl yazdıklarını, söyleşilerini, şairce duyarlılıklarını ve yaratma süreçlerini de görüyoruz. Şiirimizin gelişimine, yazdıkları şiirlerle katkı sunan bu şairler, tüm içtenlikleriyle karşımıza getiriliyor. Bu yalın anlatımlı şiirleri okuyanlar ve dinleyenler çok şeyler anlayacaktır.
Muzaffer Tayyip Uslu'nun şiirleri Şimdilik başlıklı tek kitapta toplanmış.
Diğer Yazılar




