YUNUS EMRE ŞİİRLERİNDEN BİR GÜLDESTE

Bu şiirler, günümüzden 700 yıl önce söylenmiş. Ne kadar mükemmel bir söyleyiş! Şiirler yalın, anlaşılır, sade. Yunus, hep halk diliyle konuşmuş ve yazmış. Şiirleri okuduğunuzda, iyi bir eğitim ve öğretimden geçtiği anlaşılıyor. Şiirlerin merkezinde halk var, halkın sorunları var. Yaşanan güncel sorunlara hiç kayıtsız kalmamış. Ne olursa olsun, düşüncelerini söylemekten de çekinmemiş. Şiirlerinde hakkı tutmuş, hakkı yenenleri ve sıkıntı içinde olanları savunmuş. Yaşadığı döneme göre, sesini hiç kısmayan bir şair. Hep darlık içinde olanları, şiirinin konusu yapmış. Anlatılanlarda daha iyiye ve daha güzele olan bir özlem vardır. Yunus, Türkçenin en has şairi; 7 yüzyıl gerilerden bize seslenen bu şairi, okuyun, seveceksiniz. Bağnazlıktan olabildiğince uzak, kendine güvenen, hiç eskimeyen, gürül gürül çağlayan bir ses!

 

Niceler bu dünyada
Günahın yuyamaz
Ömrü geçer yok yere
Ey diriga (yazık ki) duyamaz

.................................

Bu dünya bir gelindir
Yeşil kızıl donanmış
Kişi yeni geline
Bakubanu doyamaz

.................................

Ağız ağızdan kutludur
Ola ki sözünüz tuta
Ben yüz bin yıl söyler isem
Sözüm kulağına girmez

.................................

Gelin tanış olalım
İşi kolay kılalım
Sevelim sevilelim
Dünya kimseye kalmaz

.................................

Keleci bilen kişinin
Yüzünü ağ ede bir söz
Sözü pişirip diyenin
İşini sağ ede bir söz

Söz ola kese savaşı
Söz ola bitire başı
Söz ola ağılı aşı
Bal ile yağ ede bir söz

..............................

Danışmanlar okur tutmaz
Derviş yolun gözetmez
Bu halk öğüt işitmez
Ne sarp zaman olusar

Gitti beyler mürveti
Binmişler birer atı
Yediği yoksul eti
İçtiği kan olusar

Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Üzerlerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler ne bir haber verirler

Toprağa karışmış nazik tenleri
Söylemeden kalmış tatlı dilleri
Gelin duadan unutman bunları
Ne söylerler ne haber verirler

YUNUS EMRE


 

Diğer Yazılar