YÜREĞİN DERİNLİKLERİNDEN GELEN SEVGİ

Deha TV’de bir yazar, ’hormonsuz sevgi’den söz ediyor. Seviyorsan dilinin ucuyla değil, kalpten seveceksin. Şöyle yanımıza yöremize bir baktığımızda, yapmacık ve sahte sevgilerle çevrili olduğumuzu görürüz. Yolda yürürken kavga eden sevgililer görüyoruz. Şimdi salt yiyecekler değil, sevgiler de hormonlu. Günümüzde insanlar karşılıksız değil, çıkarlarını birleştirip kazançlarıyla orantılı seviyorlar. Bir de bu durumu mantıkla açıklıyorlar.

Yüreğimizin derinliklerinden gelen dalgalardır sevgi. Sevgi sınırlamaya, tanımlamaya gelmez. Bunu herkes farklı farklı yaşar. İki kişinin yürek atışlarının aynı anda vuruşudur; çıkarları ön plana almadan, güzelliğin iki kişilik yansımasıdır. İki kişinin yüreklerinin alevlenip birlikte yanması, bir bütün olmasıdır. 

AŞK, AKILLA, MANTIKLA ANLATILAMAZ

Artık onlar aşkın alevden gömleğini giymiştir; akılla, mantıkla, hiçbir şeyle anlatılamaz. Aşk kavuşmaya doğru yol almaktır; kavuşunca neler olur, daha ne kadar sürer? Yaşayanlardan başka kimse bilemez.

Aşkı, sevgiyi iki kişinin birlikteliği olarak almak, eksik kalır. Bir mesleği sevmek, yaptığı işi eksiksiz ve kusursuz işlemeye çalışmak da sevgidir. İnsanların birbirlerine yardım etmesi, iyilik duyguları içinde olmak, dayanışma duygularının gelişmesi ve bunun için uğraşmak da sevgidir. İnsan neyle uğraşıyorsa, hangi işte çalışıyorsa, onun en iyisini yapacak.

GERÇEK GÜZELLİK YAPMACIKLIKTAN UZAKTIR

Düzensiz, rastgele yapılan işlerde sevgi yoktur. Onda salt yaşamını devam ettirme isteği saklıdır. Aşkla, sevgiyle yapılan her şey, güzelliği ortaya çıkarmaya yönelik bir ilk adımdır. Aşkı, sevgiyi sınırlamadan iki cinsin hakları ve özgürlükleri temelinde geniş bir açıdan bakmak, bizi sahteliklerden uzaklaştırıp gerçek duygularla karşılaştıracaktır.

Böyle bir bakış açısının dikenleri de vardır. Gerçek güzellik, yapmacıklıktan uzaktır, hep kendisi olarak var olagelmiştir. İncitilmeye, kırılmaya, çiçek örneği soldurulmaya gelmez. Topraktan iyi ürün almak için nasıl bakım gerekiyorsa, gerçek sevgiler de bakım ister.

Cemil Meriç’in bir sözüyle bitiriyorum. “İnsanlar sevilmek için yaratıldılar. Eşyalar ise kullanılmak için. Dünyadaki kaosun nedeni: Eşyaların sevilmeleri ve insanların kullanılmasıdır. “

Diğer Yazılar