HOBİFEST (YA DA HOROZFEST) DENİZLİ’YE DE PEK YAKIŞIR!

Denizli’ye taşınmadan, daha doğrusu kaçmadan önce, uzun yıllar Antalya’da yaşadım ve hüküm sürdüm. Bu iki şehri karşılaştırmak istemem; her birinin kendine has üstünlükleri var (şimdi eski hemşehrilerimi kırmayım, çaktınız siz köfteyi). Neyse, benim sanırım bir gezgin olarak görevlerimden biri de gözlediğim başarılı deneyimleri bir yerden diğer bir yere aktarmak. Hayattaki şu Ağustos Böceği tavrımla, bir arı kadar çalışkan olduğumu iddia etmeyeceğim ama gene de çiçekten çiçeğe polen taşırcasına bugün Denizli’ye çok yakışacak bir deneyimi sizler ve kenti yönetenler için anlatacağım. Karar tabi ki şehrin sahiplerine ve yöneticilerine aittir.

Hobifest Nedir?

Fikri ilk kimin bulduğunu bilmiyorum fakat ben ilk kez Konyaaltı Belediyesi tarafından tatbik edildiğini hatırlıyorum. Muhittin Böcek’in büyük bir yükselişte olduğu yıllardı ve bu etkinlik onun büyükşehir başkanlığına devam eden serüveninde ona çok da katkıda bulundu. Etkinliğin genel-saha sorumlusu İlker Deniz Sayın Bey idi. Beş kez yapıldığını biliyorum ve ben dördüne katıldım. (Bu festivalin isim kullanımı ve olabilecek diğer-varsa fikri mülkiyet hakları ile ilgili tabi ki Antalya Belediyesi ile temas edilmesi yerinde olur. Gerekirse isim Denizli için farklı bir şekilde yerelleştirilebilir.)

Özetleyerek anlatmam gerekirse, şehrin tüm hobi grupları 3 gün boyunca merkezi (büyük çoğunluğu açık alan ama yağmura karşı da koruması olan) bir yerde bir araya geliyorlar. Belediye bu gruplar için basit stantlar tahsis ediyor. Ve bu üç gün boyunca bu hobi toplulukları kendilerini ziyarete gelen halka hobilerini anlatıyorlar, mümkünse insanların bu hobileri denemelerini sağlıyorlar, kendi toplulukları için yeni üyeler kazanmaya çalışıyorlar. Halk da son derece ilginç ve eğlenceli birçok faaliyetin ve hobinin, ustaları tarafından icra edilişine şahit oluyor ve nefis bir zaman geçiriyor. Üstüne, bu festival ile beraber kişiler kendileri de bu hobi gruplarından birine katılıp yaşantılarını zenginleştirebiliyorlar.

Çok kısa anlattım, ama herkesin aklında bir fikir oluşmuştur diye düşünüyorum.

Şimdi aşağıda benim gözlemlediğim bazı ÇOK KRİTİK NOKTALARI da sizlere soru-cevap şeklinde aktarayım ki; eğer Denizli için böyle bir faaliyet düşünülürse, işler kolay ilerlesin.  

Hobifest’e Kimler Hobi Grubu Olarak Katılabilir?

Dağcılık ve doğa sporlarından tutun da satranç kulüplerine, dron meraklılarından tutun da motosiklet topluluklarına, radyo-telsiz meraklılarından tutun da klasik araba sahiplerine kadar… Artık yani aklınıza hobi niteliğini taşıyan ve bir topluluğu olan ne-kim geliyorsa katılabiliyor. Tabi festivalin yapılacağı alan sınırlı olabileceğinden, zaman zaman aynı türden hobileri icra eden farklı toplulukların bir arada hareket etmeleri istenebiliyor. Belediye bu konularda (hangi hobi grubunun katılacağına vb.) karar veren merci oluyor.  

Hobifest Ücretli mi?

HAYIR. Ne katılan topluluklar ne de festival alanını gezen halk hiçbir ücret ödemiyor (topluluklara da herhangi bir ücret ödenmiyor). Tamamen ücretsiz ve kamu yararına. Belediye sadece mekanı ve stantları tahsis ediyor yani kuruyor ve bazı hobi gruplarının materyallerini festival alanına getiriyor ve festival sonrasında geri taşıyor. Bir de tüm hobi topluluklarına gün içinde bir kez yemek dağıtılıyor. Su gene etkinlik süresince toplulukların üyelerine ücretsiz veriliyor. Her topluluk tabi ki belirli-makul sayıda üyesini katılımcı olarak önceden bildiriyor.

Hobifest Süresince Satış Yapılabiliyor mu?

Belediye yiyecek ve içecek satışı yapıyor fakat onun haricinde hobi toplulukları herhangi bir satış yapmıyorlar. Yani ticari bir faaliyet DEĞİL.  En azından benim katıldıklarım öyle idi.

Hobifest Personeli Kimler?

Benim Antalya’da gördüğüm kadarı ile belediye personeli sahada görev yapıyor. Festivalden önce şehrin tüm hobi toplulukları ile iletişime geçen ve onları bilgilendirip davet eden, ayrıca stantların kurulmasını ve diğer tüm saha operasyonunu planlayan bir genel sorumlu ve onun ekibi de gene belediye personeli arasından seçiliyor. Bakın, bu genel sorumlu son derece kritik bir adam-kadın o yüzden çok doğru seçilmeli. Yani insanlarla iletişimi, sorun çözme yetenekleri, eşitlikçi yaklaşımı, planlama ve düzenleme yeteneği gibi özellikleri üst düzey bir insan bu işi yapmalı; öteki türlü böyle büyük bir faaliyette ciddi sorunlar yaşanabilir.

(Denizli’de bir büyükşehir ve iki de merkez ilçe belediyesi var. Bunlar bu işi bir arada yapabilecekleri gibi aslında tercihen birinin yapması çok daha verimli olacaktır kaynakların etkin ve üretken kullanımı açısından. Ama diğer iki kurum da tabi ki destek vereceklerdir.)

Hobifest Planlaması ne Kadar Sürüyor?

Belediye bir kez bu kararı aldıktan ve ilgili sorumluları atadıktan sonra, şehrin hobi toplulukları ile iletişime geçip onlardan fikirler almak, belediyenin tanıtım mecralarında festivale katılım için çağrıda bulunmak, topluluklarla bir araya gelip detayları görüşmek, festivalin yapılacağı yerin kanuni ve fiziki düzenlemelerini planlamak vb. tüm detaylar iki-üç ay sürüyor. Yani festival kararı alındıktan sonra epeyi bir süre hazırlık yapılıyor.

Benim şimdilik aklıma gelen genel noktalar bunlar sayın Denizlililer. Ama bir son soru daha var aklımda, onunla bitireyim.

Hobifest Denizli’ye Neler Kazandırır?

Önceki yazılarımda ben Denizli’yi elimden geldiğince inceledim, övdüm, eleştirdim ve nakşederek işledim. Çok olumlu gizil güçleri olan bir şehir burası. Bir defa insanları çalışkan, meraklı ve akıllı. Büyük firmaları ve ciddi bir sermayesi var. Parasını kendi içinde yani şehirde döndürmeyi seven bir halk. Hobifest gibi çok eğlenceli ve faydalı bir faaliyet her şeyden önce Denizli’de bir iç devinim yaratacaktır. İnsanlar hem güzel vakit geçirecekler hem de kendilerine ufuklar açacak faaliyetlerle tanışacaklardır. Çocuklar için ise tam bir faydalı alışkanlık kazanma fırsatı. Yani bu tür bir festival hem yaşantıları hem de, dolaylı olarak, ekonomik aktiviteleri daha da zenginleştirecektir.

İstanbul vapurlarındaki sıcak satışın değişmez tümcesidir, şöyle ki, BUNUNLA DA YETİNMİYORUZ diyerekten; Denizli böyle bir forslu faaliyet ile belki de komşu şehirlerden hatta tüm ülkeden ve belki de ilerleyen yıllarda yurt dışından ziyaretçiler çekebilecektir (yavaş yavaş büyüdü Antalya’da seneden seneye). Bu festival aslında tam bir kültür faaliyeti olacağından şehrin itibarını güçlendirecek ve cakasını da satacaktır.

Eh, ben böylece bir meşale yaktım demeyeyimde, küçücük bir kıvılcım çaktım diyeyim. Artık gerisi şehrin insanlarının ve yöneticilerinin yorumları ve kararı olacaktır. Böyle bir süreçte tarafımdan (kendi gözlemlerimin imkan vereceği ölçüde) herhangi bir destek ya da bilgi talep edilirse, seve seve yardımcı olurum. Tekrar belirtmeliyim ki, Antalya Belediyesi ve Deniz Sayın ile konu hakkında görüşülmesi de işleri kolaylayıp hızlandıracaktır.

Son bir uyarım olacak, festival alanının temiz tutulması çok önemli. O yüzden hem halkın hem de belediye personelinin bu konuda çok titiz olmaları işin bir güzellikten bir heyhat! felakete dönüşmemesi için kritik önemi haizdir. 

Hamiş: Dağcılık ve doğa sporları toplulukları genelde bu işte başı çekerler. Yani onlar asla tereddüt etmeden bu işe destek olurlar ve katılırlar olumlu ve hareketli doğaları gereği. Ayrıca bu insanlar çok da tanıtım yaparlar erinmeden. O yüzden tavsiyem, görevlendirilecek genel sorumlunun Denizli’nin doğa sporları kulüp ve toplulukları ile ön temas kurması ve yakın çalışması şeklinde olacaktır.

Diğer Yazılar