ÇALIŞAN EMEKLİ DE DEVLETE KATKI SAĞLIYOR
Türkiye'de temmuz ayı sonu itibarıyla 15 milyon 467 bin 596 emekli bulunuyor, bu sayının yeni başvuran EYT'lilerle 16 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu kadar büyük bir kitle olunca reytingi de yüksek oluyor haliyle. Emeklilerle ilgili gelişmeler gazetelerin en çok okunan haberleri arasında yer alırken, prim yapan emeklilik konusu çeşitli platformlarda da gündemdeki yerini koruyor. Emekliler, son zamanlarda hayat pahalılığına karşı aylıklarına yapılan artışın yanında bir defaya mahsus olmak üzere 5 bin lira ödeme yapılması kararı ile de gündemde.
Sosyal devlet anlayışı anayasal güvence altında olan ülkemizde, devletin sosyal güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alacağına işaret edilirken, Sosyal Güvenlik Kurumu emeklilerle ilgili "Çalışma yaşamları boyunca ülkemizin gelişimine büyük katkısı olan emeklilerimizin, emeklilik haklarını en iyi şekilde kullanabilmeleri, sosyal devletin önde gelen görevleri arasındadır" ifadelerine yer veriyor.
SOSYAL DEVLET İLKESİNİN GEREĞİ
Sosyal devlet anlayışı içerisinde en önemli görevlerden birisi sosyal güvenlik ve sosyal yardım hizmetleri olan devletler, bireylerin hastalık, yaşlılık, işsizlik gibi sosyal riskleri için önlem alıyor. Ülkemizde de devlet, anayasadaki ifadesi ile 'sosyal ve ekonomik alanlarda belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getiriyor.' Ancak ekonomik koşullar nedeniyle gündemden düşmeyen ve verilen sözlerle beklentiye giren emeklilere yönelik 5 bin lira ödeme kararında çalışan ve çalışmayan diye ayrıma gidilmesi, çeşitli tartışmalara neden olmakta.
ENFLASYON DA BİR TÜR VERGİ
Dünya ekonomisini olduğu gibi Türkiye ekonomisini de olumsuz etkileyen Covid-19 pandemisi sonrasında enflasyondaki artış ve hayat pahalılığının en büyük zararını dar ve sabit gelirliler görmek durumunda kaldı. Yüzde 11,1 ile son 40 yılın zirvesine çıkan enflasyonu yüzde 6,7 ile 1,5 yılın en düşük seviyesine indiren İngiltere'nin başbakanı Rishi Sunak, katıldığı bir televizyon programında, enflasyonun bir tür vergi olduğunu ve en çok da dar gelirlileri etkilediğini belirterek, "İngiliz halkına sunabileceğim en iyi vergi indirimi enflasyonu indirmektir." diyerek enflasyon canavarının verdiği zarara dikkat çekti.
ASGARİ ÜCRET YILDA İKİ KEZ BELİRLENMEYE BAŞLADI
Ülkemizde iki yıl önce döviz ve enflasyonda yaşanan hızlı artışın ardından çalışanları ve emeklileri fiyat artışları karşısında ezdirmeme kararlılığı ile başta asgari ücret olmak üzere aylıklarda artışa gidildi. Ücretlerin asgari sınırlarını en geç iki yılda bir belirlemesi gerektiği kanunda yer alan ve uygulamada asgari ücreti yıllık olarak belirleyen Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2022'nin ikinci yarısından itibaren asgari ücreti 6 aylık dilimler halinde belirlemeye başladı. Asgari ücret 2023 yılı için 8 bin 506 lira olarak açıklanırken asgari ücrette Temmuz 2022'ye göre yüzde 54,66, bir önceki ocak ayına göre yüzde 100'lük artış yapıldı.
EMEKLİLER KÖK MAAŞ DÜZENLEMESİNİ SEVMEDİ
En düşük emekli maaşı Ocak 2023'te 5 bin 500 liraya çıkartılırken mart ayında yapılan düzenleme ile emekli maaşlarında alt sınır 7 bin 500 lira olarak belirlendi. En düşük emekli aylığı 2023 yılı Nisan ayı ödeme döneminden itibaren dosya bazında 7 bin 500 TL olurken, seçimden hemen sonra 7 bin 500 lira üzerindeki emekli maaşlarıyla ilgili de bir düzenleme yapılacağı sözü verildi. Temmuz ayında yapılan yüzde 25'lik zammın ardından kök maaşı 6 bin liranın altında kalan emekliler bu artıştan yararlanamadı ve 7 bin 500 lira almaya devam etti.
ÜCRETLERDEKİ DENGESİZLİK BÜYÜYOR
Memurlara temmuz ayında yüzde 17,55 oranında enflasyon farkı ile birlikte 8 bin 77 lira seyyanen zam verilirken, kök maaşı 6 bin liranın altında olan emeklilerin aylıkları, memurlara seyyanen yapılan 8 bin 77 liranın da altında kaldı. Enflasyonla birlikte ücretlilerin aylıkları güncel değerini yitiriyor. Çalışanların ve emeklilerin haklarını tam aldığı söylenemez, elbette haklarını almalı. Fakat ücretlerdeki dengesizlikler her geçen dönem artıyor. Emekliliği hak eden kişilere farklı dönemler itibarıyla yapılan hesaplama sonucu aylık bağlanırken, bir tarafta ücret adaletsizliği derinleşiyor, diğer tarafta kazanılmış haklar zayi olabiliyor.
5 BİN LİRA İKRAMİYE ÇALIŞAN EMEKLİYE YOK
Geçen hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne emeklilere 5 bin lira ödeme yapılmasına ilişkin düzenleme eklendi. Komisyonda kabul edilen ve bu hafta Genel Kurul'da yasalaşması beklenen düzenlemede çalışmakta olan emekliler ödeme kapsamında olmayacak. "Zaten emekli olmuş ve çalışmaya devam ediyor" denilerek 7 bin 500 lira aylık alan emekliler de bundan yararlanamayacak. Bu düzenlemenin "sosyal devlet olarak mağdur durumda olan ya da geçinme zorluğu yaşayan emekliler için" olduğu ifade edilirken, öbür tarafta ihtiyacı olmayan ve çalışmayan varlıklı emeklilere de bu ödeme yapılacak.
ÇALIŞAN EMEKLİ DE DEVLETE KATKI SAĞLIYOR
Belirli yaş, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartını yerine getirip emeklilik ve yaşlılık aylığı bağlanan sigortalılar, yaşlılık aylığı kesilmeden Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) ile çalışmaya devam edebiliyorlar. Emekli olduktan sonra en alt düzeyde, asgari ücretle sigortalı olarak çalışan bir kişi devlete 4.443,55 TL ödeme yapılıyor. Kayıtlı olarak 4 milyon civarında emekli çalışmakta olup bunlar hazineye büyük katkı veriyorlar. Emekliler, çalışarak devlete her ay 5 bine yakın katkı sağlarken, aralarında 7 bin 500 lira alan emeklilerin de olduğu bu çalışan emekliler tek seferlik yapılacak 5 bin lira ödemenin dışında tutuldu.
KARAR KABUL EDİLİRSE EMEKLİLER YILBAŞINI BEKLEYECEK
Yine emekli olduktan sonra kendi hesabına çalışmaya devam eden Bağ-Kurlular ile Emekli Sandığı'ndan emekli olup Bağ-Kurlu olarak faaliyette bulunan emekliler de kazançlarına göre devlete prim ödemelerine rağmen 5 bin lira ödemeden yararlanamayacak. Kayıtlı olarak çalışan emeklilerin kayıtsız çalıştığı hesap edilirse devletin büyük kaybının olacağı aşikar. Düzenlemenin emekliler için "güzel bir sonuç" olduğu söylense de emeklilerin beklentisinin bu olmadığı, verilen tepkilerden görülüyor. Alınan bu karar Genel Kurul'da değişmez ise emekliler artık durumlarının tekrar gözden geçirileceği yılbaşını bekleyecek.
Diğer Yazılar