DİP DALGASI…

Aylardır konuştuğumuz yerel seçimler pazar günü ülke genelinde yapıldı. Türkiye'de 61 milyon 430 bin 934 seçmenden 48 milyon 256 bini, Denizli'de ise 800 bin 548 seçmenden 668 bini sandık başına giderek 5 yıl boyunca şehrini, ilçesini, beldesini, mahallesini yönetecek kişileri seçti. Türkiye genelinde olduğu gibi Denizli'de yerel seçimlerde sürpriz sonuçlar alındı. 2004 yılından bu yana büyük ölçüde Ak Parti ve MHP'li kadrolar tarafından yönetilen Denizli'de harita neredeyse baştan sona değişti.

En büyük sürpriz ise Büyükşehir Belediyesi'nde 2004 yılında Nihat Zeybekci ile başlayıp 2011'den bu yana Osman Zolan ile 20 yıldan bu yana devam eden Ak Parti döneminin sona ermesi oldu. Zeybekci'nin milletvekili adayı olması üzerine 2011 yılında Belediye Meclisi kararıyla Başkanlık koltuğuna oturan Büyükşehir Belediyesi'nin kurucu başkanı Osman Zolan, 2014 ve 2019 seçimlerinde oy oranını artırarak Denizli'nin en uzun süre görev yapan başkanı unvanının da sahibi olmuştu. Denizli'de genel olarak Zolan'ın seçimleri yeniden kazanarak görevine devam edeceği görüşü hakimdi. Zolan ve ekibi de bu fikre sahipti ve birkaçı dışında anketler de Zolan'ı gösteriyordu. Öyle ki; Zolan kampanyasının son iki haftasında anket sonuçları kötü gelen ilçeleri bir bir dolaşarak Cumhur İttifakı adayına destek vermiş, Büyükşehir Belediye Meclisi'nde çoğunluğu kaybetmemek için yoğun çaba göstermişti.

Öyle bir dip dalgası geldi ki;

Ne varsa aldı götürdü. Büyükşehir dahil Ak Parti ve MHP'nin kaleleri tek tek yıkıldı, Cumhur İttifakı Denizli'de hezimete uğradı. 78 yıldır CHP'nin kazanamadığı Ak Parti kurmaylarının memleketi Tavas başta olmak üzere Acıpayam, Çivril, Pamukkale, Buldan, Çal, Güney, Bekilli, Beyağaç, Çardak, Kale'de seçimler kaybedildi. 2014'te Ak Parti'nin kazandığı 12 belediyeden 9'u CHP'ye, biri Yeniden Refah Partisi'ne, MHP'nin iki belediyesi CHP'ye geçti. Ak Parti geri aldığı Babadağ ile birlikte Çameli ve Baklan'la yetinmek zorunda kaldı, MHP elindeki iki belediyeyi de kaybetti.

Emekli, asgari ücretli “Yetti Gari” dedi

Bana göre, bu sonuçlar temel olarak 2018'de başlayıp, 2020'de pandemi ile devam edip bir çıkmaza giden ekonomik koşulların seçmende uyandırdığı tepkinin sandıkta dile getirilmesidir. Pandemide dünya genelinde oluşan enflasyonist dönemi ülke olarak daha fazla hissetmemiz, her ne kadar TÜİK rakamlarına yansımasa da üç haneli rakamlara çıkan enflasyon, asgari ücret ve emekli maaşlarının yapılan artışlara rağmen sabit gelirlinin satın alma gücünün her geçen gün düşmesi, 2003 yılında 1,41 düzeyinde olan en düşük emekli maaşının bugün 0,62 düzeyine gerilemesi, enflasyonist dönemle birlikte ev kiralarında yaşanan astronomik artışlar toplumun büyük bölümünü ağır baskı altına almıştı. Genel seçimler öncesi yapılan EYT düzenlemesi ile emekli sayısı 15 milyonun üzerine çıkmış, düzenlemenin bütçeye getirdiği yük nedeniyle geçtiğimiz Temmuz ayında emekliye refah payı verilmemiş, yerel seçim öncesi seyyanen zam beklentilerine OVP'ye bağlı kalmak için yanıt verilmemişti. Kanımca, ilk kez emekli siyasi parti düşünmeksizin yaşadığı ağır ekonomik koşullara sandıkta “Yetti Gari” diyerek, oy tercihini kazanacak partiye ve adaya yönlendirdi.

Seçmen ittifakı tabanda oluşturdu

Sürpriz sonuçların sadece Denizli'de değil ülkenin birçok şehrinde yaşanması, Ankara ve İstanbul'da oluşan rekor farklar da seçmenin tabanda kendi ittifakını oluşturarak sadece iktidara değil bazı muhalefet partilerine de önemli mesajlar verdiğini gösteriyor. Seçmen iktidara kötü giden ekonominin bir an önce düzeltilerek daha refah içinde yaşama beklentisini net bir şekilde vurgularken, bazı muhalefet partilerine de,“Ankara'da kavga etmeyi, siyasi pazarlıklar yapmayı bırakın, benim sorunlarıma daha duyarlı olun. Siz birlikte hareket edemezseniz ben sandıkta birleşirim, istediğim ittifakı kurarım” mesajı verdi.

Genç seçmenin de mesajı var!

Kişisel gözlemime göre alınan sonuçlarda genç seçmenlerin de önemli bir etkisi var. Her ne kadar TÜİK, işsizlik oranını yüzde 10'un altında açıklasa da genç işsiz olarak nitelendirdiğimiz 15-24 arası genç işsiz oranı yüzde 16,6. Her 6 gençten biri işsiz. Gençler üniversiteyi bitirip atanmak çalışmak istiyor ama birçok engelle karşılaşıyor. Sık sık gündeme gelen nepotizm haberleri, yazılıda alınan yüksek puana rağmen mülakatta elenme hikayeleri, düşük ücret, kendini ifade edememe gençlerin kendi ülkesinde gelecek hayallerini olumsuz etkiliyor. Gençlerin iyi bir gelecek beklentileri yerel düzeyde de olsa sandık tercihlerine yansıdı diye düşünüyorum.

Sonuç olarak bu sürpriz sonuçlar aslında kaybeden adayların çok kötü hizmet etmeleri, vaatlerini yerine getirmemeleri, kötü kampanya yaptıkları için kaybettikleri anlamı taşımıyor. Bir dalga geldi ve önüne geleni sürükledi. Asıl önemli olan ülke genelinde yılların rekorunu yüzde 37,75 oyla kıran CHP'nin ve seçilen belediye başkanlarının verilen desteği iyi algılayıp, verilen fırsatı iyi değerlendirmeleri.

Esen kalın.

Diğer Yazılar