İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ  VE 1900 YILLIK SU YASASI

Wikipedi, iklim değişikliğini küresel ısınmayı yani küresel ortalama sıcaklıkta süregelen artış ve bunun Dünya'nın iklim sistemi üzerindeki etkileri olarak açıklıyor. Fosil yakıt kullanımı, ormansızlaşma ve bazı tarımsal ve endüstriyel uygulamalar, başta karbondioksit ve metan olmak üzere sera gazlarının artması, küresel ısınmaya neden oluyor. İklim değişikliği nedeniyle çöller genişlerken, sıcak hava dalgaları ve orman yangınları daha yaygın hale geliyor.

Biz de ülke olarak bu yıl yoğun olarak orman yangınlarıyla karşı karşıya kaldık. Birçok kentte çıkan yangınlar rüzgarın da etkisiyle büyüdü ve binlerce hektar ormanınız kül olurken, yangınlar yerleşim alanlarına da sıçradı ve yüzlerce ev yandı. Yangınların çıkış nedenini doğrudan küresel ısınmaya bağlamak çok doğru değil ancak iklim değişikliğinin son dönemlerdeki doğa olaylarına dolaylı etkisi olduğunu ifade edebiliriz.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SU KAYNAKLARINI ETKİLİYOR

UNİCEF Türkiye’nin internet sitesinde geçen yıl yayınlanan bir makalede, iklim değişikliğinin mevsim geçişlerini bozduğu, aşırı hava olaylarının artmasına ve yoğunlaşmasına yol açtığı, suyla ilgili öngörülemeyen etkiler yarattığı, kuraklığı artırdığı ve su kaynaklarını kirlettiği belirtiliyor, günümüzde, iklim değişikliğinin etkilerinin, en çok su kaynakları üzerinde hissedildiğine dikkat çekiliyor. Ülkemizde de son yıllarda bazı şehirlerde özellikle yaz döneminde su kesintileri yaşamaya başladık. Tarımsal sulama konusunda ise Denizli başta olmak üzere Ege Bölgesinde her yaz dönemi ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Yıllardır gürül gürül akan Büyük Menderes’te son dönemde suyu göremez olduk. Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu da göreve geldiğinden beri içme suyu kullanımı hakkında zaman zaman uyarılar yapıp suyun tasarruflu kullanımını istiyor.

1900 YIL ÖNCE SU KULLANIMI KURALLARA BAĞLANMIŞ

Gelecekle ilgili böylesine riskli ve kritik veriler ışığında hükümetin ve yerel yönetimlerin su yönetimi konusunda eylem planlarını kararlılıkla uygulamaları gerektiğini düşünüyorum. Temmuz ayında TBMM’de kabul edilen İklim Yasası’nda su yönetimi ve kullanımı ile ilgili düzenlemelerin de vakit geçirilmeden uygulanması gerektiğine inanıyorum.  Suyun önemini 1900 yıl önce bu topraklarda yaşayanlar o zamandan fark etmiş ve Su Kanunu çıkararak, şehrin meydanına mermer blok üzerine yazarak duyurmuş. Dönemin en ihtişamlı kentlerinden Laodikya’da 1900 yıl önce Su Yasası kabul edilerek kaynaklar koruma altına alınmış ve suyun tüketimi kurallara bağlanmış.

SUYUN KİRLETİLMESİNE AĞIR CEZA VAR

Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, 2015 yılında kazı çalışmalarında Stadyum Caddesi olarak bilinen bölgede İmparator Traian adına yapılmış çeşmenin ön kısmında mermer blok üzerine 14 maddeden oluşan Su Yasasını bulduklarını açıklamıştı.  Antik kente suyun Denizli’den kanallarla getirildiğine vurgu yapan Şimşek, “30 satırlık Su Yasasını  M.S. 113-114 yılında Laodikya Meclisi hazırlamış, Efes’teki prokonsül  imparator adına onaylamış.  Suyun antik kent için yaşamsal bir anlamı var. Bu nedenle suyun kirletilmesi, su yollarına verilecek zarar, kaçak su kullanımı çok ağır cezalar içeriyor. Su yoluna bir zarar verilirse ya da su kirletilirse 5 bin denarius ceza uyarısı var. Resmi görevli ya da bir vatandaş herhangi bir su hattı borusunu yerinden kaldırırsa 12 bin 500 dinar para cezası uygulanıyor. Suyun nasıl kullanılacağına ilişkin 1900 yıl önce yazılan bu yasa günümüzde de önemini koruyor” diyor.

Aslında 1900 yıl önce konan kurallar bugün harfiyen ve daha da önem taşıyarak hala geçerli. Suyumuzu koruyalım, tasarruflu kullanalım.

Esen kalın.

Diğer Yazılar