SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN…

Yerel seçimler için zaman kısalıyor. 31 Mart'ta ülke genelinde yapılacak seçimlere 16 gün kaldı. Adaylar tüm güçleriyle sahada çalışmalarını sürdürüyor. Denizli'de de 19 ilçede 270, Büyükşehir'de 24 olmak üzere 294 aday seçmenin desteğini alarak başkanlık koltuğuna oturmak için yoğun bir çaba harcıyor.

Seçim kampanyalarının ilk günlerinde adaylar daha çok kendilerini tanıtmak ve projelerini anlatarak seçmenin desteğini almaya çalışırken, seçim tarihi yaklaştıkça siyasi hamleler, algı yönetimi, rakiplere yönelik olumsuz argümanlar da kullanılmaya başladı. Bunun bir örneğini de CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun Denizli'ye yaptığı taziye ziyareti ve bazı siyasi kişiliklerle bir araya gelmesinde yaşadık. Ziyaretin esrarengiz bir havaya büründürülmesi, Merkezefendi'de bir adaya siyasi destek sağlanmak istendiği iddiaları, konunun yerel seçimler öncesi bazı siyasi kesimler tarafından milliyetçi hassasiyetlerin öne çıkarılması amaçlı yorumlanması nasıl bir sonuç verecek göreceğiz.

SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN…

FAYDADAN ÇOK RAKİBİ GÜÇLENDİRİR

Bana göre yerel seçimlerde bu tür rakibi aşağı çekici argümanlar faydadan çok zarar getirir. Yerel seçimlerde seçmen genel politikanın etkisinde kalsa da oy tercihlerini daha çok adaya, projelerine ve yöresine katacağı değer ve kazanımları ön plana alarak yapıyor. Özellikle Merkezefendi gibi seçmen profilinin daha bilinçli ve sorgulayıcı ağırlıkta olduğu Merkezefendi'de bu hamleler yapana eksi yazar, rakibin mağduriyet algısını güçlendirir.

SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN…

MERKEZEFENDİ'YE GENÇLER TALİP

Son gelişmelerle ilgili fikirlerimizi açıkladıktan sonra asıl yazmayı murat ettiğimiz konuya dönelim. Kesinleşen aday listelerini incelediğimde bir detay dikkatimi çekti. Denizli'nin iki metropol ilçesinden Merkezefendi'de genç isimlerin, Pamukkale'de ise siyasette daha tecrübeli isimlerin aday gösterildiğini fark ettim. Seçimleri kazanma olasılığı yüksek olan adayların özgeçmişleri de bunu gösteriyor. Merkezefendi'de CHP'nin yeniden aday gösterdiği avukat Şeniz Doğan, 1980 doğumlu yani 44 yaşında. Başkan seçildiğinde daha gençti. Ak Parti'nin adayı iş insanı Ekrem Başer 41, İyi Parti'nin adayı Fatih Coşkun 1982 doğumlu yani 42 yaşında ve makine mühendisi.

PAMUKKALE'DE TECRÜBE KONUŞACAK

Denizli'nin en büyük ilçesi Pamukkale'de ise siyasi partilerin daha tecrübeli isimleri tercih ettiğini görüyoruz. Cumhur İttifakı'nın Ak Partili adayı Halil Pekdemir, 1961 doğumlu. 63 yaşındaki Pekdemir, Ak Parti'nin kuruluşundan bu yana partide görev alıyor.  Pekdemir, İl Genel Meclisi Başkanlığı, Denizli Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekilliği ve AK Parti İl Başkan Yardımcılığı görevlerinde de bulundu. Adını taşıyan market zinciri Halil Pekdemir Çiftliği'nin sahibi olan Pekdemir, çalışma hayatına atıldığı için yarım bıraktığı eğitimine 40 yaşından sonra tekrar başlayıp, zaman içinde lise, ön lisans, lisans ve yüksek lisans diplomalarını aldı.

SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN…

PAMUKKALE SEÇİMLERİ NEFES KESECEK

Nefes kesecek bir seçim yarışına sahne olacağını düşündüğüm Pamukkale'de CHP'nin adayı Ali Rıza Ertemur, Pekdemir'den bir yaş küçük. 1962 yılında dünyaya gelen Ertemur, eğitimini Endüstri Meslek Lisesi'nde tamamladı.  Ailesinin sahibi olduğu şirketin yöneticisi olarak profesyonel kariyerine devam eden Ertemur, iki dönem CHP İl Başkanlığı yaptı, 2007 yılında CHP'den 23. Dönem Denizli Milletvekili seçildi.  Her ne kadar iki rakibi gibi 60 kuşağından olmasa da İyi Parti adayı veteriner hekim Türkay Berberoğlu'nu da tecrübeli bir aday olarak tanımlayabiliriz. 1971 doğumlu olan Berberoğlu, Selçuk Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesini bitirdi, aynı üniversitede yüksek lisans yaptı. 10 yıl Denizli Veteriner Hekimler Odası Başkanı olan Berberoğlu, halen Türk Veterinerler Birliği İkinci Başkanı olarak görev yapıyor. 53 yaşındaki Berberoğlu, İyi Parti Pamukkale İlçe Başkanlığını bırakıp partisinin adayı oldu.

HANGİ İLÇEDE BAŞKAN OLMAK DAHA ZOR?

İki ilçedeki aday profilleri siyasi partilerin neden bu tercihleri yaptıkları sorusunu da beraberinde getiriyor. Sosyolojik olarak bakıldığında Merkezefendi ve Pamukkale sınırlarını birkaç cadde ayırsa da çok farklı özelliklere sahip iki ilçe. PAÜ akademisyenleri için tez konusu bile olur diye düşünüyorum. Pamukkale'de son nüfus sayımına göre 346 bin, Merkezefendi'de 340 bin kişi yaşıyor.

Merkezefendi'nin nüfusu artarken, Pamukkale'nin nüfusu azalıyor. Pamukkale, Merkezefendi'ye iç göç veriyor. Bu tespiti Ak Parti adayı Halil Pekdemir de dile getiriyor. CHP'den aday adayı olan eğitimci Ali Kurt da, kent rantının Merkezefendi'de daha fazla arttığı için, Pamukkale'de yaşayan insanların yatırımlarını Merkezefendi'ye yaptıklarını vurgulamıştı. Kentin yeni cazibe bölgeleri, sosyal yaşam alanları daha çok Merkezefendi'de oluşuyor. Suriye'den, İran'dan, Afganistan'dan, Irak'tan gelen sığınmacı, mülteci ve düzensiz göçmenler daha çok Pamukkale'de yaşıyor, sosyal yaşam daha çok etkileniyor. Pamukkale'nin hinterlandı daha geniş, yerleşimleri daha dağınık.

SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN…

Denizli'de 32 yıldan bu yana gazetecilik yapan biri olarak ilk bakışta iki ilçe arasındaki farklılıkları bu şeklide sıralayabilirim. Buradan baktığımda Pamukkale'yi yönetmenin daha fazla tecrübe, Merkezefendi'de başkanlık yapmanın da ilçeyi daha ileriye taşımak ve sosyo-ekonomik açıdan daha rahat seçmenin taleplerine yanıt vermek için gençlik enerjisi ve vizyonu gerektirdiğini, partilerin de tercihlerini bu yönde yaptıkları kanaatini taşıyorum. Pamukkale'de başkanlık yapmanın daha zor olduğunu Ak Parti'nin 2014 ve 2019'da başkanlık koltuğuna oturan Hüseyin Gürlesin ve Avni Örki'yi yeniden aday göstermemesine sığınarak söyleyebilirim.

Esen Kalın.

Diğer Yazılar