YİNE UMDUĞUMUZU BULAMADIK

Denizli, dünyanın 170 ülkesine 4,7 milyar dolar ihracat gerçekleştiren,  Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 4-A kapsamında 240 bine yakın kişinin sigortalı çalıştığı, vergi tahsilatında yüzde 95’i aşan oranla vergisini ödeyen, yatırımlardan fazla vergi veren, dinamik, üretken ve dünyaya entegre bir şehir.  Fakat bu şehir, ne kadar lobi faaliyetlerinde bulunsa da temsil noktasına hak ettiğini bir türlü alamıyor.

Mayıs ayında genel seçimler yapıldı, TBMM’nin 28.Dönemi belirlendi, seçimleri kazanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni Bakanlar Kurulu’nu açıkladı. Partiler TBMM Gruplarını belirledi.  İktidar partisinde gerek Bakanlar Kurulu’nda olsun, gerek TBMM Grup Yönetiminde olsun, Denizlili bir ismin olmasını çok istedik ama yine elimiz boş kaldı. Önceki Dönem Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin ismi her kabine değişikliği gündeme geldiğinde olduğu gibi Denizli’de birkaç internet sitesinde cılız bir şekilde yine dile getirildi ancak Zeybekci, kabinede yer bulamadı. Onun dışında da adı konuşulan bir isim yoktu zaten.

Kabinede Denizlili bir ismin olmamasını biraz da seçim sonuçlarına bağlarsak yanılmış olmayız sanırım.  Ak Parti’nin 14 Mayıs seçimlerini Denizli’de ilk sırada tamamlasa da 2018 seçimlerine göre oy kaybı yaşaması, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gerek 14 Mayıs, gerek 28 Mayıs’taki ikinci turda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gerisinde kalması Denizlili bir ismin Kabinede yer almasını olumsuz etkileyen faktörlerden biri olabilir.

“Yürütme makamlarında bir Denizli’nin olmaması alınacak hizmetleri, yapılacak yatırımları etkilemez” şeklinde düşünenler olabilir. Bu fikre ben de kısmen katılırım. Ancak, icracı bir bakanlık Denizli’yi daha farklı kılacak, kente daha fazla yatırım gelmesi, alınacak kararlarda Denizli’nin de söz sahibi olmasını sağlayacaktır. Bunu Nihat Zeybekci’nin Ekonomi Bakanlığı, Adnan Keskin’in Bayındırlık ve İskan Bakanlığı döneminde gayet açık şekilde gördük. Ekonomi Bakanlığı döneminde Nihat Zeybekci, Bakanlıkta Denizli masası oluşturdu, Denizlililer Ankara’ya gittiklerinde kendi evlerinde gibi karşılandılar, işlerini hallettirdiler. Zeybekci ve Keskin’in yanı sıra Sema Ramazanoğlu ve Selma Aliye Kavaf’ın bakanlıkları döneminde de Denizli, ’Bakan ’ı olmasının avantajlarını yaşadı.

Bakanlar Kurulu ve TBMM’de oluşan yönetimlerde Denizli’nin tesellisi CHP’li Gülizar Biçer Karaca’nın TBMM Başkan Vekilliği’ne getirilmesi oldu. Genel Başkan Yardımcısı olan Karaca, artık TBMM’de oturum yönetecek, kendisine kırmızı plakalı araç tahsis edilecek. Denizli adına sevindirici bir gelişme. Kendisini kutluyor, başarılar diliyorum.

Denizli iş dünyası da TOBB seçimlerinde umduğunu bulamadı. Yıllardır Denizli lobisinin daha etkin olması için girişimlerde bulunan iş dünyası temsilcileri TOBB Yönetim Kurulu’na Denizlili bir ismin girmesini başaramadı. Sanayi Odası Başkanı Selim Kasapoğlu’nun Yönetim Kurulu’na girmesi için bazı girişimlerde bulunuldu fakat sonuç alınamadı, Kasapoğlu yedek listeye girebildi. Denizli iş dünyası TOBB seçimlerinden kura sonucu Ticaret Borsası’na çıkan TOGG’la döndü.

Sözün özeti Denizli’nin daha etkin olması, karar süreçlerinde temsil edilebilmesi, yıllardır talep ettiği demiryolu, havayolu ve diğer yatırımların hayata geçirilmesi için birlik içinde ve tek ses olması gerekiyor. Denizli lobisi yapmak için oluşturulan Denizli Platformu’nun çalışma yönteminin güncellenmesi, yeni bir yol haritası belirlemesi şart. Denizli, birlik beraberlik görüntüsü veriyor ama görüntü uygulamaya yansımıyor.

 

Diğer Yazılar