WINNICOOTT KURAMI

Ebeveyn olarak hangi açılardan gelişmeniz ve değişmeniz gerektiğini biliyor musunuz ve bunun için çaba göstermeye hazır mısınız?

 Her şeyin en iyisini isteyen ve çocuğunun da mükemmel olmasını bekleyen anne babalar, çocuğunu dört dörtlük yani mükemmel yetiştirmek isterler. Bu nedenle de çocuğa kaldırabileceğinden çok daha fazlasını yüklerler. Böyle ailelerde çocuğun yanlış yapmaya kesinlikle hakkı yoktur. Çocuktan aşırı titizlik ve düzenlilik beklenir. Çocuğun azıcık üstünü kirletmesi bile büyük bir olay halline gelebilir. Evde her şey bir kurala bağlanmıştır. Sabah kalkış saati, kahvaltı saati, akşam yatış saati kesindir değişmez. Anne baba, çocuğunun zihinsel, bedensel, beceri gelişimleri için özel eğitimler aldırır. Çocuğa bütün çocuksu davranışlar yasaklanır. Ondan, toplumsal ve ahlaki kurallara aşırı derecede uyum beklenir. Çocuğun arkadaşları da aile tarafından seçilir.

Bu tür ailelerde genellikle; “Gece gündüz senin için çalışıyorum, hayırsız evlat, ölürsem hakkımı helal etmeyeceğim.” gibi sözlerle çocuğa karşı genellikle duygu sömürüsü yapılır..

Mükemmeliyetçi ailenin çocuğu, sınıfın birincisi ve hatta okulun birincisi olmalıdır. Aynı zamanda çok iyi resim yapmalı, şarkı söylemeli, iyi konuşmalı, lider olmalı, iyi yüzmeli, koşmalı, herkesin parmakla göstereceği örnek davranışlar sergileyen bir çocuk olmalıdır. Kurallara ters düşen hareketlerde bulunduğunda, çocuğa verilen cezalar da katı ve sert olmalıdır.

 

Mükemmeliyetçi anne ve babalar, kendi hayatlarında tatmadıkları zevkleri, gerçekleştiremedikleri hedef ve hevesleri çocuklarının tatmasını, gerçekleştirmesini isterler. Sosyal, kültürel, ekonomik vb. kaygılarla, bir taraftan statülerini daha da yükseltmek isterler.

 

Mükemmeliyetçi anne baba yetişen çocuklar ağır nörotik gelişim gösterirler. Çocukların kişilik ve karakter yapıları genelde çok katıdır. Esneklik görülmez. Onlar için bir şey ya siyahtır ya da beyazdır. Çocuk her işte en iyisi ve en üstünü olmak ister. Fakat her işte istediği seviyeyi yakalayamayınca hayal kırıklığına uğrar. Çocukta aşağılık duygusu gelişir. “Bu durumu aileme nasıl açıklarım?” düşüncesi çocuğu hiç rahat bırakmaz.

 

Mükemmeliyetçi ailelerin çocukları, aşırı engellenmiş çocuklardır. Bu tip anne babaların çocukları, utangaç, içe dönük ve yalnızlık çeken çocuklar olarak tanımlanabilirler. Çocuklar reddedilme ve sevgiyi kaybetme korkuları yaşarlar. Bu sebeple “uslu çocuk” olup saldırgan davranışlarını bastırabilirler. Bu nedenle, çocuklarda aşırı ağlamalar, korkular, yemek problemleri, tırnak yeme, (aşırı uyuma, düzensiz uyku, uykuya geç dalma gibi) uyku sorunları gözlenebilir. Bu çocuklar tik geliştirmeye yatkındır.

 

Mükemmeliyetçilik yanlıştır. Elbette daha iyisini aramalıyız ama aşırılıktan kaçınmalıyız. Hiç kimse tam mükemmel olamaz. Her insanın eksik yönleri mutlaka vardır. Çocuklara çocukluklarını yaşama fırsatı verilmelidir.

Yeterince iyi ebeveyn olmak; çocuğuna duyarlı, sıcak ve empatiyle yaklaşmak, fiziksel ve duygusal olarak ulaşılabilir olmak ve çocuğun ihtiyaçlarına yanıt verebilmektir. Yeterince iyi ebeveynlikte en temelde çocuk için güvenli bir ortam yaratılır ve çocuğun ihtiyaçlarına olabildiğince uygun biçimde verilen yanıtlarla her zaman yanında olunacağı mesajı verilir

size mükemmel değil ancak yeterince iyi bir ebeveyn olmanın çocuğunuzun ihtiyacı olan tek şey olduğunu söylesek? Kusursuz değil hatta kusurlara rağmen çocuğunuz için yeterli olacak bir ebeveyn olabilmek, kulağa nasıl gelirdi? Yeterince iyi olmaktan ne kastettiğimizi gelin birlikte inceleyelim.

 

Ebeveynlikte "Yeterince İyi" Kavramının Ortaya Çıkışı

1950'lerde çocuk doktoru psikanalist Dr. Winnicott, anneler ve bebeklerle süregelen araştırmaları sonucunda, annelerin bebeklerinin ihtiyaçlarına yüzde yüz tutarlılıkta ve doğrulukta yanıtlar vermesinin aslında o kadar gerekli olmayabileceğini ortaya koydu.

 

Araştırmada, bu oranın yüzde otuz dolaylarında, bir diğer deyişle ihtiyaçların üçte bir oranında gerçekten iyi biçimde yanıtlanmış olduğu koşullarda dahi, yeterince iyi ilgi görmüş bebeklerin güvenli bağlanmış mutlu bebekler olarak büyüdükleri görüldü. Güvenli bağlanma, bebeklerin çevrelerini rahatlıkla keşfe çıkabilmeleri ve geri döndüklerinde onlara konfor sağlayan güvenli bir kaynak olarak ebeveynlerini bulabilecekleri anlamına geliyordu.

 

“Yeterince iyi” kavramı, ebeveynlerin olabildiğince ve genel manada tutarlı, çocuğuna iyi bir bakım veren ve zaman zaman hatalar yapan hallerini anlatır. Çocuk, ancak bu şekilde bireysel anlamda gelişebilir ve kendi kendine kullanacağı becerileri edinebilir.

 

Aynı zamanda çocuğun gördüğü ve deneyimlediği her hatalı ebeveyn davranışının, çocuğu dış gerçekliğe hazırladığını vurgulayan Winnicott, çocukları mükemmellikten uzak dünyamıza mükemmel biçimde yetiştirerek hazırlamanın mümkün olmayacağını söyler. İyi bir ebeveyn olmak tek bir yöntemin takibiyle gerçekleşebilecek bir olgu değil. Bahsettiğimiz yakınlık, sıcaklık, empatiklik ve yanıt veren güvenli hal tasvirinin tamamının, çocuğun ihtiyacına göre şekilleneceğini unutmamak önemli.

Ebeveynlik söz konusu olduğunda yeterince iyi olmak temennisiyle… bu büyüleyici tatlı heyecanlı ama gerçekten müthiş zor bir deneyimde keyif dolu tatlı anılar biriktirmeniz dileklerimle…. Sevgiler…

Diğer Yazılar