TERCİHİ DOĞRU YAPMAK

Yeniden bir tercih yapma mecburiyeti sürecindeyiz. Ortaokul öğrencileri “LGS tercihi” hengâmesini bitirdik derken “nakil tercihleri” ile boğuşmaya devam ediyor. Diğer taraftan üniversite adayları hayatlarını şekillendirecek bir karar vermenin sancılı sürecini yaşıyor. 

Zor bir süreç olmakla birlikte tercih yapacak her öğrencinin hayallerine kavuşmasını yürekten istiyor ve diliyorum. Ancak bu matematiksel olarak mümkün değil tabi. Zaten yarışı önemli kılan da var olan kontenjan kısıtlaması. Her şehirde üniversite olmasına rağmen arz talep dengesizliği ile hızla değişen meslek değişkenlikleri ve bir de ihtiyaç duyulan sıralamayı elde edememek gençleri bu günlerde karar verme noktasında zorluyor. Öyle ya yaşamın değişmeyen düsturu; insanlar tercihlerini yapıyorlar, tercihlerini yaşıyorlar ve sonuçlarına katlanıyorlar. 

En can alıcı beyin yakan soru “tercih yapmalı mıyım?” sorusu. Bu sorunun cevabı adayın kendisinde. Aslında şu anda yapılan bir yaşam biçimi tercihi. Verilen karar ile ortalama yaşamın geride kalan altmış yılın satın alınması. Meslek seçimi kişinin hayatında vereceği en önemli karardır. Toplumumuzda insanların azımsanamayacak kadar çoğunluğu mezuniyetleri dışında iş hayatına giriş yaptıkları için önemli maddi kaybın ortaya çıktığı aşikardır. Sırf üniversite okumak için tercih yapmak adayın yapacağı en büyük hata olacaktır. Fıtratına uygun olmayan bölüm tercihi yapması geriye dönüşü olmayan bir yola sapmaktır. Tercih yaparken bölümün uygunluğu, mezuniyetten sonraki istihdam durumu, iş hayatına başladıktan sonra getireceği kazanç, kazanacak olduğu toplumsal statü, mesleğin kazandıracağı sosyal çevre, kişiliğine uygun olması gibi durumlar değerlendirilmesi gereken önceliklerdir.

Sınava hazırlık irade meselesi olup oldukça stresli bir süreçtir. Programlı bir yaşam sürdürebileceğine inananlar, hayatının merkezine sınava hazırlığı koyabileceğinden emin olanlar, sadece sınava hazırlık sürecine konsantre olabilecekler hayalindeki üniversiteye kavuşmayı bir sonraki yıla erteleyebilirler. Çünkü hayalleri olan adaylar “Beklenen gün gelecekse, çekilen çile kutsaldır.” penceresinden mevzuya bakabilirler. 

SAYISAL PROGRAMLARI TERCİHİ YAPACAK ÖĞRENCİLER İÇİN

Sayısal alan öğrencileri kontenjanlar ve bölümler açısından her zaman avantajını koruyacaktır. İnsanlık var oldukça önemini yitirmeyecek olan sağlık alanları (Tıp, Hemşirelik vb.) ile eğitim alanları popülaritesini koruyacaktır. Dijitalleşmenin baş döndüren bir hızla büyüdüğü günümüzde Bilgisayar Mühendisliği, Yazılım Mühendisliği, Yapay Zeka Mühendisliği gibi bölümler trend olarak değerlendirilmektedir. Gün geçtikçe değişkenlik gösteren insanoğlunun ihtiyaçları beraberinde yeni bölümler/meslekler de ortaya çıkarmaktadır. Dünyada giderek krize dönüşen enerji tedariğinin ortaya çıkarmış olduğu alanlar, internet kullanımının son derece yaygınlaşması nedeniyle e-Ticaret ve içerik üreticiliği, web geliştirme uzmanlığı, veri güvenliği, bilgi güvenliği analistliği, siber güvenlik uzmanlığı, nano teknoloji mühendisliği ile ilgili alanlar gün geçtikçe daha anlamlı hale gelecektir. 

EŞİT AĞIRLIK PROGRAMLARI TERCİHİ YAPACAK ÖĞRENCİLER İÇİN

Eşit ağırlık programını bitiren öğrenciler için Hukuk (Hakimlik, Savcılık, Avukatlık) düzenin sağlanmasında aktif rolleri nedeniyle vazgeçilmezliğini sürdürmeye devam edecektir. Bunun yanı sıra psikoloji bölümleri hızlı değişimin getirmiş olduğu travmalar nedeniyle en büyük istihdam sağlayacak bölümlerden birisi olacaktır. PR çalışmalarının son derece hızlanacağı tüketim çağında Grafik Tasarım gibi alanlarda önemini artıracaktır. Yönetim Bilişim Sistemleri bölümü de giderek cazibesini artıracaktır.

Herkesin her konuda uzman olduğu toplumumuzda adayların kendilerine yapabilecekleri en büyük iyilik kendi kalplerinin sesini dinlemeleri olacaktır. Neticede herkes kendi hayatından mesul. Mark Twain “Hayalleri olmayan insan yaşamıyordur.” derken aslında yaşama dair sihirli anahtarı fısıldamış kulaklarımıza. Gerçekleştiremediğiniz her düş keşkedir, pişmanlıktır. 

Bilgisinden ve tecrübesinden emin olduğunuz uzmanların fikirlerine mutlaka başvurun. Tercihinize son noktayı koyacak olan gene kendinizsiniz. Karar alma noktasında aileniz ile yapacağınız istişare de son derece önemli. Bir karar verin ve o kararınızın arkasında durun. 

Tercihinizin gönlünüzce olmasını diliyor, hayallerinize ulaşmış olmanın mutluluğunu yaşamanızı temenni ediyorum.

Diğer Yazılar