100. YIL
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yılı nedeniyle her ne kadar uzun uzadıya bir yazı yazmaya niyetlensem de, herhalde bunu anlatmaya sayfalar yetmez.
Her anı büyük mücadelelerle ve Atatürk’ün eşsiz vizyonuyla şekillenen cumhuriyetin kuruluş süreci, üstünden yıllar geçtikçe, o dönemin zorlukları hakkında empati kurmamızı zorlaştırıyor diye düşünüyorum.
O günlerde yaşananlar karşısında bugün yaşadıklarımız devede kulak gibi. Elbette dün olduğu gibi bugün de emperyal güçlerin Anadolu üstünden gerçekleştirmek istedikleri emelleri var. Ve yine dün olduğu gibi bugün de Türk’ün Türk’ten başka dostu yok. Keza bunu gerek dünya savaşlarında, en çok ise kurtuluş savaşında gördük.
O dönem yaşananları ve Atatürk’ün hem savaş meydanlarında hem dış politikada, hem de ülkenin yönetiminde ne derece kararlı ve radikal olduğunu kulaktan dolma bilgilerle öğrenmemiz mümkün değil. Keza biz tarihimizi araştırıp öğrenmedikçe, manipülasyona açık hale geliyoruz. Bu nedenle, bana “ülkenin en büyük sorununu nedir” diye sorsalar, “Cehalet” derim.
Yazarını seversiniz sevmezsiniz bilemem ama bence Atatürk’ü ve cumhuriyete giden yolu en iyi anlatan kitapların başında Yılmaz Özdil’in kaleme aldığı Mustafa Kemal geliyor. Akıcı anlatımı ve çok detaylı araştırmaya dayalı bilgileri ile muazzam bir eser. Eee tabi yazarı da meslektaş olunca insan ayrı bir seviyor.
100 yıl… İnsan hayatı için 3 kuşak, dünya tarihi için göz açıp kapama süresi… Geride bıraktığımız 100 yıl ise bizim için bugün yaşadığımız hayatın teminatı.
Cumhuriyete olan inancımız ve Atatürk’ün çizdiği yola bağlılığımız ile geçecek nice 100 yıllara…
Diğer Yazılar