ANLAMAYA ÇALIŞANLARA SELAM OLSUN

"Atatürk'ü sevmek yetmez onu anlamak gerek" sözünü çokça duymuşuzdur. "Aynen öyle!" dedikten sonra bunu kaçımız yaptı? Kaçımız Atatürk'ün idealini anlamaya çalıştı? "Bir daha böylesi gelmez", "Ah şimdi hayatta olsaydı..." gibi hayıflanmaktan öteye kaçımız geçebildi? Ve ne yazık ki sosyal medya kirliliğinden, Atatürk'e ait olmayan pek çok sözü, düşünceyi safiyane duygularla paylaştık. Polemik yaratacağından çekindiğim bu sözlere belki başka bir yazımda değinirim.

Benzer durum din için de geçerli. "Elhamdülillah Müslümanım" diyen kaç kişi Kur-an'ı Kerim'i okudu. Kulaktan dolma bilgilerle ve sosyal medyanın yönlendirmesiyle dinde yeri olmayan pek çok söz adeta Müslümanlığın kalbine işledi. Bu kritik konuyu da uzatmadan başa dönüyorum.

Atatürk ile ilgili detaylı araştırmalarıma 2007 yılında, o dönem İzmir'de yazmaya çalıştığım senaryo için başladım. "Saat Kulesi Şahitliği" başlıklı senaryo için özellikle Atatürk'e İzmir'de düzenlenen suikast girişimine odaklanmıştım. Elbette lise çağlarımda Nutuk'u okumuştum ama İzmir'de yaşananlar ve Atatürk'ün tutumu bir devlet adamının nasıl olması gerektiğini net bir şekilde görmemi sağlamıştı. Sonraları Atatürk hakkındaki araştırmalarım derinleşen bir merakla devam etti. Kaynak çoktu fakat bir türlü yeterli gelmiyordu. Ta ki Yılmaz Özdil'in Mustafa Kemal kitabını okuyana kadar.

Açıkça söylemeliyim ki; bu kitabı mutlaka okumalı ve okutmalısınız. Yılmaz Özdil'in bu kadar kapsamlı araştırmaların sonucunu gazeteciliğin akıcı diliyle okurlara ulaştırması, bu memleket adına yapılan muazzam bir hizmet olmuş. 

Bugün 19 Mayıs. Atatürk'ün Samsun'a çıkarak kurtuluş meşalesini yakmasının yıldönümü. Kutlu olsun!

Atatürk'ü sevmekle yetinmeyip anlamaya çalışanlara da selam olsun.     

 

Diğer Yazılar