BAŞKAN ÇAVUŞOĞLU’NA SESLENİYORUM: BARINAĞI ŞEFFAFLAŞTIRIN

Acıpayam Belediye Başkanı neye mal olursa olsun hiçbir hayvanın öldürülmesine izin vermeyeceğini söyledi. Merkezefendi Belediye Meclisi’nde “Katliama dur de!” yazılı eldivenlerle oy kullanıldı. Denizli’deki STK’lar ayağa kalktı, peş peşe açıklamalar yapıldı. 

Meclisten geçen “Sokak Hayvanları Yasası”na ülke genelinde olduğu gibi Denizli’de de yüksek perdeden tepkiler verildi. Çünkü kent sakinleri, artık mahallelerinin bir parçası haline gelmiş, hergün görmeye sevmeye alıştıkları köpeklerin toplanmasını istemiyor. “Gözümüzün önünde, kimseye zarar vermeden yaşayıp gidiyorlar işte.” düşüncesi hakim. 

Ama bizi asıl korkutan, daha iyi bir ortamda bakılamayacağını bilmemiz. Çünkü yıllar içinde Denizli de dahil pek çok barınaktan içler acısı görüntülere şahit olduk. Açlıktan birbirini parçalayanlar, hastalık kapanlar, uyutulduktan sonra çöp gibi atılanlar…

Şahsen, toplanan köpeklerin sağlıklı, güvenli ve ferah bir ortamda yaşayacağını bilsem bu yasayı sorun etmezdim. 

Köpeklerin, seven kadar olmasa da sevmeyenlerin de olduğu sokaklarda kötü muamele görmesini, yazın sıcağa kışın soğuğa maruz kalmasını, karnının neredeyse her zaman aç olmasını kim ister ki? Kent merkezinde pek yaşanmasa da kırsalda ve banliyölerde insan hayatını riske sokması da cabası. 

Çıkan yasayı burada uzun uzun anlatmayacağım fakat “3 ay sahiplenilmezse uyutulacak” gibi insanlık dışı maddenin yer almaması sevindirici. 

Ancak bundan sonrasında belediyelere ve sivil toplum kuruluşlarına büyük iş düşüyor. Denizli Belediye Başkanı Nuri Çavuşoğlu’na önerim barınağı şeffaf hale getirmesi, hayvan sahiplenmeyi teşvik etmesi ve sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere halkın denetimine açmasıdır. 

Konuyu detaylandırayım;

Barınağın her noktasına kamera koyun ve canlı görüntülere erişim verin.

Aylık olarak toplanan ve sahiplendirilen köpeklerin listesini ve mümkünse fotoğraflarını yayınlayın.

Barınaktan köpek sahiplenmek isteyenlere süresiz mama ve rutin sağlık denetimi desteği sağlayın.

İlgili STK temsilcilerinin de olduğu bir kurul oluşturun. Gönüllülerin sürecin takibine olanak sağlayın.

Kentte köpek gezdirme parkları yapın, mevcut parklarda köpekler için bölümler ayırın.

Milli Eğitim Müdürlüğü ile protokol yapıp barınağa sınıf gezileri düzenleyin. 

PAÜ ile protokol imzalayarak veterinerlik fakültesi öğrencilerinden, toplanan köpeklerin kontrolleri ve sağlık bakımı için destek alın. 

Şayet bunları yaparsanız hem Türkiye’ye örnek olur hem de bizlerin gönlünde tahta oturursunuz.

 

  

Diğer Yazılar