BİR DEĞİL 10 KERE DÜŞÜNÜN

Yazıma sevimsiz birkaç veriyle başlayayım. BDDK’nın verilerine göre Denizli’de 2024 yılında yaklaşık 597 milyar liralık kredi kullanılmış. Bu çekilen kredinin de yaklaşık 8 milyar lirası takibe düşmüş. Daha bireysel verileri aktarmak gerekirse, yine BDDK’nın raporuna göre Denizlililer 12.5 milyar lira tüketici kredisi çekmiş ve bunun 1,5 milyar lirasını ödeyememiş, takibe düşmüş.

Başına gelen bilir, kredi borcunun takibe düşmesi sıkıntılı bir süreç. Banka 3-5 defa arar, istediği ödeme taahhüdünü alamazsa borç avukata devredilir. Avukat da üstüne gecikme faizini, mahkeme ve avukatlık masraflarını ekleyerek ödemenizi ister. O zaman da ödemezseniz sonrası malum, daha tatsız bir süreç başlar. Önemli olan tabi ki borcu avukata düşmeden ödeyebilmek. 

Az önce de söylediğim gibi, sadece bu yıl için avukatlar adına 1,5 milyar liralık pastadan bahsediyoruz. Bu icra dosyalarını alabilmek için banka banka dolaşan avukatlar bile var. 

Bir kere düşmeyegörün. 

Hele bir de kimi avukatların yanında acımasız iş takipçileri vardır. Konuşmaya “Bilmem ne avukatlık ofisinden arıyorum” diyerek başlar ve sanki avukatmış gibi sürdürür konuşmasını. Amacı korkutarak üstüne masraflar eklenmiş alacağı tahsil etmektir. Size ulaşamazsa ya da istediği taahhüdü alamazsa eşinizi, kardeşinizi, anne-babanızı arar. “O ödemezse siz ödemek zorundasınız” gibi hukukta yeri olmayan sözler sarf eder. Yakınınız “Tamam ben konuşayım, ulaşayım, çözeyim” vs gibi sözler verirse avukatlık ofisi iş takipçisi o dakikadan sonra üstünüzdeki baskıyı 3-5 koldan yürütmeye başlar. Onların da derdi, daha zahmetli olan haciz sürecine sokmadan alacağı tahsil etmektir.

İş haciz sürecine gelirse de, öncelik maaşınız. Sizin de talebiniz üzerine borcunuz maaşınızın 4’te 1’ine haciz uygulanarak ödenmeye başlar. 

Gerçekten yazarken bile bunaldım.

Sonuç olarak; siz siz olun, kredi çekmeden önce 1 değil 10 kere düşünün.