BUNLAR İTALYA'DA OLSA DÜNYANIN 1 NUMARASI OLURDU

Yaklaşık 1 yıldır değerli gazeteci büyüğüm ve yayınımızın Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Osman Nuri Boyacı ile birlikte Olay Yeri isimli bir program yapıyoruz. Geçtiğimiz gün de yarın yayınlanacak programımızın çekimini tamamladık. Gündem değerlendirmesinin yanında önemli konulara da değindik. 

Programda son derece iddialı ve belki de kimi kesimlerce tepki alacak şekilde "Pamukkale Denizlililere bırakılamayacak kadar değerli" dedim. "Bizdeki termal kaynak ve inanç turizmi değerleri İtalya'da olsaydı dünyanın 1 numaralı cazibe merkezi olurdu" diye de ekledim. Elbette ki bu düşünce kafamda bir anda belirmedi. 30 yıla yakın gazetecilik tecrübem ve tarihe, turizme olan özel ilgim beni bu noktaya getirdi. Buradan uzun uzadıya "turizm kurtuluşumuz" naraları atmayacağım ama bu konunun önemsenmemesi bir Denizlili olarak canımı çok sıkıyor. Yetkiyi elinde bulunduranlar gerekli adımları atmayınca bize de yazmaktan, konuşmaktan başka çare kalmıyor.

Yakın zamanda Pamukkale ve Karahayıt mahallelerine gittiniz mi bilmiyorum ama mesela bundan 5-6 yıl önce gittiyseniz bilin ki değişen bir şey yok. Hindistan'ın, Bangladeş'in arka sokakları gibi. Düzensiz, bakımsız, denetimsiz. Oradaki esnaf kendince geliştirdiği yöntemlerle turist çekmeye, satış yapmaya çalışıyor. Adeta kim neye denk getirirse köye gelen bir avuç turisti yakalamaya çalışıyor. Çoğu butik tesislerin büyük bölümünün görüntüsü de hizmeti de içler acısı. İlgili devlet birimleri de, belediye de adeta bölgeyi kaderine terk etmiş. 

İtalya örneğine geri dönelim. Malum İtalya deyince aklımıza ilk olarak Kolezyum geliyor. Pisa Kulesi, Pompei Antik Kenti, Aziz Petrus Bazilikası... Elbette doğal güzellikleri olan İtalya şehirlerini de unutmamak gerek, Venedik, Milano, Portofino, Cenova.

Denizli ile kıyaslamak gerekirse, antik kent bakımından kuşkusuz Roma İmparatorluğu'nun merkezindeki devasa Kolezyum ile yarışacak durumda değiliz. Antik dönemde yaklaşık 600 bin kişinin yaşadığı Roma'ya karşı Denizli'deki 7 antik kentte toplam 400 bin kişinin yaşadığı tahmin ediliyor. Ancak bizim Roma'ya kıyasla çok daha önemli bir avantajımız var; Hierapolis'te bulunan ve Hz. İsa'nın 12 havarisinden biri olan Aziz Filip'in mezarı ve Laodikya'da, İncil'de geçen 7 kiliseden birinin bulunması. Yani yapısal olarak Roma'yı geçemesek de inanç tarihi bakımından Roma bizimle boy ölçüşemez. Aslında bu açıdan tek rakibimiz Kudüs ve Efes. Öte yandan bizde aynı bölgede, yani Pamukkale'de dillere destan travertenlerimiz ve kaplıcalarımız bulunuyor. Tüm bu özelliklerin bir araya geldiği bırakın İtalya'yı, dünyada başka bir yer yok. O nedenle Pamukkale İtalya'da olsa 1 numaralı cazibe merkezi olurdu diyorum. 

Sonuç olarak, bugüne kadar zayıf birkaç girişimin dışında elimizdeki bu değerlere sahip çıkacak ve turizme tahvil edecek sağlam girişimler maalesef yapılmadı. Konu iş yapmaya geldiğinde ya topu herkes birbirine attı, ya da birimler buhar olup uçtu. 

Tüm bunları konuşmayı umduğum Denizli Gazeteciler Cemiyeti adına beni de dahil ettikleri ve ilk defa katılacağım Turizm Komisyonu toplantısını dört gözle bekliyorum.