Cehalet suç sayılmalı mı?
Birkaç gündür aklımda cevabını net veremediğim bir soru var; cehalet suç sayılmalı mı?
Bu soruyu kendime ilk sorduğumda tereddütsüz "elbette sayılmalı" dedim. Çünkü sadece ülkemiz ve günümüz için değil, dünya ve geçmişimiz için de en büyük sorunun cehalet olduğunu düşünüyorum. İnsanlık tarihine şöyle bir göz attığımızda, insan eliyle yaşanmış büyük felaketlerin temelinde ya cehalet ya da hastalıklı beyinler olduğunu görüyorum.
Siyasete gelince; (herhangi bir partiyi kast etmeden söylüyorum) politikacılar cehaleti ve cahil seçmeni severler. Çünkü seçmenin ne kadar az bilgisi olursa onu ikna etmek o kadar kolay olur. Ana akım siyasi partiler Müslümanlık, Atatürk, ülkenin siyasi geçmişi vb. konuları sıkça dile getiriyor. Şöyle bir kendimize soralım; Müslümanlık, Atatürk, ülke tarihi gibi konularda ne kadar bilgiliyiz, bunlarla ilgili hiç araştırma yaptık mı? Yoksa sadece bize anlatılanlarla mı yetindik? Okumaktan uzak bir toplum olarak, bilgiye ulaşmanın en kestirme yolunu birini dinlemek olarak seçtiğimizden kandırılmaya açık hale geliyoruz.
Dönelim sorumuza; cehalet suç sayılmalı mı?
Aslında "Cehalet" derken sözlük anlamı olan "bilmezlik, bilgisizlik"i kast etmiyoruz elbette. Yoksa kuşkusuz hepimizin cahil olduğu konular var. Burada kastımız, bilişsel uyumsuzluk, kasten bihaber olma, gelişime, öğrenime direnme... Bir kişiyi bu tutumundan dolayı suçlayabilir miyiz? Demokrasi ve kişilik hakları çerçevesinde değerlendirirsek suçlayamayız. Fakat "cahil" diye sınıflandırdığımız kişinin bu tutumunun bize ve topluma zarar verdiğine kanaat getirdiğimizde suçlama eğilimine giriyoruz.
Şahsen, cahil olarak nitelendirdiğim kişilerin büyük bölümünün ileri yaş grubunda olduğunu düşünüyorum. Bunu da geçmişte eğitime ulaşmanın zor olduğu gerekçesine bağlıyorum. Bu grup küçük yaşlarda öğrenme disiplini geliştiremediği için de bence hayat telaşı içinde kaybolmuş gitmiş. Tabi bunu söylerken genelini kast etmiyorum. Keza geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabımdan, 92 yaşında vefat eden anneannemin Osmanlıca yazılmış ilkokul diplomasını paylaştım. 71 yaşındaki annem iki üniversite mezunu, 80 yaşındaki teyzem Ziraat Yüksek Mühendisi, 85 yaşındaki dayım Elektrik Elektronik mühendisi, 89 yaşındaki diğer teyzem ise öğretmen.
Eğitime ulaşmanın görece daha kolay olduğu yaş grubundakilerin büyük bölümünün ise bu durumunun bir tercih olduğunu düşünüyorum. Öğrenmenin ve bilgiye ulaşmanın artık son derece kolay olduğu günümüzde bunun başka bir açıklaması bence yok. Burada akademik eğitimden bahsetmiyorum elbette. Rahmetli babam ilkokul mezunuydu fakat kendini geliştirmeyi başarmış, hayatımda tanıdığım en bilge insanlardan biriydi.
Tekrar soralım; cehalet suç sayılmalı mı? Diğer Yazılar