DEPRESYON

Yazıma başlamadan önce depresyonun ciddi bir rahatsızlık olduğunu ve tedavi edilmediği takdirde çok daha büyük sorunlara yol açacağını söylemek isterim. Kısa süre önce İsveçli yönetmen Johannes Stjärne Nilsson'un depresyonda yaşamak konulu Rain isimli kısa filmini izledim. Herhalde depresyon daha iyi anlatılamazdı. 8 dakikalık Rain kısa filmini BURADAN izleyebilirsiniz.

"Ülkece depresyondayız" diye bir yazı başlığı belki daha uygun olacaktı ama halkın yarısından biraz fazlasıyla aynı haleti ruhiye içinde olmadığımızı kısa süre önce öğrendik.

Sık aralıklarla gel git yaşayan hüzün, umutsuzluk, öfke, ilgi kaybı, değersizlik hissi gibi belirtiler gösteriyorsanız depresyona ya girdiniz ya da ramak kalmış demektir. Uyku düzensizlikleri, enerji eksikliği, iştah değişiklikleri, konsantrasyon ve karar vermede güçlükler, ağlama krizleri, genel bir rahatsızlık veya ağrı hissi... Bunlar da mı var? Eyvah eyvah... Nur topu gibi bir depresyonunuz olmuş demektir.

"Yav takma kafana. Salaksın sen buna mı üzülüyorsun? Geçeeeer..." gibi iyi niyetli arkadaş tavsiyelerinin depresyondan çıkmaya yetmediğini görüyorsundur. Asla yetmez. Aksine sorunu çözemedikçe kendini yetersiz, güçsüz, başarısız görmen de çok olası.

Peki depresyonla nasıl başa çıkılır?

Bu soruyu aklı başında kişilere sorduğunuzda size ilaç tedavisi ve psikoterapi önerecektir. Ama bana sorarsanız öncelik kendi kendine bakım stratejileri geliştirmek olmalıdır. Yaşam tarzı değişikliği bu stratejinin temel dayanağı olacak şekilde, fiziksel aktivite ve düzenli egzersiz yapmak, meditasyon ve sağlıklı beslenme bana göre depresyonu aşmada en büyük yardımcınız olacaktır.

Baktınız çözülmüyor o zaman doğru doktora. Yan etkilerini görmezden gelirseniz 3-5 gün içinde depresyon ilaçlarını bulana dua edersiniz.

Diğer Yazılar