DÜNYANIN SONUNU GETİRECEĞİNDEN DEĞİL İŞSİZ BIRAKACAĞINDAN KORKUYORUZ

Bir süredir sohbetlerimiz dönüp dolaşıp yapay zekaya geliyor. YZ'nin öngörülemeyen hızlı ilerleyişi özellikle "baby boomer" arkadaşlarımı tedirgin ediyor. Yaşım itibariyle arkadaşlarımın çocukları da üniversite çağına geldiklerinden, meslek seçimi ve dolayısıyla bölüm tercihleri de gündemimizde oluyor.

Şimdi bu iki konuyu tek potada eritelim.

Görülen o ki, geleceğin meslekleri YZ ile entegre çalışacak. Veri Bilmi ve Analistliği, Makine Öğrenimi Mühendisliği, YZ etik Danışmanlığı, YZ Sağlık Uzmanlığı, Akıllı Şehir Planlamacıları, Biyoteknoloji Uzmanları, İnsan-Makine İşbirliği Koordanitörleri...

Bunların içinde en çok dikkatimi çeken ise İnsan-Makine İşbirliği Koordinatörleri oldu. Bu uzmanlar, insanlarla robotlar veya yapay zeka arasında işbirliğini düzenlemekten sorumlu olacaklar, böylece işler daha etkili ve verimli hale gelecek. Üniversite çağına gelmiş çocukları olan arkadaşlarıma tavsiyem budur.

Tabi ülkemizde henüz İnsan-Makine İşbirliği Koordinatörlüğü diye bir bölüm yok. Ama o iş koluna giden bölümler var. Örneğin, Bilgisayar Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Yazılım Mühendisliği, Bilişim Sistemleri, Teknoloji Yönetimi veya İnovasyon Yönetimi

Bana göre doktorluk, avukatlık gibi bir zamanların gözde meslekleri de yerini büyük ölçüde YZ'ye bırakacak.

Görüyorum ki YZ'nin insanlık üstünde yarattığı en büyük baskı, dünyanın sonunu getirmesinden ziyade ise işsizlik korkusu. Açık olan şu ki, YZ'ye adapte olamayan kişilerin işsiz kalması çok olası.

 

Peki hızla artan nüfusun istihdamı nasıl sağlanacak? İşte asıl soru bu... İnsanlık kısa süre içinde; gerek iklim krizi nedeniyle başgösteren gıdaya ulaşmada yaşanacak sorunlar, gerekse az önce bahsettiğim istihdam sıkıntısı nedeniyle radikal önlemler almak zorunda kalacak. En radikal karar ise küresel olarak alınması gereken üreme kotası olmalı. Keza doğu kültürlerinin yüksek oranda üreme istikrarını ülke olarak en ağır şekilde hissediyoruz. Demografik yapımızı değiştirecek hızda hem de... Avrupa ise aynı konudaki sıkıntıdan muzdarip olmamak için sınır kapılarını sıkı sıkıya kapatıyor. Sonuç olarak üremenin en acil şekilde kotaya bağlanması şart. Tabi ki bu konu insan hakları, dini ve etik değerler vs gibi açılardan da enine boyuna değerlendirilmesi gerekiyor.

 

Sonuç olarak; geleceğimiz açısından yapay zekadan korkmak yerine en hızlı şekilde adapta olmanın yolunu bulmalıyız. En azından bunu gelecek nesillerimiz için yapmalıyız. 

 

Diğer Yazılar