ENTEL DEYİP GEÇMEYİN

“Entel misin olm sen?”, “Entel dantel tipler bunlar”

Nasıl tanıdık geldi mi? Benim yaş grubu erkeklerin özellikle 90’larda sıklıkla muhattap olduğu bir terimdi bu. Biraz saçını uzatsan ya da top sakal bıraksan arkadaşların yapıştırıverirdi “Entel”i.

O yıllarda anlamını bilmeden sağa sola savurduğumuz bu kelimenin, bugün toplumumuz için ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz.

Entelektüel...

Toplumun gerçekliği hakkında eleştirel düşünme, araştırma ve yansıma yapan kişi...

Kültür dünyasından gelen entelektüel, ya somut bir öneriyi savunmak ya da bir haksızlığı kınamak için kendine zemin arar. Genellikle bir ideolojiyi reddederek, üreterek veya genişleterek ve bir değerler sistemini savunarak bunu yapar.

Enelektüel deyince, nedense aklıma hep yazarlar gelir. Ama aslında entelektüelleri her yerde görebiliriz. Çünkü bu kişiler kültürel sermayesinin gücünü kullanarak çevrelerini bilinçlendirir, insani değerleri artırır.

Bakmayın siz yuvarlak gözlük takıp, boynuna fular dolayarak ortalıkta gezenlere. Çünkü entelektüel kıyafetle değil, düşüncelerle, insan ilişkileriyle ve yaşam tarzıyla oluşur.

Toplumumuzdaki ‘entel’ sayısı ne kadar artarsa eğitim ve kültür seviyemiz o kadar artar. Bir toplum ancak ‘entel’ sayısı kadar medenidir diyebilirim.

“Nasıl ‘entel’ olunur?”un cevabını biliyoruz elbette; okuyarak.      

 

Diğer Yazılar