HER YERDE, HER ŞEYDE SEN!

 

Şimdi yazacaklarım bundan 10-15 yıl sonra zaten mecburen uygulanacak. Ama neden o kadar bekleyelim? düşüncesiyle sizinle paylaşıyorum. 

Önceki yazılarımda da yazdığım gibi siyasi partiler seçim yaklaştıkça hırçınlaşıyor ve insanların rahatsız olmasını hiçe sayarak alabildiğine yükleniyor. Seçim araçlarının sesi sonuna kadar açılıyor, mitingler için koca mahalleler kapatılıyor, her yere afişler, brandalar, posterler asılıyor hatta hiç görmek istemediğimiz tipler oy istemek için kapımızda beliriyor.

Tabi ki tüm bu çabalarının nedeni bize en iyi şekilde hizmet etmek, yersen... 

Her seçimde gündeme gelir, "Reklama harcayacak bu kadar parayı nereden buluyorlar?" diye. Tecrübelerime dayanarak Denizli'deki gerek yerelde iktidar gerekse muhalif adayların bütçeleri hakkında gerçeğe çok yakın tahminlerde bulunabilirim fakat bu yazımın konusu başka. 

Seçimlere gelindiğinde büyük afişler asabilmek için duvar kapma yarışı başlar. Gerçi Denizli özelinde iyi duvarlar aylar belki de yıllar öncesinden rezerve edilmiş oluyor. Yine de yok binaların cepheleri, evlerin balkonları derken binlerce metrekarelik afişler bastırılıyor. Popüler bir adayın özellikle büyükşehirler için en az 10.000 metrekarelik afiş baskısı yaptırdığını söyleyebilirim. 

Afiş baskılarının montaj hariç metrekare fiyatı da yaklaşık 300 TL. Montaj eklendiğinde ortalama 400 TL'ye ulaşıyor. Yani 10.000 m2 x 400 TL = 4.000.000 TL sadece branda baskı için harcanan tutar. 

Yerelde iktidar partisinin adayı için bu tutar devede kulak olsa da diğer adaylar için altından kalkması güç bir meblağ. O nedenle Yüksek Seçim Kurulu'na önerim, nüfusa göre afiş metrekare sınırı getirmesi. Örneğin Denizli'nin nüfusunu kabaca 1 milyon olarak ele alırsak 500 m2 sınırı konsa hem bizi her yerde yüzlerini görmek zorunda bırakmazlar hem de diğer adaylar için ulaşılabilir bir oran belirlenmiş olur. Tabi bunda da bizim akıllılar "Vatandaş kendi asıyor kardeşim" diyerek sündürmeye çalışacakları için vatandaşın kendi isteğiyle balkonuna asabileceği ebatı da 5m2 ile sınırlarsın, uymayanlara da kallavi bir ceza yazarsın olur biter.

Tabelacılar bana kızmasın ama yazımın başında da söylediğim gibi 10-15 yıla zaten böyle bir uygulama getirmek zorunda kalacaklar. Tabi bizim siyasetçilerimizin zekasını hafife almamak lazım, bunu da delecek şu anda aklımıza gelmeyen elli türlü yol bulurlar.  

Olsun, yönetmelik çıksın da onlar zaten birbirlerini şikayet ederler.

Diğer Yazılar